Dünden bugüne kalanlar…

Doğru olduğunu kabul etmekle birlikte bazı eksikliklerde olduğunu söylemem de sakınca yok.Ya da az bile demem yerindedir. Kitapta Aytekin Yılmazın yazıma dökerek sergilediği olaylarla yüzleşmediğinde örgütler ya da devrimciler topluma, halka asla güven verilemeyeceğini de bilmemiz gerekir…

Hele, o süreci yakından bilen, tanıyan,yaşayan her insan o yaşananları bir kez düşünmesi ve o süreçle yüzleşmesi elzem bir görevdir.Devrimden yana olmak sadece devlete karşı olmak değil bütün haksızlıklara karşı olmakla anlam kazanır.Demokrasi ve özgürlük herkesin hakkı ama en fazlada demokrasi ve özgürlükler için mücadele edenlerin hakkıdır. Özgürlükler ve haklar karşısında susmaksa haksızların yanında yer almak olduğu kadar kendinde yadsımaktır. Bu gerçekler görülmeden hareket etmek küçük devletçiklere teslim olmaktır. Bu bağlamda Türkiye Cezaevlerinde yaşanan o infazlar devrimi yücelten değil batıran şeylerdir.

Örgütler içinde yaşanan o kıyımlar küçük devletçi kafaların ürünü olduğunu bilmemiz ve görmemiz gerekir.Onların kıyımına sesiz kalarak devrimciliğimizi ya da devrimci hareketleri koruduğumuzu sanıyorsak aldanıyoruz. Onların hatalarına karşı mücadele etmediğimiz için onları bataklığa itelemiş oluyoruz. Bu bağlamda geçmişe yönelik doğru ve tutarlı öz eleştiri yapmamız gerekir. Herkese diyorum ama, özellikle o dönem cezaevlerinde yaşamının belli bölümünü geçirmiş olanlara Aytekin Yılmazın kitabını okumalarını öneririm. O kitap okunurken o günlerin cezaevi tartışmalarını bütünüyle yaşayacaklarına eminim. Belkide aynayı yüzlerine tutacaklar…

1568620cookie-checkDünden bugüne kalanlar…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.