Financial Times (FT) gazetesinin haberine göre; senaryolardan birincisi, uyuşturucu ticaretine karıştığı iddia edilen askeri hedeflere yönelik füze veya insansız hava aracı saldırısı. İkincisi, Maduro veya diğer yetkilileri yakalamaya dönük bir operasyon. Üçüncüsü ise, Noriega’yı deviren 1989 Panama operasyonuna benzer tam ölçekli bir işgal.
- İlk senaryoya göre, Sovyet dönemi Pechora, Buk ve S-300 karadan havaya füze sistemlerini de içeren Venezuela’nın hava savunmasının zayıflatılması öngörülüyor. Maduro’nun, Rus Igla fırlatıcılarıyla ateşlenebilen 5.000 füzenin orduya dağıtıldığını açıklaması “bu olasılığın farkında olduğu” yönünde yorumlara sebep oldu.
- İkinci senaryoda ise Maduro ve üst düzey yetkililerin en çok vakit geçirdiği düşünülen Caracas’taki büyük Fuerte Tiuna askeri üssüne sızmayı gerektiriyor. Trump’ın CIA’e “gizli operasyonlar yürütme” yetkisi vermesi nedeniyle bu senaryo yüksek ihtimaller arasında değerlendirildi.
- Üçüncü senaryoda ise tam kapsamlı bir işgal yer alıyor. Toplam asker sayısı 120 bin olan Venezuela’da, Maduro, geçen ay 12 donanma gemisi, 22 uçak ve 2 bin 500 askeri; tatbikat için La Orchila adasına göndererek gövde gösterisi yapmıştı. Habere göre uzmanlar; Venezuela ordusunun ulusal savunmadan ziyade iç muhalefete odaklandığını bu nedenle ciddi bir çatışmaya hazır olmadığını savunuyor.
Habere göre; uyuşturucuyla mücadele edildiğine dair resmi açıklamalara rağmen, görev gücüne amfibi hücum gemileri ve üç muhripin dahil edilmesi, Washington’un Venezuela’da yönetimi devirmeye hazırlanıyor olabileceği yönündeki tahminleri beraberinde getirdi.
Ne olmuştu?
Hugo Chavez’in 2000’de iktidara gelmesinden bugüne Venezuela’da rejim değişikliği için çeşitli yöntemler deneyen ve 2002 yılında başarısız bir darbe girişimi de örgütleyen ABD bu konudan vazgeçmiş değil.
ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle “yerinde mücadele” bahanesiyle ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti. ABD, bu bağlamda ağustos ayı sonlarında Venezuela kıyılarına “USS Gravely”, “USS Jason Dunham” ve “USS Sampson” savaş gemilerini göndermişti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Venezuela sınırları içinde “kokain üretim tesislerini ve kaçakçılık hatlarını hedef alma” seçeneğini masada tuttuğu ifade ediliyor.
Venezuela Devlet Başkanı Maduro da buna karşılık ülkede 4.5 milyon milis gücünü seferber ettiğini ve herhangi bir saldırıyı püskürtmeye hazır olduğunu açıklamıştı. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ülkesinin ordusunun Venezuela’da rejim değişikliği operasyonuna hazır olduğunu söylemişti.
14 gemi batırıldı, 57 kişi öldü
Öte yandan Amerikan basınına konuşan ABD’li Senatör Lindsey Graham da, Trump’ın bölgedeki askeri operasyonları “genişletebileceğini” ima etmişti.
ABD, Eylül ayı başından bu yana en az 14 gemiyi batırdı, en az 57 kişi öldü ve yasallık konusunda endişelere yol açtı. Geçtiğimiz hafta, Washington’ın en büyük uçak gemisi USS Gerald R Ford filoya katılmak üzere gönderildi. Bu durum uluslararası kamuoyunda “uluslararası hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle tepki çekti. Saldırılarda çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği, hedef alınan teknelerin uyuşturucu taşıdığına dair bağımsız bir kanıt sunulmadığı bildirildi.
Bu habere emoji ile tepki ver



