‘ANLAMLI EYLEM’
Antalya -Kumluca’daki Alakır Vadisi’ndeki hidroelektrik santrali (HES) projelerine karşı ilginç eylem. Dünyanın çatısı olarak bilinen Çomolungma Dağı’na (Everest) tırmanan 15. Türk olarak tarihe geçen Antalyalı dağcı Yılmaz Sevgül, Alakır Nehri’nden götürdüğü çakıl taşını 8850 metre yükseklikteki zirveye bıraktı. Sevgül, ‘Anadolu’nun bütün nehirlerinin özgürce akmaları dileğiyle’ gerçekleştirdiği eylem için, “Zirveye ulaştıktan sonra bizim için küçük bir iş olmasına rağmen anlamı denli derin ve nitelikliydi” dedi.
İKİ AY SÜREN YOLCULUK
Sanatsal eylemlerle Alakır Vadisi’nde bulunan sekiz adet HES projesine karşı yürütülen hukuki mücadeleye destek olan Birhan Erkutlu, Alakır’dan aldığı çakıl taşını Arama Kurtarma Derneği (AKUT ) Başkanı Nasuh Mahruki ile birlikte Everest’e tırmanma hazırlığı yapan Antalyalı dağcı Yılmaz Sevgül’e teslim etti. Yaklaşık iki ay süren zorlu yolculuğun ardından, 23 Mayıs’ta saat 08:30’da zirveye ulaşan ekipten Yılmaz Sevgül, Alakır’dan götürdüğü çakıl taşını 8850 metrelik zirveye bıraktı.
‘SPONSORLUK NEDENİYLE TOPLUMLA PAYLAŞILAMADI’
Eylem fikrinin Birhan Erkutlu’dan geldiğini belirten Sevgül, “Alakır’ın bir parçası olan bu çakıl taşı Çomolungma Dağı’nın tepesine ulaştığında, insanlığa en yukarıdan bakıp isyanını dile getirecek ve bu katliamı Tanrıların dağına şikayet edecekti. Biz bu dünyada gelip geçiçi canlılar olarak doğaya karşı olan duruşumuz ve saygınlığımızda her an farkındalıklar yaratmak zorundayız. Özelliklede gözü paradan başka bir şey görmeyen doğa katillerine ve katliamcılarına karşı her türlü eylem ve hareket büyütülerek nitelik kazanmalıdır. İşte bu eylem böyle bir düşünceyle ortaya çıktı fakat sponsorluk kavramı nedeniyle toplumla maalesef paylaşılamadı” dedi.
‘UĞUR TAŞI GİBİ ÇANTAMDA TAŞIDIM’
Çomolungma Dağı’na yaptığı yolculuğun her anında, kendisi küçük ama anlamı büyük olan önemli bir yük taşıdığının farkında olduğunu anlatan Sevgül, “Alakır taşını,
aklimatizasyon (yüksekliğe uyum) tırmanışları da dahil olmak üzere bir uğur taşı gibi sırt çantamın iç gözünde sürekli taşıdım. Zirveye ulaştığımda, zirvenin tam tepesindeki buz parçasını buz kramponumla kırarak ufak bir çukur açıp, içine küçük çakıl taşını bıraktım. Üzerini de tekrar buz parçalarıyla kapattım. Derinlemesine düşündüğümüzde çok anlamlı bir eylem olduğunu kabul etmek zorundayız” diye konuştu.
‘ANTALYA, DOĞAL FİLM PLATOSU’
Alakır Vadisi’nin katledilmek üzere olduğunu belirten Sevgül, Alakır’dan götürdüğü çakıl taşının Çomolungma dağına yaptığı uzun ve zahmetli yolculuk sonucunda zirvedeki yerini almasının, eylemlere destek anlamında küçük bir katkı olduğunu söyledi. Antalya’nın doğasının, ekoturizm ve film platosu olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Sevgül, “oysa biz bu muhteşem doğayı katlediyoruz” dedi.
HES’LERE KARŞI SANATSAL EYLEMLER
Eylemin fikir babası olan Birhan Erkutlu da, Alakır’daki hukuki sürecin devam ettiğini belirterek, “başından beri sanatsal ve sembolik niteliği olan eylemler yapmaya çalışıyoruz. Bu da o eylemlerden biriydi” dedi. Eylemin yalnızca Alakır için değil, HES kıskacındaki bütün Anadolu nehirleri adına yapıldığını söyleyen Erkutlu, tüm doğaseverleri mücadelerine destek olmaya çağırdı.
Alakır Vadisi’ndeki HES çalışmaları sırasında çok sayıda ağaç yokedildi
Yılmaz Sevgül (sağda) Nasuh Mahruki ile birlikte Everest’te
Yılmaz Sevgül
