YENİ ARAYIŞLAR GİRİŞİMİ’NDE HER ZAMAN GENÇ KALAN BİR SARIGÜL
Takvimler 2011 yılının Şubat ayının 27 sini gösterdiği Pazar günü, eski bir siyaset adamı olan babam Hasan Hüseyin ERKAN’ın daveti üzerine, soğuk ve rüzgarlı havaya rağmen, babamla birlikte, üç ayrı davete icabet ettim ve her birinden öğrendiklerimle çok mutlu oldum. Yaşayan herkes, yaşadıklarına yabancı kalamaz, son nefese dek yaşar ve öğrenir. Yeni Arayışlar Girişimi’nin ikinci toplantısı , değerli gazeteci-yazar Celal TOPRAK Beyefendi’nin moderatörlüğünde gerçekleşti. Toplantı mekanı olarak, Kumburgaz’da denizin kıyısında yer alan, eşsiz manzaralı güzel bir otel olan Artemis Princess seçilmişti. Konuşmacı ise, Türkiye Değişim Hareketi’nin kurucusu, 3. kez Şişli Belediye Başkanı olarak görevini başarıyla sürdüren sayın Mustafa SARIGÜL Beyefendi idi. Hayatın kendisine öğrettiklerini, kendisinin yaşadıklarından öğrendiklerini, kendisini aklı, yüreği ve not defterleriyle dinlemeye gelen oldukça kalabalık sayıdaki kadın ve erkek ve bir kaç çocuktan oluşan insanlarla, içtenlikle paylaştı. Ben kendisinin anlatımından, kendisini ve yaşadıklarını hiç hilesiz anlatmasından, müthiş dikkatinden, öğrenmeye ve öğretmeye 360 derece açık olmasından, şeffaf olmasından çok etkilendim. 21. yüzyılda sahip olmamız gereken siyasi lider böyle olmalı, Mustafa SARIGÜL gibi olmalı diye düşündüm. Ve hep genç kalarak, hep genç düşünerek Siyasi hayatın içinde varolduğunu bilmek de beni çok heyecanlandırdı… ”Sanatçıların kıymetini yaşarken bilelim” sözünün yanına ”Siyasetçilerin kıymetini de yaşarken bilelim” sözünü ekledim kendi hayatıma, hiç bir güzelliği ıskalamayalım, kendi hayatımızı ıskalamış oluruz, çünkü…
Güzellikleri ıskalamamak için, ilk önce önyargısız olmak ve soru sormak lazım. Soru sorup, cevabı öğrenince, anlamaya başlarız, anlamak ise, karar vermeyi ve sadece 1 oy ( 1 rey ) olan kendimizi temsil eden hakkımızı doğru, iyi ve güzele layık görmek demek olur. Lider olmak önce insan olmak, sonra saygılı olmak demektir, bu da Lider’i yurtta ve Dünyada Lider yapmak demektir. ATATÜRK’ümüz gibi…”Yurtta sulh, Cihanda Sulh” sözü olumsuzse, ATATÜRK de ölümsüzdür.
Türkiye’nin en genç milletvekili olarak, SHP Genel Başkanı Sayın Erdal İNÖNÜ ile birlikte Parlamento’da görev yapan Sayın Mustafa SARIGÜL, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi üyeliği ile Türk-Alman Parlamento Dostluk Grubu Yönetim Kurulu üyeliği de yapmış bir siyaset insanıdır. Önce sağlığın, bilimin, eğitimin, sporun, sanatın önemini bilerek ve bildirerek, herkese eşit mesafede bir duruşun mimarı olarak ve Camiye, Cem-evi’ne, Kilise’ye, Sinagog’a aynı değeri vererek, onarımlarına katkıda bulunarak, bu hayata veda eden haberdar olabildiği çok sayıda can için, cenazesinde hazır bulunarak, bir vefa örneği sergileyen Şişli Belediye Başkanı, Mustafa SARIGÜL, 2007 senesinde PAPA Hazretleri’nin Ülkemizi ziyareti esnasında, beyaz güvercinleri, dünya barışı için, PAPA Hazretleri’yle birlikte uçurarak, ” Yurtta Barış, Dünyada Barış” öğretisini, yüreğinin taa içinde hissettiğini, ATATÜRK’e ve Cumhuriyet’e olan sevgisini, Demokrasi’ye olan güvenini, dünyaya haykırmış oldu.
Gurbette, Almanya’da 50.yılını sürdüren vatandaşlarımızın da takdirini kazanmış olan, ”Haksızlığa karşı sesini çıkarmayan, haksızlığın güçlenmesine yardım eder” diyen,1971 Nobel Barış Ödülü sahibi, 1992 senesinde bu hayata veda eden, Almanya 4.Başbakanı Sayın Willy BRANDT anısına, O’nun büstünü Şişli halkına ve insanlığa hediye ederek, bir kadirsinaslığı, heykelle ölümsüzleştirdi, heykeller hep susar gibi görünürler ama hep konuşurlar ve gerçeği anlatırlar, taştan yontulur, taş gibi dururlar, kimi zaman, kimileri, ”sabır taşı olsa çatlar” derler ya, ama heykeller doğal ve yapay afetler olmadıkça hep yaşarlar ve yaşanılanı hatırlatırlar…
Küba’nın yaşayan Efsanesi Fidel Castro RUZ ‘un kendi ülkesinde ATATÜRK Heykeli yaptırarak, tarihe kazıması ve tarihe kazınması unutulmaz bir güzelliktir bence. İnsanlar yaşadıklarından ve insanlara yaşatılanlardan etkilenirler, üstelik aynı havayı teneffüs etmeden de hissedebilirler birçok şeyi…Ve büyük siyaset insanları Sanatın ve Sanatçıların ışığıyla birlikte hareket ederek, kalıcı güzelliklere birlikte imza atarlar, tarihe bir not düşerler…
”Uğrunda ölmeyi göze alacağım birçok dava var ama uğrunda öldüreceğim hiç bir dava yoktur” diyen Hindistan bağımsızlık hareketi ve Ruhani Lideri Mahatma GANDHİ hakkında bilgiler okumuştum.”Hinduyum, aynı zamanda Hristiyan, Müslüman, Budist ve Yahudiyim” demiş…Herkese eşit mesafede hissetmek ne güzel diye düşünmüştüm.
”Irkçılığa hayır” diyen, mücadelesinde simge ve sembol olan Güney Afrika Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nelson MANDELA ‘nin ise,1992 senesinde, kendisine verilen, ULUSLARARASI ATATÜRK ÖDÜLÜ’nü, Türkiye’de insan hakları ihlalleri olduğu gerekçesiyle reddettiğini, okumuştum. Aıds hastalığıyla ve Afrika’daki Yoksullukla mücadele için konserler düzenlediğini okumuştum…Sanat ve Siyaset birbiriyle elele diye sevinmiştim.
Sayın Mustafa SARIGÜL, konuşmasını yaparken, bütün bunları da hatırlamıştım, dünya çapında bir siyaset insanına sahip olduğumuzu, o anda kaç insan farkedebilmişti, bence çoğumuz farketmeliyiz ve yanında olmalıyız…kendimiz ve halkımız için hizmet etmeliyiz, çalışmak en güzel gerçek…hayatı güzel tüketmek için…Tam da bu anlamlı, bilgilendirici konuşma esnasında, 27 Şubat öğle vakti, ”Milli Görüş”un Lideri Sayın Necmettin ERBAKAN Beyefendi’nin, bu hayata veda ettiği haberi, bir kağıda yazılarak iletildi Mustafa SARIGÜL’e, ve kendisi de dinleyenlerle acı haberi paylaştı, bulunduğumuz yerden dualarımızı yolladık, bir nefes daha sönmüştü. Hayat, doğum ve ölüm arasındaki o kısacık bir yoldu, değeri yıllarla ölçülmeyen, sadece iyi ve güzel hizmetle ölçülebilen…
O etkileyici konuşmanın ardından, alkışlar ve teşekkürler edildi ve ben babamla Beykoz’a doğru yola çıktık…
Beykoz Vakfı Başkanı, Sayın Şaban TÖREN Beyefendi’nin moderatörlüğünde, 4 Belediye Başkanı’nın konuşmalarını dinledik. Beykoz, Kadıköy, Maltepe, Pendik Belediye Başkanları, davetlilerin huzurunda konuşmalarını gerçekleştirdiler ve kendilerine sorulan soruları cevapladılar. Saygıdeğer Belediye Başkanları, Yücel ÇELİKBİLEK, Selami ÖZTÜRK, Mustafa ZENGİN, Kenan ŞAHİN Beyefendi’ler ortak bir düşüncelerini dinleyenlerle içtenlikle paylaştılar ”Bürokrasi yüzünden hizmet vermekte çoğu zaman geç kalıyoruz” dediler… Aklıma hep geç kalan Ambulanslar geldi, böyle mi olmalı, yoksa herşey zamanında mı yerine ulaşmalı, elbette, geç kalan herşey ve herkes eksik kalıyor…
Babam ve ben Beykoz’dan, önce Yeniköy’e geçtik, arkadaşımızla birlikte taptaze balıklar yedik…Oradan Sarıyer Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda Türk Müziği Korosu Konseri dinlemek üzere yola koyulduk. Koro şefi Sayın Mustafa ŞAHİN yönetiminde şahane bir konser dinledik. Saz sanatçıları, Şarkılar, Koristler, Solistler, Sunucular, Çiçekler, Kıyafetler herşey çok güzeldi ve özenliydi. Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Şinasi YALÇIN Beyefendi ile Kültür işleri Müdiresi Sayın Filiz Hanım da konseri dinleyenler arasındaydı… Yani Sanat ve Siyaset yine elele idi.
Yeni Arayışlar Girişimi’nin 2.Toplantısı’nda bulunarak, güne Sayın Mustafa SARIGÜL’ü dinleyerek başlamak, Mustafa SARIGÜL’ün hep genç kalan bir Siyaset insanı olduğunu, umut ve çare olduğunu görmek güzel bir başlangıçtı. Günün sonunda, Sayın Mustafa ŞAHİN yönetiminde seçilen, birbirinden güzel şarkıları dinlemek mutluluk vericiydi. Aldığımız acı habere rağmen, hayatın hep devam edeceği gerçeğiyle, spor, sanat ve siyasetin barış içinde yaşaması gerekliliğiyle, yurdumuzda ve dünyamızda barış için dua ederek huzurla uyudum,yeryüzünde barışa hizmet edenlerden bilebildiklerimi hatırlayarak, şüphesiz sayıları çoktur, Yunus EMRE’nin öğretisini hatırlayarak ”Sevelim sevilelim, bu dünya kimseye kalmaz”… Sanat hiç eskimeyen ve eskitmeyen, hiç solmayan ve soldurmayan bir gül’dur…
