Hukuk savaşı… (II)

Faruk Eskioğlu Hürriyet’te çalışırken verilmeyen haklarını en doğru yolu seçerek, hukuk yoluyla aramaya yönelmişti ya.
İşe önce çalıştığı servisten başlamıştı.
Arkadaşlarını tanık göstermişti.
Sabah gelip akşama kadar çalıştığını kanıtlamak için.
İki yıl boyunca devamlı bir işte emek verdiğini ortaya koymak için.
Emekci olduğunu ispatlamak için.
Tabii maaş almış, Hürriyet’in emekcilere tanıdığı tüm haklardan yararlanmış ama sigortasının yatmadığını kendisine söylememişler.
Sonuçta iş mahkemeye uzanınca, eski servisinden iki emekciyi yani muhabir arkadaşlarını ve bir de Vahap Muntar’ı servis sorumlusu olarak tanık olarak göstermişti.
Duruşmanın ilki yapıldı.
Burada duruyorum. Çünkü yargıya intikal eden konuda yorum yaparak sonucu etkileme gibi bir niyetim yok, olamaz da zaten.
Benim üzerinde durduğum bir emekcinin gerçekten emekci olup olmadığını ispatlamaya çalışmak gibi bir durumla karşı karşıya gelmesi.
Ve iki yıl boyunca gözgöze, dizdize çalıştığı, dertleştiği meslekdaş diye bağrına bastığı kişileri tanık göstermesi.
Ve bu tanıkların da başta servis şefi Munyar olmak üzere Eskioğlu’nun telifle çalıştığını söylemeleri akıl alır gibi değil.

Ekonomi servis şefi Vahap Munyar aynı zamanda Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin başkan yardımcısı. Yani Başkan Orhan Erinç’in yardımcısı.
Eskioğlu’nun birinci el patronu.
Emekci olduğunu, sekiz saat emek verdiğini bilmez mi?
Sekiz saat çalışan birinin “telifle çalışıyor” olduğunu söylemesi cemiyetcilik yapan, mesleki kuruluşta sorumluluk alan birine yakışır mı?
Bunu da tartışma dışı tutuyorum.
Faruk Eskioğlu, bu durumu Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yöntim Kuruluna aktarıyor.
Bir yandan hukuk yardımı talep ediyor, bir yandan da ikinci adam Munyar’ın kendisine karşı hasmane ve yanlış tutumunun gündeme getirilmesini istiyor.
Son derece insani bir talep.
Gelin görün ki yönetim kurulu her iki istek karşısında elini dahi kımıldatmıyor.
Sadece “ Yönetim Kurulumuz, olay yargıya intikal ettiği için yapılacak herhangi bir işlem olmadığı kararını aldı”
Yani alkışlanacak (!) bir karar.
Hatta ayakta alkışlamak gerek.
Olayı yargıya intikal ettiğini yönetim kurulu açıklamış.
Açıklamasaydı habersiz kalacaktık.
Yönetim tarafından görüşülmesi istenen emekcinin hak arama davası değil de, sanki tarihi Dreyfus Davası hakkında karar vermiş gibi bir tavır takınıyor Türkiye Gazeteciler Cemiyeti.
“Yersen rafta dolma var” derler bu  gayriciddi tutumu sergileyenlere…

Neyse benin üzerinde durmak istediğim bir başka konu bu davayla dolaylı şekilde ilgili. Ondan bahsetmem gerek.
50 yıldır bu meslekdeyim. Sendikacılık da yaptım, cemiyetcilik de..
Tabii işin kaymağının yendiği İstanbu’da, yani Bab-ı Ali’de yapacaksın bu işleri. Ankara’da ekmek yok…Onun için biz amatör olarak görev yaptık.
Ama Istanbul’da, gerek cemiyet ve gerekse dernek ve sendikalarda görev alanlar muhakkak ve muhakkak bal tutan parmaklarını yalamışlardır.
İşverenler, yani gazete patronları Türkiye Gazeteciler Sendikası, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti  ve Basın Konseyi başkanlarını pek severler ve tutarlar.
Eskiden görev yapmış olan başkanlarını da çok severler.
Nice cemiyet ve sendika başkanı gördüm.
Hiç biri işsiz kalmadı. Hiç bır patron, işyerindeki emekcisini savunan bir cemiyet, ya da sendıka başkanı ister mi?
İstemez tabii.
Başının ağrımasını, kasasından fazla para çıkmasını hangi patron ister?
Hiç biri.
Patronları rahatlatan, onları kızdırmayan, hatta emekci için kılını dahi kıpırdatmayan cemiyet, ya da sendika başkanları işsiz kalacak değiller ya.
Hepsi emeklerinin (!) karşılığını bol bol alırlar.
Medya organlarında çok ama çok iyi mevkilerde istihdam edilirler.
Hiç biri işsiz kalmaz.
Örnek mi?
1960’dan sonraki tüm başkanlar.
Bir iki istisnası olabilir.
O da yanlışlıkla…
Şimdi, hak savaşı vermek için yola çıkan Faruk Eskioğlu’nun durumunu gelin de tarafsız ve objektif olarak analiz edin bakalım.
Gitmiş Türkiye Gazeteciler Cemiyetine başvurmuş.
Kimi kime şikayet ediyorsun ki?
Her gidi medya hey.
Nerden nereye geldik.
Kölelik dönemi başlamış da kimse farkında değil.

_________________

* KONUYLA İLGİLİ DİĞER YAZILAR:

TGC’den yanıt vaaar! (Hürriyet davası)
‘Munyar’ın TGC üyeliği düşürülsün’…
Hürriyet’in şahitleri dinlendi…
‘Muhabirlerin telifle çalıştırılması yasalara aykırı’
Hürriyet Ekonomi Müdürü Vahap Munyar’a açık mektup


 

1624230cookie-checkHukuk savaşı… (II)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.