FARUK ESKİOĞLU / LONDRA – Birleşik Kralık Sağlık Bakanı ve Ulusal Sağlık Sistemi (National Health System – NHS) İngiltere Başkanı, kış salgını ve sağlık personeline yönelik artan istismar oranları konusunda halkı uyarırken NHS’deki farklı kültürden gelen çalışanlara yönelik artan ırkçı saldırıların sisteme de büyük bedel ödettiğini söylediler.
Sağlık Bakanı Wes Streeting, 1970’ler ve 1980’leri anımsatan “çirkin” ırkçılık, modern Britanya’da endişe verici bir şekilde tekrar yaygınlaştığını vurgulayarak, “NHS çalışanları da bunun bedelini ödüyor. Ne yazık ki insanların ten rengine dayalı sözlü ve fiziksel istismar olaylarının artık o kadar sık yaşanır oldu. Irkçı olmanın toplumsal olarak kabul edilebilir hale geldi” dedi.
Bakan Streeting ile NHS İngiltere Genel Müdürü Jim Mackey’in birlikte Guardian’a verdiği ortak röportajda Streeting, özellikle acil serviste çalışan NHS çalışanlarının, bakımları geciktiğinde artan taciz, saldırganlık ve şiddet oranlarını anlattıklarını duyunca “şok olduğunu” söyledi.

Kış yaklaşırken artacak salgın hastalıklar ve doktorların grevi nedeniyle önümüzdeki haftalarda İngiltere’deki sağlık sisteminin zorlanacağını vurgulayan Bakan Streeting, “Hastaların mağdur olmalarının yanı sıra uzun bir bekleme sürelerinin sinir bozucu olduğunu biliyorum. Bunun acısını personele yansıtmanın hiçbir mazereti yok! Beni en çok şaşırtan şey ise, yükselen ırkçılık dalgası ve 1970’ler, 1980’ler tarzı ırkçılığın bu ülkede tekrar meşru hale gelmiş olması. Bunun NHS çalışanlarını nasıl etkilediğine gerçekten şaşırdım” dedi.
Irkçılığı hoş gören isimsiz politikacıları da eleştiren Bakan Streeting, “50 yıl önce, Britanya çok farklı bir ülkeyken görülen ırkçılığın çirkin bir şekilde geri dönmesinden tiksiniyorum ve parlamentoda buna destek verenlere açıkçası şaşırıyorum” diye konuştu.
“SİYASİLERİN SÖYLEMLERİ IRKÇILARI CESARETLENDİRİYOR”
Bakan Streeting “Bir hastanın yalnızca beyaz personel tarafından muayene edilmek istemesinin reddedilmesini örnek vererek şunları söyledi; “NHS, toplumun genelinin önyargılarından muaf değil, ancak sıfır tolerans [yaklaşımı] benimsememiz gerekiyor. Bu ülkede ücretsiz sağlık hizmetine erişim hakkınız, çalışanlarımıza herhangi bir gerekçeyle kötü muamele etme özgürlüğünü beraberinde getirmiyor. Bu ülkedeki ırkçılığa son vermeli ve ülkemizde ifadesini bulan o çirkin ırkçı duyguyu geri çekmeli ve bu ülkede ırkçı olmanın toplumsal olarak kabul edilemez olduğu bir iklim yaratmalıyız.”
Kraliyet Hemşirelik Koleji(RCN) Genel Müdürü Prof. Nicola Ranger de bakanın kaygılarına katılarak “Personelin karşılaştığı ırkçı tacizdeki artış, toplum ve NHS’miz için bir lekedir. Irkçılık toplumun her kesiminde bir sorundur ve özellikle sağlık ve bakım hizmetlerinde, böylesine çeşitli bir iş gücüyle daha da önem kazanmaktadır. Siyasette göçmen karşıtı söylemin giderek daha fazla kullanılmasının ırkçı davranışları cesaretlendirdiğini kabul etmeliyiz” dedi.
NHS Irk ve Sağlık Gözlemevi Genel Müdürü Prof. Habib Naqvi şunları söyledi:
“Toplumlarımızda ve bugün modern Britanya’da ırkçılığın bu kadar yüksek seviyelerde olduğunu görmek şok edici – onlarca yıldır görmediğimiz seviyeler. NHS’mizin bu beladan muaf olmadığını biliyoruz çünkü toplumun daha geniş bir kesiminin bir mikrokozmosu – sokaklarımızda ve toplum içinde olanlar, NHS’de 1,5 milyon çalışanda da kendini gösteriyor.”
Bu habere emoji ile tepki ver


