DAY MER. Taksim’deki terör saldırısını lanetledi…
DAY MER’in açıklaması şöyle:
13 Kasım’da İstanbul’un en işlek yerlerinden İstiklal Caddesinde patlatılan bomba 6 kişiyi öldürdü, 81 kişinin de yaralanmasına neden oldu. Türkiye halklarına karşı işlenen bu insanlık dışı suçu şiddetle lanetliyor, yaşamını kaybedenlerin ailelerinin acısını paylaşıyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
SORUMLULARINI LANETLİYORUZ
Bombalı saldırı tüm yönleriyle aydınlatılmalıdır. Bombalamanın faili olarak Suriyeli bir kadının yakalanmasının ardından devlet adına yapılan açıklamalar bunu acilleştirmiştir. Hükümet yetkilileri neredeyse hiç beklemeden katliamın sorumlusunu ilan etmiş, karanlık güçler insan hakları savunucuları bile hedef göstermeye başlamıştır. Katliam fırsat bilinerek halkların birbirine düşürülmesi amacıyla kışkırtmalar başlamıştır. Şimdiden Suriye’nin kuzeyine yönelik bir savaşın çağrıları çıkarılmaktadır.
OLAY BÜTÜN YÖNLERİYLE AYDINLATILMALIDIR
Önceki benzer katliamların hemen tümünün devletin ya göz yumması ya da bizzat örgütlemesiyle gerçekleştirildiği açığa çıkmıştır. 2015’in Haziran-Kasım sürecinde yaşananlar unutulmadı. Ardı ardına patlatılan bombalar yüzlerce cana mal olmuş ve bombalamaların gerçek failleri hala yakalanıp yargılanamamıştır. Üstelik bu bombalamaların hangi amaçla kullanıldığı da malumdur. Yaratılan savaş ortamında yenilenen Kasım seçimiyle Haziran sonuçlarının değiştirilmesi sağlanmıştır.
Fail açıklanmıştır, ancak olay aydınlatılmış değildir. Ortaya yeni bilgiler çıkmaktadır. Örneğin MHP Şırnak Güçlükonak ilçe başkanının telefonla olayın faili olduğu iddia edilen kişiyle konuşması nedeniyle ifadesine başvurulmuştur.
Patlamanın hemen ardından olayla ilgili haberlere yayın yasağı getirilmesi ve sosyal medya yayınlarına ilişkin bant daraltmaya gidilmesi tam bir sansür uygulamasıdır. Bununla hiçbir inandırıcılığı kalmamış hükümetin tek yanlı açıklamaları dışında olayın araştırılması engellenmek istenmektedir. Kimse hükümete, ağzından çıkanı kulağı duymayan S. Soylu’ya inanmak zorunda değildir. Yayın yasağı derhal kaldırılmalı, başta basının engellenmesi olmak üzere olayın araştırılması üzerindeki yasağa son verilmelidir.
DEMOKRASİ MÜCADELESİNE KATILALIM
Karanlık güçlerin patlatacağı bombaları, kör terörle korku yayarak siyasal amaçlara ulaşma çabalarını engellemenin temel yolu ülkede demokratik hak ve özgürlükleri hâkim kılmaktır. Özgürlükler ise ancak demokrasi mücadelesini güçlendirerek elde edilebilir.
Biliyoruz; Türkiye halkları terör saldırılarının bedellerini yasakların artırılmasıyla, hak ve özgürlüklerin yeniden ve yeniden kısıtlanmasıyla, halka yönelik tutuklama ve cezalandırmalarla ve canlarıyla ödemiştir. Şimdi tek adam yönetiminin bir kez daha Taksim bombalamasını teröre karşı olma bahanesiyle kendi siyasal hesapları doğrultusunda istismar etmesine izin vermeyelim.
2015 seçimlerini kana boğan tek adam yönetiminin sicili ortadadır. Şimdi halkın azalan desteğini yeniden artırmaya ihtiyacı var. Yeni bir seçimin ya da bir faşist diktatörlüğün yolunun bomba ve savaşlarla döşenmeye çalışılmasına karşı uyanık olalım, demokrasi mücadelesini destekleyelim.
Bir kez daha vurgulayalım: Taksim’deki gibi halk ve insanlık düşmanı terör saldırıları hiçbir gerekçeyle onaylanıp benimsenemez. Halka saldırı nereden gelirse gelsin lanetlenmelidir!
DAY-MER
