Kaymakam evi gitti, yerine apart geliyor!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Antalya Valiliği’nin Kaş’taki Kaymakamlık konutu ve personel lojmanını iki lüks villa ile takas etmesinin ardından kamu taşınmazının bulunduğu alanda apart inşaatı başladı…

Antalya Valiliği, Kaş ilçesindeki Kaymakamlık konutu ve personel lojmanını 2020’de Çukurbağ Yarımadası’ndaki iki lüks villa ile takas etmişti. Kamu zararına neden olunduğu iddiasıyla tepkilere neden olan takasın ardından ilçe merkezindeki tarihi kent dokusunun ortasında yer alan 1314 metrekare araziye sahip kamu taşınmazları özel bir girişimciye satıldı. Valiliğin tepki çeken villa takası, Kaş Kaymakamı’nın kiracı konumuna düşmesine neden olurken lojmanı kullanan kamu personeli ise konut sorunu yaşamaya başlamıştı. Kaymakam evi ve personel lojmanının bulunduğu araziyi satın alan girişimcinin başlattığı otel inşaatı ise sürüyor. Kaş’ın kentsel sit alanı olan tarihi dokuyu ve ön görünümü etkileyecek şekilde yükselen 4 katlı binanın daire ve apart olarak konaklama tesisi olarak hizmet vereceği belirtiliyor. Kaş Koruma Planını hazırlayan ekipte yer alan Şehir ve Bölge Planlama Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tunçer, Kaş’ın geleneksel dokusunun küçük taban alanı ve iki-üç katlı mütevazı evlerden oluştuğunu dile getirdi.

Antalya’nın Kaş ilçesinde bulunan Kaymakam evi ve kamu personelinin kullandığı 3 katlı lojman, eski ve yıprandığı gerekçesiyle Antalya Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) tarafından Eylül 2020’de iki adet lüks villa ile takas edildi. Toplam 1314 metrekarelik arazi üzerinde bulunan taşınmazlara 8 milyon, Çukurbağ Yarımadası’nda bulunan 1289 arazi üzerindeki iki villa için de 6.8 milyon TL değer biçildi. Aradaki farkın da nakit olarak ödenmesiyle takas işlemi yapılarak kamuya ait taşınmazlar elden çıkarıldı.

DEPREME DAYANIKSIZ DENİLEREK İKİ VİLLA İLE TAKAS EDİLDİ

Antalya Vali Yardımcısı Atıf Çiçekli’nin yürüttüğü çalışma kapsamında Kaş’taki kamu binalarının depreme dayanıksız olduğu ve ömrünü tamamladığı belirtilerek yıkılıp yeniden yapılması gündeme gelmişti. Ancak bu işlemin yerine taşınmazların iki lüks villa ile takas edilmesi, eleştirilere neden olmuştu. Takas yoluyla elde edilen villalardan birinin Kaymakamlık konutu olarak kullanılması, diğerinin ise Antalya Valiliği’ne tahsis edilerek devlet büyüklerinin bölgeye yaptığı ziyaretlerde kullanılması planlanmıştı.

TAKAS SÜRECİNDE 12 MİLYONLUK TEKLİF

Takas işlemleri sürecinde Kaymakamlık konutu ve lojman için arazisiyle birlikte 12 milyon liralık teklif sunan Şevki Yörük adlı iş insanının iki hafta sonra bu teklifini geri çektiği ortaya çıkmıştı. Ancak aynı girişimci, takas işleminin gerçekleşmesinin ardından daha önce 12 milyon TL teklif ettiği kamu taşınmazını komisyonun belirlediği 8 milyonluk bedel üzerinden satın aldı.

VALİLİK ÜÇ KEZ İHALEYE ÇIKARDI, DÖRDÜNCÜDE 7.4 MİLYONA SATTI

Kaş Kaymakamı ile kamu personelinin konut sorunu yaşamasına neden olan takas işleminden sonra Antalya Valiliği Çukurbağ Yarımadası’ndaki iki villayı satışa çıkardı. Üç kez ihaleye çıkarılan villalar, dördüncü kez çıkarıldığı ihalenin ardından Eylül 2022’de 7 milyon 410 bin TL’den satıldı.

İNŞA EDİLEN BİNA YÜKSELDİ, KAŞ’IN KENTSEL SİLUETİ ETKİLENDİ

Kamu taşınmazını satın alan girişimci ise binaları yıkarak arazi üzerinde 4 katlı bir bina inşa etmeye başladı. Bölgedeki yapılaşma izni üç kat ancak kot farkını kullanarak 4 katlı binalar yapılabiliyor. Kentsel sit alanı olan bölgede Kaş’ın siluetini ve ön görünümünü olumsuz şekilde etkilediği görülen inşaatın tamamlanmasının ardından konaklama amacıyla hizmet vereceği belirtildi.

‘DAİRE OLARAK YAPIYORUZ, APART OLARAK DA KULLANACAĞIZ’

Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz inşaat sahibi Şevki Yörük, söz konusu arazinin geçmişte aile büyüklerine ait olduğunu ve ata yadigarı olarak gördüklerini belirterek burada yapılan binanın konut amaçlı olduğunu, apart olarak konaklama hizmeti de verebileceklerini dile getirdi. Arazinin 8 metrekarelik kısmını arkeolojik sit olduğu içinde kaldığı için terk edildiğini dile getiren Yörük, yol terki ile birlikte 400 metrekarelik inşaat alanı kaldığını kaydetti. Kaymakamlık konutunun bulunduğu bölgenin çevresinde alkollü işletmeler olduğu için güvenlik ve gürültü sorunu yaşandığını savunan Yörük, böylesine merkezi bir yerde Kaymakamlık konutu bulunmasının doğru olmadığını söyledi.

PROF. DR. MEHMET TUNÇER: ‘KENTSEL SİT ETKİLEME GEÇİŞ ALANI OLMASI GEREKİYOR’

Kaş Koruma Planı Müelliflerinden olan Şehir ve Bölge Planlama Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Tunçer ise yapılan inşaatın Kaş’ın Kentsel Sit Alanı Etkileme Geçiş Alanı olması gereken bir alanda bulunduğuna dikkat çekerek, daha önce bu alanda yapılan bir otelin zaten silueti bozduğunu, yeni binanın da tıpkı geçmişte inşa edilen Hükümet binası gibi dokuya uygun olmadığını kaydetti. Gittikçe artan yapı yoğunluğunun beraberinde trafik yoğunluğunu da getireceğine işaret eden Tunçer, Kaş’ın geleneksel dokusunun küçük taban alanı ve iki-üç katlı mütevazı evlerden oluştuğunu dile getirdi.

KAŞ, DOĞAL LİMAN ÇEVRESİNDE KURULAN EN ESKİ YERLEŞİMLERDEN

Kaş’ın doğal bir liman çevresinde yerleşen en eski Anadolu yerleşimlerinden biri olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Mehmet Tunçer, ilçenin yerleşim tarihi ve kentsel gelişimiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Antik adı Steph Byzantinus’a göre, Kabassos, Plinnus’a göre de Habessos’tur. Tarihi gelişiminin en başından itibaren hemen hemen aynı yerde kurulmuş küçük bir liman şehridir. Kaş, topoğrafyanın batısında ve denize bakan bir tepede kurulmuştur. Şehir dağ yamacının set set teraslanması sonunda yerleşmiştir. Şehir daha sonra genişlemiş ve kuzey – batıya doğru yayılmıştır. 1923 yılındaki mübadeleye kadar İskele Meydanı’nda diğer komşu sahillerde olduğu gibi Rumlar oturmuştur. İskele sahil şeridi ile şehrin doğu kısmında 20 kadar zengin Rum evi yer alırdı. Osmanlı Döneminin son yıllarında Hıristiyan Rum ahali şehrin gemi ticareti, ahşap işleriyle öne çıkmış, Türklerde bu gemilerde bazen kaptan, çoğunlukla da işçi olarak görev almışlardır.

‘KORUMA PLANI OLMASAYDI KAŞ’IN TARİHSEL DOKUSU YOK OLURDU’

Kaş geleneksel dokusunda en eski yapı ortalama yüz yıllık olarak tarihlenebilmektedir. Şehrin iskele meydanında Osmanlı devrinde yapılan hububat veya tomruk depoları da bugün dükkân olarak kullanılmaktadır. Cumhuriyet meydanının doğusundaki ve kuzeyinde yer alan 2 katlı evler ise 60 ile 80 yıl arasında tarihlenmektedir. Bu binaların kalfalığı da Bulgar, İtalyan ve Türklere aittir. Kentsel/Arkeolojik  Sit Alanı ve Koruma Planı olmasaydı Kaş’ın tarihsel dokusu tamamen yok olurdu.”

2668940cookie-checkKaymakam evi gitti, yerine apart geliyor!
Önceki haberGEÇMİŞ AN’I, AN GELECEĞİ OLUŞTURUR
Sonraki haberDay-Mer: Uluslarası Dayanışma Yaşatır
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.