Gazete, Kıbrıs sorununa ilişkin özlü ve yoğun al-verin 2009’da yapılmasının beklendiğini, bu olgunun da Türkiye-Avrupa ilişkilerindeki gelişmelerle bağlantılı olduğunu yazdı.
Fileleftheros, “güvenilir” bilgilerine dayanarak, önümüzdeki Aralık ayına kadar prosedürün gevşek şekilde ilerleyeceğini, Aralık ayında görüşmelerin bir özetlemesinin yapılacağını ve ona göre sürat değişikliğine karar verileceğini savundu.
BM’nin; müzakerelerin, Genel Sekreter’in Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’in 2009 başında Kıbrıs’a daimi olarak yerleşmesinden sonra yoğunlaşmasını planlamakta olduğunu belirten gazete, Ada’ya 2009’da daimi olarak yerleşecek olan Downer’in o zamana kadar Ada’ya Avustralya’dan 3 kez gelip gideceğini kaydetti.
Avustralya eski Dışişleri Bakanı’nın, 3 günlük bilgilenme ziyareti için bugün New York’tan Ada’ya gelmesinin beklendiğini hatırlatan gazete, bütün planların Türkiye’de şekillenenlere göre ilerleyeceğini savundu.
Haberde, Türkiye’deki iç siyasi gelişmelerin Kıbrıs sorununu etkilemekte olduğu ve yeni prosedürde bundan sonra atılacak adımların da Türkiye’deki “çatışmanın” sonucuna göre belirleneceğinin ortada olduğu iddia edildi ve şunlar ileri sürüldü:
“Bilgi sahibi kaynakların söylediği üzere; yönetim, Avrupa Birliği ve ekonomiyi içeren paket, müzakerelerin ilk gündem konusu olarak seçildi. Avrupa Birliği’yle ilgili konular en kolay olarak görülüyor ve bu konunun -elbette diğerlerine paralel olarak- ilk uzlaşı konusu olması muhtemeldir.
LİDERLERİN ÇELİŞKİLERİ
Gazete, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas’ın temel ilkelerdeki karşılıklı tezlerinin belli olduğunu iddia etti ve bunları şu şekilde sıraladı:
“1-Hristofyas: İki bölgeli, iki toplumlu, tek egemenliği, vatandaşlığı ve uluslararası temsiliyeti olan federasyon; Talat: Federasyon çözümü istiyor, iki bölgeliliği ve iki toplumluluğu öneriyor, egemenlik konusunda gölgeler bırakıyor.
2-Hristofyas: Devlet, federasyon haline dönüşecek olan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı olsun; Talat: Yeni durum Kıbrıs Cumhuriyeti ve sahte devletten ortaya çıkacak, yani partenojenez.
3-Hristofyas: Üniter ekonomi hedefliyor; Talat: İki ayrı ekonomi.
4-Hristofyas: Geri dönüş ve mülkiyet haklarını güvence altına almak istiyor; Talat: Mülkiyeti komplike görüyor, tazminat ve takas öneriyor.
5-Hristofyas: Askerlerin ve yabancı garantilerin kalmasına karşı çıkıyor; Talat: Türkiye’nin garantilerinde ve askerin varlığında ısrar ediyor.
6-Hristofyas: Boğucu takvimlere sıcak bakmıyor; Talat: Müzakerelerin tamamlanması için 4 aylık takvim istiyor.
7-Hristofyas: Hakemliği reddediyor; Talat: Hakemlikten yanadır
8-Hristofyas: Dönüşümlü başkanlığı (üç yıl Kıbrıslı Rum, iki yıl Kıbrıslı Türk) savunuyor; Talat: Dönüşümlü başkanlığı (5 yıl Kıbrıslı Rum, 4 yıl Kıbrıslı Türk) savunuyor.
9-Hristofyas: Kıbrıs Rum tarafının 50 bin yerleşiğin kalmasını kabul edebileceğini söyledi; Talat: yerleşikler konusunu görüşmekten ısrarla kaçıyor, bu konuyu önemsiz gösteriyor.”
