Artun Gökşan, “Artı Eksi 7 Londra” Programı için gazeteci Faruk ESkioğlu’nun sorularını şöyle yanıtladı:
– 1974’deki müdahaleden tam 30 yıl sonra Kıbrıs’ta çözüm için bir şans doğdu. Rum tarafında Kıbrıs Komunist Partisi AKEL lideri Hristofyas, Türk tarafında da kardeş parti CTP’nin lideri Mehmet Ali Talat cumhurbaşkanları olarak BM nezdindeki görüşmelere katılmışlardı. Ne yazık ki iki kardeş parti bir anlaşmaya ulaşamadı. Şimdi iki partinin kaçan fırsatla ilgili bir özeleştirisi söz konusu mu? Yoksa “Bizden başka büyük oyuncular vardı, elimizden bir şey gelmedi” mi diyorlar?
– AKEL’in bir özeleştiri yaptığını söylemek zor. CTP özellikle Kuzey’de çok iyil politikalarla iktidara geldi. Annan Planı’na “Evet” çıkması CTP ve çevresindeki sol güçlerin bir başarısıdır. Ancak Annan Planı sonrasında CTP’de yan çizmeler oldu. Rum tarafının plana ‘Hayır’ demesi, biraz da CTP’yi şövenizmin tuzağına düşürdü. Fakat bugün de CTP’nin iktidarda olmanın getirdiği olanakları çok iyi kullandığını söyleyemeyiz. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı şövenizmden uzak, Kıbrıslı Rumları anlamaya ve Türk kesiminin düşüncesini de samimi olarak aktarmaya çalışan birisi. Bu anlaşma için bir şans olarak görülmeli.
– Ancak yeterli olacak mı?
– Ortada çok zor koşullar var. 40 yılda o kadar çok şey değişti ki. Eğitimden Kıbrıslıların bakış açısına… Sadece siyasiler değil, toplum kuruluşlarının da anlaşma için bir şeyler yapması gerekir. BU konudaki çalışmalar da yeterli değil…
– Kıbrıs’ta bir çözüm olacağı konusunda iyimser misiniz?
– 50 yaşındayım ve 20 yaşımdan bu yana da politikanın içindeyim. Bu süreçte Kıbrıs’ta hep çözüm olacak diye umutlandık ve hep hayal kırıklığına uğradık. Şimdi bu gelişmelere ihtiyatlı bir iyimserlikle bakıyoruz. Tabii bir sosyalist olarak Kıbrıs’ta bir anlaşma olmasını ve ikili görüşmelerin başarıya ulaşmasını istiyoruz.
– Bazı demeç ve yorumlarda öne sürüldüğü gibi 2016 yazında anlaşma olur mu?
– Biraz zor görünüyor. Görüşmeler kesintisiz devam etsin ve varsın 2017’de, 2018’de olsun. Bu yıl görüşmelerde gündemlerinin oldukca yoğun olduğundan bir anlaşmaya ulaşma olasılığını pek görmüyorum.
– Bir İngiliz gazetesi “Kıbrıs konusunda herkes görüşünü belirtti, yalnızca Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hariç” demişti. Erdoğan’ın tavrı ne olur?
– Recep Tayyip Erdoğan Kıbrısla ilgili olarak sürekli barıştan söz ediyor fakat “samimi mi, değil mi?” bilemiyoruz. Sonuçta daha büyük güçler Kıbrıs’ta anlaşırlarsa, çözüm kapısı da aralanır.
– Türkiye’deki seçimlere Birleşik Krallık’tan katılan seçmenin yüzde 60’ı HDP’li olmak üzere yüzde 80’ninin solcu olduğunu öğrendik. Kuzey Kıbrıs nüfusu kadar İngiltere’de Kıbrıslı Türk yaşadığı söyleniyor. Kıbrıslı Türklerin genel siyasi eğilimi nedir?
– Sanırım Kıbrıslı Türklerin yarısı sağda, yarısı soldadır… 1950-73 arasında gelen Kıbrıslı Türklerin çoğu sağdaki Denktaş’ı destekler. Bizler ondan sonraki yıllarda gelen kuşağız. Bizim kuşağımızın çoğu sol kesimdendir. Bu bağlamda “Birleşik Krallık’taki Kıbrıslı Türklerin siyasi eğilimi yarı yarıyadır” denilebilir…
