Ana SayfaKÖŞE YAZILARITeknokratik Sosyalizm ve Dijital Kapitalizmin Eleştirisi-3

Teknokratik Sosyalizm ve Dijital Kapitalizmin Eleştirisi-3

Teknokratik Sosyalizm ve Dijital Kapitalizmin Eleştirisi-3
Tartışma: Marx 2.0 – Dijital Çağın Kapitalizm Eleştirisi

Marx’ın hayaletinin hâlâ Silikon Vadisi’nde (ve Avrupa’da) dolaştığını söylemek abartı olmaz. Ancak bu hayalet, artık fabrikaların buhar bacaları arasında değil, veri merkezlerinin soğutma fanları arasında geziniyor.”

Emek-sermaye çelişkisi, yabancılaşma ve üretim araçlarının mülkiyeti – hepsi güncellenmiş sürümleriyle karşımızda. Dijital kapitalizmin krizlerini anlamak için Marx’ın teorilerini bir “yama” ile güncellemek şart.

Emek-Sermaye Çelişkisi Reloaded

Emek artık yalnızca kol gücü değil, parmak hareketi, göz süresi ve dikkat odağı. Gig ekonomisinin görünmez işçileri, Amazon Mechanical Turk’te tıklama başı ücret alan veri etiketleyicileri, Uber sürücüleri, Yemeksepeti kuryeleri, hatta Instagram’da story atan biz sıradan kullanıcılar bile bu yeni emek zincirinin bir halkasıyız. Ve sermaye? Artık fabrika değil, veri merkezi. Kapitalist, makinenin başında değil, bulutun içinde.

Artık değer, üretim hattından değil, bizim davranışlarımızdan çekilip alınıyor. Meta’nın algoritmaları, dikkatimizi milisaniyelerle ölçüp paketliyor, sonra reklam verenlere satıyor. Paul Cockshott ve Allin Cottrell’in işaret ettiği gibi, artık değer artık dijital akışlarda saklı. Yani Marx’ın çelişkisi yaşıyor ama şekil değiştirmiş durumda: emek-sermaye mücadelesi, şimdi bizim cep telefonlarımızda, algoritmalarla ve veri paketleriyle sürüyor.

Yabancılaşmanın Yeni Yüzü

Marx, insanın emeğinden yabancılaşmasını yazmıştı; biz şimdi zamanımızdan, dikkatimizi neye verdiğimizden, hatta kendi duygularımızdan yabancılaşıyoruz. TikTok algoritması, neye güleceğimizi, neye öfkeleneceğimizi bizden önce biliyor. Zuboff’un “davranışsal fazlalık” dediği şey tam da bu: kişisel verilerimiz, duygularımız, reflekslerimiz bile birer meta.

Deleuze’ün “kontrol toplumu” kavramı burada yeniden anlam kazanıyor: Biz artık fabrikada disipline edilen işçiler değiliz, ekran başında gözetlenen ve yönlendirilen kullanıcılarız. Bu gözetim, bizi sadece sömürmüyor; kim olduğumuzu, ne istediğimizi yeniden şekillendiriyor. Bu yüzden teknokratik sosyalizmin özgürleştirici bir proje olması için yalnızca ekonomiyi değil, bu yeni yabancılaşma biçimlerini de dönüştürmesi gerekiyor.

Üretim Araçlarının Versiyon 2.0’ı

Fabrika makineleri yerini sunucu raflarına bıraktı. Üretim araçları artık kod, algoritma, fiber optik kablo ve veri merkezinden ibaret. Mülkiyetin bu kadar yoğunlaşması dijital feodalizmin temelini oluşturuyor: veri lordları altyapıya sahip, biz ise onların tarlalarında veri üreten serfler gibiyiz.

Çözüm? Mülkiyeti toplumsallaştırmak. Veri merkezlerinin kamusal işletmelere devri, açık kaynak yazılımın yaygınlaşması, blockchain tabanlı kamusal defterlerin kurulması… Bunlar veri tekellerini kırabilir. Ama bunun da şeffaf ve katılımcı olması şart, yoksa sadece “devlet eliyle yeni bir tekel” kurarız. Morozov’un önerdiği veri kooperatifleri burada çok değerli: veriyi kolektif mülkiyete geçirerek, hem adalet sağlamak hem de dijital ekonominin faydasını tabana yaymak mümkün.

Gözden Kaçmasın  Teknokratik Sosyalizm ve Dijital Kapitalizmin Eleştirisi-2

Avrupa Birliği’nin Dijital Pazar Yasası, Big Tech’in gücünü sınırlamaya çalışıyor ama henüz yolun başındayız. David Noble’ın söylediği gibi, teknolojinin tasarımı mevcut güç ilişkilerini yansıtır. Bu yüzden sadece “teknolojiyi kamulaştıralım” demek yetmez; onu demokratik bir çerçevede yeniden tasarlamak gerekir.

Sonuç: Gelecek Kimin Elinde? (Spoiler: Algoritmaların mı, Bizim mi?)

Dijital kapitalizm, emek-sermaye çelişkisini öyle bir yeniden tasarladı ki Marx bile şaşırırdı: sürekli gözetim altında yaşayan bireyler, algoritmalar tarafından yönlendiriliyor; dikkatimiz, sanki maden çıkarır gibi milisaniyelerle kazılıyor; verilerimiz, “yeni sömürge ürünleri”ne dönüşüyor. Bu tabloya bakınca, dijital kapitalizmi “21. yüzyılın panoptikonu” olarak adlandırmak hiç de abartı değil.

Peki çıkış yolu? Teknokratik sosyalizm, teknolojiyi bir gözetim makinesinden bir özgürleşme aracına dönüştürmeyi vaat ediyor. İkinci bölümde tartıştığımız yapay zekâ, blockchain ve açık veri sistemleri, demokratik planlama ve katılımcı yönetişimle birleştiğinde bu distopyayı bir ütopyaya çevirebilir. Tabii, aynı bölümde uyardığımız gibi, teknokratik elitizm ve dijital gözetim riski bu vizyonu bir “teknokrat diktatörlük” kabusuna da dönüştürebilir.

Bu makalenin iddiası basit: Marx’ın analizini dijital çağa uyarlarsak, elimizde kapitalizmin bugünkü krizlerini anlamak için hâlâ çok güçlü bir pusula olur. Veri proletaryası, dijital artı-değer, bilişsel yabancılaşma… bunlar yalnızca teorik kavramlar değil, her gün yaşadığımız somut gerçekler. Zuboff’un gözetim kapitalizmi, Castells’in ağ toplumu ve Wright’ın katılımcı planlaması hep aynı şeyi söylüyor: bu düzen kendiliğinden düzelmeyecek, onu biz dönüştürmezsek o bizi dönüştürmeye devam edecek.

Geleceğe dair iki senaryo masada:

  • Teknokratik Sosyalizm: Veri merkezleri, algoritmalar ve ağ altyapıları halkın denetimine geçiyor; açık kaynak kodlu, şeffaf ve katılımcı sistemler kuruluyor. Estonya’nın e-devleti veya Porto Alegre’nin katılımcı bütçelemesi bunun küçük birer önizlemesi. Blockchain tabanlı kamusal defterler, veri kooperatifleri… hepsi veri tekellerinin hegemonyasını kırabilir. Ama bu senaryo, “halk için teknoloji”nin gerçekten halkın kontrolünde kalması için sürekli toplumun farklı katmanlarında da yer aldığı sivil örgütlenmelerin denetimini gerektirir.
  • Dijital Feodalizm: Veri lordlarının hüküm sürdüğü, algoritmaların neyi göreceğimizi, kimi seveceğimizi ve ne düşüneceğimizi belirlediği bir dünya. Big Tech ile devletlerin simbiyotik ilişkisi (örneğin JEDI projesi ya da Starlink’in savaş sahnesindeki rolü) bu karanlık tabloyu daha da pekiştiriyor. Siber saldırılar, altyapı krizleri ve veri tekelleşmesi bu geleceği distopik bir fragmana dönüştürebilir.
Gözden Kaçmasın  Teknokratik Sosyalizm ve Dijital Kapitalizmin Eleştirisi-1

Sonuç olarak, mesele sadece ekonomiyi kimin yöneteceği değil, algoritmaları kimin yazacağı, veriyi kimin denetleyeceği ve teknolojinin kimin çıkarına çalışacağı meselesidir. Teknokratik sosyalizm, Morozov’un önerdiği gibi veri ekonomisinin kârını kamusal faydaya dönüştürmeyi, Noble’ın hatırlattığı gibi teknolojiyi demokratik süreçlere tabi kılmayı önerir. Gelecek, bir yazılım güncellemesi gibi kendiliğinden gelmeyecek; ya algoritmalar bizi yönetecek ya da biz onları.

______________

References

Acemoglu, D., & Johnson, S. (2023). Power and progress: Our thousand-year struggle over technology and prosperity. PublicAffairs.

Beer, S. (1972). Brain of the firm. John Wiley & Sons.

Beer, S. (1975). Platform for change: A message from Stafford Beer. John Wiley & Sons.

Castells, M. (1996). The rise of the network society. Blackwell Publishers.

Cockshott, P., & Cottrell, A. (1993). Towards a new socialism. Spokesman Books.

Dale, G. (2010). Otto Neurath and the socialist calculation debate. In Karl Polanyi, globalisation and the potential of law in transnational markets (pp. 67–84). Hart Publishing.

Deleuze, G. (1992). Postscript on the societies of control. October, 59, 3–7.

Foucault, M. (1977). Discipline and punish: The birth of the prisin. Pantheon Books.

Medina, E. (2011). Cybernetic revolutionaries: Technology and politics in Allende’s Chile. MIT Press.

Morozov, E. (2014). The people’s platform: Taking back power and culture in the digital age. Picador.

Noble, D. F. (1984). Forces of production: A social history of industrial automation. Knopf.

Wright, E. O. (2010). Envisioning real utopias. Verso.

Zuboff, S. (2019). The age of surveillance capitalism: The fight for a human future at the new frontier of power. PublicAffairs.

 

Bu yazıya emoji ile tepki ver

😡
0
Kızgın
🤣
0
Hahaha
👍
0
Beğendim.
❤️
0
Muhteşem
😢
0
Üzgün
😮
0
İnanılmaz

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

En Son Haberler

The Ultimate Managed Hosting Platform