Kuru Otlar Üstüne Lizbon gösterimi

AYŞENUR TANRIVERDİ / AÇIK GAZETE PORTEKİZ – Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi geçtiğimiz hafta Lizbon’da seyirciyle buluştu. Yönetmenin katılımıyla düzenlenen film gösterimi sonrası kısa bir söyleşi yapıldı. Lizbon’da yaşayan Türk ve yabancı birçok sanatsever sorularını yönetmene bizzat yöneltme imkânı buldu.

Daha önce okuduğum yorumlar ve değerlendirmelerden dolayı filmle ilgili az çok bilgi sahibi olmuştum. Nuri Bilge Ceylan bu filmde konu olarak daha önceki filmlerine benzer bir çizgide ilerlese de (kırsalda yaşayan sıradan insanların, basit yaşantılarında geçen olaylar ve duygudurumları) kurguda ve teknikte belirgin sapmalar yer alıyor. Diyaloglar tıpkı Ahlat Ağacı ve Kış Uykusu filminde olduğu gibi yoğun ve uzun… Bununla birlikte yönetmen, karakterlerini konuştururken hiçbir zaman bir taraftan yana olmamanın verdiği kıvraklıkla düşünce dünyasını ustalıkla kurmuş. 

Zaten bence Nuri Bilge Ceylan’ın en öne çıkan özelliklerinden biri hiçbir karakterine tam bir bağlılık yaşamadan her birinin ağzından çıkan tirat esnasında tarafsız kalarak bütünlüklü bir tavır ortaya koyabilmesi… Kötü ve karanlık bir karakter olarak çizilen resim öğretmeni Samet’in bazı konuşmalarında sokak köpeklerine duyduğu acımayı ifade ettiği küçük detaylarda aslında kötünün hiçbir zaman tam kötü olamayacağının altı çizilmek istenir. İyi ve zararsız görünenin ardında ise öngöremeyeceğimiz büyüklükte sırlar barınabilir.

Cannes Film Festivali’nden En İyi Kadın Oyuncu ödülünü alarak ayrılan Merve Dizdar’ın performansını görünce bu ödülün tesadüfi bir başarı olmadığını anlıyorsunuz. Filmdeki rolü diğer karakterlere göre daha az olmasına rağmen aslında bütün düğümlerin çözümü onun elinde. Samet’in iç dünyasında bir açılma ve serbestleşme yaşadığı (dördüncü duvarın yıkılması) bölümdeki yoğun duygulanım, toplum tarafından “eksik” görülen ve artık görevini tamamladığı için mücadele etmesine gerek olmadığını düşünen Nuray sayesinde yaşanıyor. Samet’in içindeki kıskançlığın, küçük bir çocuktan bile gelecek ilgiye muhtaç olmasının, kendi düşüncelerine bu kadar bağlı olduğu için belki de kendinden bu kadar nefret etmesini bunaltıcı atmosferi içinde bazı felsefi ve siyasi sorgulamaların yapıldığı film kesinlikle seyir zevki yüksek bir film.

Lizbon’da Yönetmenle Söyleşi

Film gösteriminin ardından Nuri Bilge Ceylan senaryo ekibi yanında olmadan söyleşi için tek başına sahneye çıktı. Çok sayıda Türk izleyicinin olduğu gösterimde Ceylan’a iki Portekizli moderatör eşlik etti. İzleyiciler Nuri Bilge Ceylan’a filmle ilgili merak ettiklerini sormanın yanı sıra, filmde geçen bölgede daha önce yaşamış ve bir süre vakit geçirmiş olan kişiler manzaraların ne kadar güzel yansıtıldığını ve oraların havasını içtenlikle hissedebildiklerini belirttiler. Samimi bir sohbet havasında gerçekleşen söyleşi herkesi mutlu etmişe benziyordu. Filmin senaristlerinden Akın Aksu’nun son dönemde Zeynep Ocak adlı bir film eleştirmenini mesajla açıkça tehdit etmesi ve bu tehdit anlayışının günümüzde hala ne kadar görmezden gelinen bir durum olduğunu bilmek ise beni kişisel olarak ayrıca üzen bir durum. Bazı sanatçıların dışarıdan mükemmel görünen o incelikle kurdukları dünyanın aslında bu kadar yoz bir örtüyle örtülmüş olması hem üzücü hem de hayret verici. 

Lizbon Cinema Nimas’ta gösterim haftası boyunca Nuri Bilge Ceylan’ın pek çok başka filmine de yer verildi ve yönetmenle hasret gidermek için iyi bir fırsat oldu.

2736170cookie-checkKuru Otlar Üstüne Lizbon gösterimi

1 Yorum

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.