Kuzey Kıbrıs ‘ağır ağabeyler cenneti’ olmasın
Kıbrıs’ta gözlemlediğim bir gerçek var. 1974 yılında Türkiye gerekeni yapmasaymış bugün Kıbrıslı Türkler bu derece iyi konumda olamazlarmış.
Özellikle Lefkoşa ve Girne arasında Boğaz bölgesine inen çok sayıda paraşütçü bu uğurda yaşamını yitirmiş. Kıbrıs’ın Türk kökenli vatandaşları gerçekten de adanın en güzel köşesinde yaşamaktalar.
TSK çok çetin bir savaş vererek faşist bir cunta tarafından düşman olarak görüldüklerinden yaşamları tehlikede olan Türk kökenli Kıbrıslı’ları sadece kurtarmakla kalmamış aynı zamanda onlara çok güzel yaşam alanları da yaratmış.
Gerçekten her geçen daha cazip hale gelen Kuzey Kıbrıs çok güzel bir ülke konumunda.
Bunu ne yazık ki Türkiye’de bazı çevreler de keşfetmişler.
Türkiye’nin aslında kendisinin bertaraf etmesi gereken çirkinlikleri Kuzey Kıbrıs’a da bulaştırılmışlar.
Hiç alışılmamış tatsızlıklar burada da yaşanmaya başlanmış.
Kumarhaneler belki de bu ülkenin en büyük şanssızlığı olmuş. Onlarla birlikte kendilerini “ağır ağabey” olarak pazarlamaya meraklı olanlar Kıbrıs’ın kuzeyini bayağı boş bulmuşlar.
Bu gelişmeye paralel olarak diğerleri de gelmişler.
Lefkoşa merkezinde güzelim bir caminin yanına otonuzu park ettiğinizde aldığı para karşılığı fiş vermeyen değnekçi günlük yaşama zorla dışarıdan adapte edilmiş.
Yine Kuzey Kıbrıslı’ların hiç alışık olmadığı biçimde kapılarında ne işe yaradığı belli olmayan kafatasçı bıyıklarıyla kasılarak bekleyen magandaların olduğu disko tarzı eğlence yerleri denenmiş ve allahtan tutmamış.
Son günlerde hem Lefkoşa’da hem de Gazimagusa’da spor eşyalar satan mağazalara Kuzey Kıbrıs medyasının yazdığına göre “hesaplaşma” nedeniyle molotof kokteyliler ile saldırılmış.
Çeteler Kuzey Kıbrıs’ı bir kazanç kapısı olarak keşfetmişler.
Kuzey Kıbrıs’ta lüks arabalarıyla ve de tüm sıcağa rağmen kravat takmadan giymiş oldukları ceket takımlarını çıkarmadan gezen “ağır ağabeylerin” sayısı bayağı artmış.
Kısacası Türkiye’de normal vatandaşı tedirgin eden her şey artık Kuzey Kıbrıs’ı da mesken edinmiş.
Bu güzelim ülkeye çok yazık.
Kuzey Kıbrıs’ta bence hem hükümetin hem de vatandaşların el ele vererek bu sonu hayırlı olmayan gidişata karşı ortak tavır almaları artık büyük bir zorunluluk.
Haksız izolasyon uygulamasının yarattığı boşluğun bu şekilde doldurulması Kuzey Kıbrıs’a zarar veriyor.
Kararlı ve cesur bir İç İşleri Bakanı ve Emniyet Teşkilatı ve de vatandaşların desteği ile KKTC çetelerin burada kök salmasına izin vermemeli.
Çok çetin bir savaşın sonucunda yoktan var edilen bu ülke bu gelişmeleri hak etmiyor.
