Penang polisi dinler arasında gittikçe azalan hoşgörünün tansiyonu iyice yükseldiğini bildirdi.
Molotof kokteyli saldırı Penang’daki 3 kilisenin duvarına “Allah büyük, İsa Allah’ın oğlu” yazılı afişin asılmasından sonra yapıldı; afişleri polise bildiren Kliseler kendilerinin asmadığını özellikle belirttiler.
Malezya muhalefet partisi başkanı Anwar İbrahim farklı dinler arasında bir süredir yaşanan gerginliğin artık had safhaya ulaştığını ve tehlikeli bir boyuta geldiğini vurgulayarak, ulusal düzeyde daha önce yaptığı birlik beraberlik çağrısını yineledi ve diyalog teklifinde bulundu.
Ülkesinin 1969 yılında yaşadığı trajediden beri tansiyonun ilk kez bu kadar çıktığını belirten Anwar İbrahim diyalog olmazsa sonucun Malezya açısından iyi olmayacağını, ülkesinin bölünebileceğini ifade etti.
Başbakan Najin Razak ise “Allah” ın kullanılmasının ilgili eyaletlerin insiyatifinde olduğunu, buna her eyaletin kendisinin karar vereceğini söyledi.
Malezya’daki 13 eyaletin tamamı “Allah”ın gayri-müslümler tarafından kullanılmasını yasaklamıştı.
Başbakanın böyle ciddi bir kararı tamamen eyaletlerin insiyatifine bırakmasının bir çok Malezya’lıyı hayal kırıklığına uğrattığı bildirildi.
Yaklaşık 6 yıl önce Malezya Roma Katolik Kilisesi’nin Malay dilindeki yayınlarında “Allah” sözcüğünü kullanmak üzere açtığı dava sonucu gayrimüslümler “Allah” sözcüğünü kullanmaya yasal olarak hak kazanmışlardı. Ancak Malezya Temyiz Mahkemesi hükümetin 2009 yılında, alt bir mahkeme tarafından verilmiş bu kararı sorgulamaya hakkı olduğunu ileri sürerek gelen temyiz başvurusunu yürürlüğe koydu.
2013 Ekim ayında açıklanan temyiz sonucu Malezya Yüksek Mahkemesi Allah kelimesinin yalnızca Müslüman Malaylar tarafından kullanılmasına karar verdi. Malezya’da 29 milyon nüfusun %60’ını müslümanlar, % 9’unu Hıristiyanlar oluşturmakta olup Hindu ve Budist azınlıklar da bulunmakta.
Temyiz davasının sonucunda İslami otoriteler 2014 Ocak ayı başında Hristiyan mekanlarına baskın yaparak içinde ‘Allah’ geçen İncilleri ve diğer yayınları toplattılar.
Temyiz mahkemesi kararını müteakip, 25 Kasım 2013’de Birleşmiş Milletlere bağlı bazı bağımsız İnsan hakları uzmanları yaptıkları basın açıklamasında Malezya hükümetini bu karardan dolayı eleştirmiş ve uzun vadede kötü sonuçlara yol açma ihtimaline karşı bu kararın geri alınmasını talep etmişti. BM Din ve İnanç konusu uzmanı İnsan Hakları Raportörü Heiner Bielerfeldt, dini inancın insanların en temel hakkı olduğunu belirterek devletin buna karışmaması gerektiğini ifade etmişti.
____________________
