6 Nisan 2012, İstanbul Star TV’de yayımlanan, Celal Pir ve Jülide Ateş’in sunduğu ‘Bugün’ programının, akredite bir laboratuvarda yaptırdığı ve dün ve bu sabah kamuoyu ile paylaştığı sebze ve meyve tahlilleri korkunç sonuçlar ortaya koydu. Tahlil sonuçları, geçtiğimiz hafta Greenpeace’in kamuoyunda tartışmaya açtığı ve Bakanlıkça ‘maksatlı hazırlanmış iftira ve ithamlar’ ifadesiyle reddedilmeye çalışılan pestisit raporunun, Türkiye’deki meyve ve sebzelerdeki zirai ilaç kalıntılarına kıyasla çok daha insaflı olduğunu ortaya çıkardı. Programda yayımlanan sonuçlara göre tahlil için alınan 10 farklı sebze ve meyveden 7 tanesinde yasak veya yasal sınırların üzerinde kimyasal kalıntısına rastlandı.
Laboratuvardan sonuçlarına göre, pazardan alınan armut, portakal, greyfurt, kırmızı biber, domates, patlıcan ve salatalık örneklerinde, insanların kullanımına uygun olmayacak düzeyde kimyasal bulunuyor. Armutta altı farklı kimyasalın bulunduğu, patlıcan ve armutlarda yasaklı pestisitlerin kullanıldığı da çıkan diğer çarpıcı sonuçlar arasında.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Greenpeace Akdeniz Tarım Kampanyası Sorumlusu Tarık Nejat Dinç “Geçtiğimiz hafta Greenpeace’in pestisit raporu açıklandığında Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker tarafından iftira atmakla itham edilmiştik. Oysa şimdi görüyoruz ki, Türkiye’de pestisit konusundaki fiili durum çok daha vahim. Greenpeace’in raporu ile ilgili doğru bilgilendirilmeden, alelacele açıklama yapan Sayın Bakan, raporun maksatlı değil insaflı olduğunu şimdi anlamıştır” dedi.
Bakanlık yarın GDO’lu gıdaları nasıl denetleyecek?
Dinç sözlerine şu şekilde devam etti:
“Türkiye’de sebze meyveleri denetlemek, diğer gıdaları, işlenmiş ürünleri denetlemekten çok daha kolay. Ancak yayınlanan tahliller bu konuda bile ne yazık ki bakanlığın ciddi eksiklikler içinde olduğunu gösterdi. Şu anda doğrudan gıdamıza girmek üzere değerlendirilmekte olan 29 tane GDO başvurusu var. Sebze meyvelerin denetimini yeterince gerçekleştiremeyen bir bakanlığın, GDO’lu gıdaları etkin şekilde denetleyebileceğine ikna olmak ne yazık ki imkansız. Bu yüzden gıda güvenliği konusundaki içtenliğine ve samimiyetine inandığımız Sayın Mehdi Eker yediklerimizi bize zehir etmek istemiyorsa acilen bu GDO başvurularının geri çekilmesini sağlamalı.”
