İNGİLTERE’DEN… Newroz/Nevruz’u kutlarken

Çoluk, çocuk, asker, gerilla, tamamı 30 bin…
Hayat ile ölüm…
Gece ile gündüz…
Aşk ile nefret…
Siyah ile beyaz…
Gerçek ile hayal…
Aralarındaki fark acaba çok mu büyük?
Yoksa sadece bir incecik çizgi mi..?
“30 bin” rakamı size neyi ifade ediyor?

Ankara’dan bakınca, 30 bin rakamı, “bölücü terör örgütü”yle mücadele sonucu “şehit düşen güvenlik güçleri” ve aynı mücadelede “ölü ele geçirilen teröristler…” anlamına geliyor.

Ya Diyarbakır’dan bakınca… Batman’dan, Yüksekova’dan, Kızıltepe’den, Bingöl’den bakınca.

Oralardan bakınca neyi ifade ediyor 30 bin rakamı?  “Demokratik haklar için verilen savaşta ödenen bedel” ve aynı savaş sonucu  “toprağa düşen gerillalar ve ölen askerler mi… ”

Peki ya Londra’dan bakınca… Ne bileyim mesela, Haringey’den, Newington Green’den, Dalston’dan, Hackney’den, Islington’dan, Edmonton’dan, Tottenham’dan ya da Glasgow’dan  bakınca… 30 bin rakamı size neyi ifade ediyor?

Bir rengi var mı “30 bin”in… Bir gücü var mı… Bir sesi, bir kokusu var mı… Yani bir anlamı var mı sizin için…

30 bin rakamı neyi ifade ediyor size..?

Cehennemi mi, cenneti mi… Yoksa cennette cehennemde sadece bir namlunun ucunda mı… 

Ölümü mü. Yaşamı mı.  Neyi ifade ediyor bu rakam size…

Taşlayanlar çocuktu. Taşlananlar güvenlik güçleri. Ölenler çocuktu. Öldürenler büyüktü. Ağlayanlar analardı… Aklın, vicdanın ve hoşgörünün kör olduğu topraklarda kim olursa olsun, kimin olursa olsun, hangi dili konuşuyor olursa olsun, anaların acısını paylaşma toleransı bile artık kaybolmuşsa geriye ne kalır yaşanacak.

Evet, 3 yaşında, 6 yaşında, 8 yaşında çocukların kurşunlarla öldüğü bir ülke size neyi ifade ediyor? 

Ya “terör örgütünü” uyarırken, “çocukları öne sürerseniz sonra pişman olursunuz” diyerek, “o zaman çocukları vururuz” demeye getiren bir başbakanı olan bir ülke size neyi ifade ediyor…

Ya sonra tüm bunlara kızıp, sivil, çoluk, çocuk, işçi, işsiz, kadın, yaşlı, genç demeden savunmasız insanları bombalamayı ve sinek gibi öldürmeyi göze alabilenlerin olduğu bir ülke size neyi ifade ediyor… 

Belirsizliğe uzanıp giden, … “güvenlik güçleri”nin kurşun yağmurunda yere cansız düşen 3, 6, 8 yaşındaki çocukların olduğu bir coğrafya ve ‘kimsenin çocukları neden öldürüyorsunuz?’ diye sorma cesareti ve vicdanı gösteremediği bir ülke size neyi ifade ediyor… 

Ekmek parası için kepenklerini açamayanların, aç yoksul, işsiz milyonların olduğu ve 21. yüzyılda insanların hala kültürel haklarla uğraştığı bir ülke size neyi ifade ediyor…
“30 bin” rakamı pek çok insan için tek bir anlama geliyor belki de o ülkede: evlat acısı!

Yetkililer, sık sık “30 bin ölü”yü hatırlatarak çeşitli girişimlerini meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Türkiye’nin pek çok sorunu bu ölümlerle bağlantılı deniyor.

Bu kadar insanın hayatına mal olan kimilerine göre “düşük yoğunluklu savaş”, kimilerine göre “terörle mücadele”, kimilerine göre, “kirli savaş” olarak adlandırılan bu süreç, bize bir “Susurluk” ve “bin operasyon” yaşatmadı mı, sonra da çeteler bu savaşın kaosunda büyüyüp, palazlanıp, bu ülkeyi ele geçirmediler mi?  Peki ya uzun yıllar süren acılar hiç dindi mi?

Özellikle de basının en çok kullandığı ve üzerinde edebiyat yaptığı konulardan biridir bu “30 bin”.

Oysa “Şehit aileleri”, “gerilla anaları”, askerlik çağındaki gençler, evlilik çağındaki gençler…nişanlı gençler, bekar gençler… ölen gençler… sakat kalan gençler…Hep yoksul gençler. Hep emekçi gençler, hep bizim gençler olmadı mı?

Devlet… millet… vatan.. halk. hak. terör. gerilla. şehit.. bu kavramlar size neyi ifade ediyor.

Ya “30 bin ölü insanımız..” Türkçe ve Kürtçe konuşan tam “30 bin yurtsever” “30 bin vatansever” yani “30 bin şehit!”

Peki ya Londra’dan bakınca “30 bin” rakamı size neyi ifade ediyor..?

İngiltere’nin Türkiye’den gelen ‘British’ vatandaşları olarak dönüp de geriye bakınca; orası yurt toprağıysa ve burası “gurbetse” ve sonunda hepimiz de aynı yurdun toprağına gömüleceksek ve  bu insanlar ve biz yurtdışında yaşayanlar da dahil olmak üzere 70 milyonsa nüfusu o ülkenin, 30 bin rakamı neyi ifade ediyor size..? Newroz Piroz Be/ Nevruz Bayramı’nız kutlu olsun!

Not: 28 Mart 2006 tarihinde Diyarbakır’da yaşanan olayların ertesinde yazdığım bu yazıyı Newroz Bayramı nedeniyle anlamlı olacağını düşünüp yeniden yayınlama ihtiyacı hissettim…

649670cookie-checkİNGİLTERE’DEN… Newroz/Nevruz’u kutlarken

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.