Niko arkadaşa mektup

 Anladığıma göre elinize bol miktarda emeklilik maaşı da geçiyor, bol yiyip bol tarafından geri kalan hayatını renklendirmeye bakıyorsundur. Mensubu bulunduğun tarafın yalan ve sahte vaatleriyle girmeyi başardığı Avrupa Birliğine Türk tarafının da alınmasını dayatmaması, bilmelisin ki bizlere karşı işlenen gaddarlıklara bir yenisini daha eklenmiştir. İki unsur cemaat arasındaki mevcut problemlere rağmen sizin tarafı yalnız başına bu ‘Birliğe’ kabul edenlerin maksatlarını araştıran veya anlamaya çalışan birileri çıkmış mıdır içinizde?  Türk – Yunan sürtüşmesinden fayda sağlayanlar maalesef sizin tarafı bir kere daha kullanmayı becermiş, onların yararına yine ‘Maya’ olmuşsunuzdur! Elinize verdikleri kozları şirretli bir şekilde maşallah ne güzel de oynamaktan, çocuğun eline verilen oyuncaktan aldığı eğlence zevki gibi, liderleriniz mest oluyor görüntülerde…! Biliyorum Kıbrıs’ta hala bir anlaşmazlığın sürdürülmesinden sen de yakınmaktasın eskisi gibi. Ama hatırlıyorsun ara sıra görüştüğümüzde sana, liderlerinizin ‘Büyük Elen İmparatorluğu’ kurma emellerinden vazgeçmedikçe ne size ne de bize hiçbir zaman huzur gelmeyeceğini ve sebeplerini izah ediyordum. O zaman bu zamandır gördüğün gibi haklı çıkmışımdır. Benim o zamanlar müşahede ettiğim sebeplerle şimdi şahit olduğum gidişat arasında bir değişiklik olmadığını iddia edebilirim. Neden mi? Bakın o devirlerde ortaya çıkan ‘Enosisçi’ler hala başınızda Taç’tır. Makarios gitti, Grivas gitti ama sizler bir Eoka’cıyı alırsınız ötekini oturtursunuz dümene. O köftehorların hem sizlerin hem de bizlerin başına ne dertler açtığını elli yıldır gördüğünüz halde ders almadan ayni felsefeyi taşıyanlara destek vermeniz daha bakalım Ada’yı ne girdaplara sürükleyecektir!


Nikocuğum, bir avluda iki ayrı hanede kaldığımızı ve o avluda çeşitli oyunlar oynadığımızı hatırlıyorsun muhakkak. Ben senden Rumca sen de benden Türkçe öğrenirdik. Sen Türkçe’yi çok hızlı kavramıştın. Bense okulda da Rumca dersler alarak kıvırmıştım lisanını. Sonra bir Eoka belası çıktı ve ayırdı bizi dostluğumuzdan. Sen bir mahalleye ben de bir başka mahalleye taşınmıştık can emniyeti için. Sonraları 1960’lara kadar süren çatışmalar Rumları daha uzaklara atarken Türkleri de kendi gettoları içerisinde hakim kılmıştı. Sevindirici ama geçici bir barış gelmişti aramıza Kıbrıs Cumhuriyeti kurulunca ama maalesef Makarios kendi aklına göre yapmak istediği Anayasa değişiklikleri ile Türkleri yine dışladı beraberce yürütülen dostluktan. Kıbrıs İdaresinden kovduğu Türkler’le bir daha ciddi ciddi oturup bir anlaşma yapmadı. Adanın idaresine on bir yıl hakim oldu 1974’e kadar. Hemen hemen Yunanistan’a bağlanmıştı Ada ama yine de ne Rumlar ne de Yunanlılar resmi olmayan ‘İlhak’tan memnun değillerdi. O yüzden 1974’te bir büyük hamle daha yapmak istediler. Hatırlıyorsun o hamleden birkaç ay önce buluşmuştuk ve seninle kaynayan kazanın nere varacağını tartışmıştık. Sana Türkiye’nin müdahalesinin geleceğini söylemiştim sen de böyle bir müdahaleyi Türkiye’nin yapamayacağını çünkü Yunanistan’ın vereceği karşılıkla İstanbul ve İzmir’i bile kaybedeceğinden korktuğunu aktarmıştın bana yorumlarında. Ben de sana her atılım yaptığınızda nüfuz kayıplarınızı hatırlatmış ve yine sizlerin tasarlanan son atılımınızda da Türklerin bölge etkinliklerinin genişlemesine sebebiyet vereceğinizi, Yunanistan’ın değil İstanbul veya İzmir’i alma girişimini, kendi yardımınıza bile gelemeyeceğini izah etmiştim. O yönde de yine haklı ben çıkmıştım.


Aziz dostum Niko; otuz beş yıldır yine başınızdaki köftehorlar bildiklerinden vazgeçmiş değillerdir. Seninle benim dostluk tazelememizi ve bir arada eşit yaşamamızı istemiyorlar çünkü hala Enosis rüyası içindedirler. Yakında seçimleriniz vardır. Bakıyorum ki okudukları ‘terelelliler’ eskisinin aynisi. Kimi seçseniz seni ve beni sürükledikleri açmazlığa senin ve benim torunlarımızı da sürükleyecekler. Akıttıkları kan ve sebebiyet verdikleri toplumsam ve bireysel maddi ve manevi kayıplardan ders almamış görünüyorlar. Bağnazlık devam ediyor. Demek ki ne sen ne de ben bir daha bir araya gelip el sıkışamayacak, kucaklaşamayacağız. Sakın onlar bir delilik daha yapmasınlar diye dikkatli olmanız akılcılığın gereğidir.


Oyunuzu dostluk için samimi olan adaylara verin, varsa eğer!

706080cookie-checkNiko arkadaşa mektup

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.