Ormanlarda görülmeyen yangın!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – Son 10 yılda yalnızca madencilik için yapılan orman tahsisleri, 20 yılda yanan ormanlardan daha fazla çıktı. 2002-2022 arasında çıkan yangınlarda 95 bin 905 hektarlık orman kaybı yaşanırken 2012-2022 tarihleri arasında yalnızca maden izinleri için tahsis edilen orman arazisi miktarı 109.884 hektar oldu.

Akdeniz iklim kuşağında bulunan Türkiye her yıl binlerce hektar ormanını yangınlara kurban veriyor. Türkiye’de 2002-2022 arasında geçen 20 yıllık sürede çıkan toplam 17 bin 257 orman yangınında 95 bin 905 hektarlık orman küle döndü. Ancak ormanların tek yok olma nedeni yangınlar değil. Madencilikten turizme, enerjiden ulaşıma, definecilikten eğitim ve sağlık tesislerine her yıl binlerce hektar orman arazisi tahsis ediliyor. Son 10 yılda yalnızca madencilik için verilen orman izinlerinin, 20 yılda yanan orman alanlarından daha fazla olduğu ortaya çıktı. Orman Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 2002-2022 arasında çıkan yangınlarda 95 bin 905 hektarlık orman kaybı yaşanırken 2012-2022 tarihleri arasında yalnızca maden izinleri için tahsis edilen orman arazisi miktarı 109.884 hektar oldu.

Türkiye her yıl yaz aylarında orman yangınlarına maruz kalıyor. Ancak ormanlar için tek tehdit yangınlar değil. Madencilikten enerjiye, ulaşımdan turizme birçok alanda kolayca gözden çıkarılabilen orman arazilerinin tahsisleri, görünmeyen bir ormansızlaşma olarak değerlendiriliyor.

SON 20 YILDA YAKLAŞIK 96 BİN HEKTAR ORMAN YANDI

Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre Türkiye’de 2002-2022 arasında çıkan toplam 17 bin 257 orman yangınında 95 bin 905 hektarlık orman alanı küle döndü. Bu süre içinde en fazla orman kaybının yaşandığı yıl, büyük Manavgat yangınının da yaşandığı 2021 oldu. Son 20 yıllık orman kaybının neredeyse yarısını bir yıl içinde yok olduğu 2021 yılında çıkan 1329 yangında Türkiye 46.269 hektarlık ormanını kaybetti.

EN FAZLA YANGIN 2020’DE ÇIKTI, EN AZ KAYIP 2005’TE

Son 20 yılda yangın sayısı bakımından en yüksek rakamın kayda geçtiği yıl ise 2020 oldu. 2020 yılında çıkan 1859 orman yangınında toplam 11.717 hektar orman yandı. 2013’te 1818, 2016’da ise 1731 orman yangını çıktı. 2002-2022 yılları arasında sayıca en az orman yangını 2005 yılında çıktı, bu yangınlarda toplam 288 hektar orman kaybı yaşandı.

2022’DE MUĞLA ORMANLARINDA BÜYÜK KAYIP YAŞANDI

2022 yılında çıkan yangınlarda en fazla orman kaybı yaşayan il 5223 hektarla Muğla olurken, bu ili Mersin (2118 ha.), İzmir (720 ha.), Çanakkale (599 ha.), Manisa (579 ha.), Osmaniye (428 ha.), Aydın (285 ha.), Diyarbakır (253 ha.) ve Antalya (194,45 ha.) izledi. OGM verilerine göre Kırşehir, Malatya, Muş, Iğdır ve Yalova illerinde ise 2022’de hiç orman yangını yaşanmadı.

‘SEBEBİ BİLNMEYEN YANGINLAR’, İSTATİSTİKLERDE İLK SIRADA

2022’de çıkan toplam 2160 adet orman yangınının 888 adedi “sebebi bilinmeyen yangınlar” olarak kayıtlara geçti. Aynı yıl 470 yangının nedeni “diğer”, 356’sı “doğal”, 98’i “enerji”, 72’si ise “anız” olarak kaydedildi. Az sayıda olsa da; çöplük, avcılık, trafik, sigara ve piknik gibi nedenlerin de sıralandığı orman yangınlarıyla ilgili istatistiklerde 2021 ve 2022 yıllarında terör kaynaklı çıkan bir orman yangını verisi yer almıyor. Ancak yangınların yaşandığı dönemlerde sıklıkla terör kaynaklı olduğu yönünde açıklama yapılması dikkati çekiyor.

MADENCİLİK İZNİ VERİLEN ORMAN ARAZİSİ YANANDAN FAZLA

Türkiye her yıl binlerce hektar orman arazisini yangınlara kurban verirken kamuoyunun gündemine gelmeyen orman tahsisleri de bir başka orman kaybı nedeni. 2012-2022 arasında yalnızca madencilik için verilen toplam 61.988 adet orman izni kapsamında 109.884 hektarlık orman arazisi tahsis edildi. Bu oran, son 20 yılda yaşanan orman yangınlarında ortaya çıkan orman kaybından daha fazla.

ORMANLAR RANT İÇİN İLK GÖZDEN ÇIKARILAN ALANLAR HALİNE GELDİ

OGM verilerine göre 2012-2022 yılları arasında 11.029 hektarlık orman alanı HES’ler için tahsis edildi. Yine aynı dönemde 3004 hektarı 2014’te olmak üzere 16.091 hektar orman arazisi barajlar için, 82.618 hektar orman arazisi de enerji iletim hatları için tahsis edildi. Bu tahsislerin “kamu yararı” gerekçesine sığınılarak bedelsiz yapılması, orman arazilerinin en kolay gözden çıkarılan kamusal varlıklar olduğunu ortaya koyuyor.

TURİZM BAKANLIĞI’NA YAPILAN TAHSİSLER 5 BİN HEKTARIN ÜSTÜNDE

2012-2022 arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilen orman arazisi miktarı 5072 hektar. Bakanlık bu alanları turizm amacıyla özel şirketlere tahsis ediyor. Ayrı bir başlık olarak bu süre içinde turistik tesisler için tahsis edilen orman arazisi miktarı da 32 hektar olarak kaydedildi. Aynı şekilde 2012-2022 dönemi içerisinde ulaşım için verilen orman izinleri miktarı ise 46.446 hektar oldu.

DEFİNECİLİKTEN MEZARLIĞA, ORUN KÖMÜRÜNDEN CEZAEVİNE

Sağlık ve eğitim tesisi, üniversite, mezarlık, haberleşme, su ve atık su projeleri, katı atık tesisleri, cezaevi, define arama izni, arkeolojik kazı, odun kömürü, fabrika ve balık üretim tesisleri gibi kalemlerde orman izinleri verildi. Sayılan bu kalemler hariç son 10 yılda yapılan orman tahsisleri toplam 260.143 bin hektar civarında.

ÇEVRE UYUM BEDELİ REHABİLİTASYON MALİYETİNİ KARŞILAMIYOR

Zorunlu olan kamusal hizmetler ile ülke savunmasını ilgilendiren konularda yapılan tahsislerin dışında özel şirketlere verilen orman izinlerinin denetimlerinde de sorunlar yaşanıyor. Madencilik bu sektörlerin başında geliyor. Maden ve enerji şirketleri genellikle “kestiğimiz ağacın 5 katını dikiyoruz” savunmasını kullanıyor. Orman izni karşılığında yatırılan ağaçlandırma bedeli ve çevre uyum bedeli gibi kesintiler hem doğru kullanılmıyor hem de izin verilen orman alanlarında yeterli denetim yapılamıyor. Sayıştay, orman alanlarındaki maden izinleri karşılığında şirketlerden alınan “çevre uyum bedeli” ücretinin, maden sahalarında yapılacak rehabilitasyon maliyetini karşılayacak tutarda olmadığını tespit ederek ilgili kurumları uyarmıştı. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün 2020 yılı faaliyetleriyle ilgili yapılan Sayıştay denetiminde, “Yıllar itibariyle Genel Müdürlük tarafından tahsil edilen çevre ile uyum bedellerinin, maden sahalarında yapılacak rehabilitasyon çalışmalarının maliyetini karşılayacak tutarda olmadığı” tespitine yeri verilmişti.

2707400cookie-checkOrmanlarda görülmeyen yangın!
Önceki haberSUÇLANACAKSA, TÜM KADRO SUÇLANMALIDIR
Sonraki haberMUĞLA AKBELEN ORMANI’NDA AĞAÇ KESİMİNE HAYIR!
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.