Osmanlı Cumhuriyeti filmi Meclis’te gerçek oldu!

YUSUF YAVUZ / AÇIK GAZETE – AKP’nin hazırladığı kanun teklifi ile vakfa dönüştürülmesi planlanan Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün 2019’da yayımladığı kitapçıkta, Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı Cumhuriyeti olarak anılırken Nemrut Dağı Denizli’de, Ani harabeleri ise Kars’ta gösteriliyor…

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle çalışmalarını kentte yürüten Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün vakfa dönüştürülmesiyle ilgili kanun teklifi önceki gün TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşüldü. AKP milletvekillerinin hazırladığı kanun teklifinin görüşüldüğü komisyonda sert tartışmalar yaşanırken CHP Ordu Milletvekili ve Komisyon Üyesi Mustafa Adıgüzel, 2019 yılında enstitü tarafından bastırılarak İstanbul’daki bir fuarda dağıtılan broşürü göstererek, “Fuarda en çok konuşulan bu broşür oldu biliyor musunuz? Bu broşürü gören kahkaha attı. “Bütün çağlar ile ilgili tarihler yanlış, Ani Harabeleri herkes bilir ki Kars’tadır, burada Van’da yazıyor. Nemrut Dağı, herkes bilir ki Adıyaman’da, burada Denizli’de yazıyor. Hepsi bir yana, adı üstünde Ankara Kalesi’ni Side’ye nasıl taşıdınız? Şimdi Osmanlı İmparatorluğu’nun İngilizcesi ‘The Ottoman Republic’ yazılmış yani Osmanlı Cumhuriyeti, şimdi böyle bir şey vardı, bu aslında bir film ismi, buradaki bir arkeoloji biliminin, sanatın en üst düzeyinde yapılan fuardaki bir yerde olmaması gerekiyor. Yine Türkiye Cumhuriyeti, İngilizcesi ‘Ottoman Empire’ yani Türkiye Cumhuriyeti’ne, Osmanlı İmparatorluğu denmiş, bunun gibi dünya kadar örnek var” diye konuştu.

AKP’NİN HAZIRLADIĞI KANUN TEKLİFİ KOMİSYONDA TARTIŞMA YARATTI

AKP Gaziantep Milletvekillerinin hazırladığı, 2’si MHP’li geri kalanı AKP’lilerden oluşan 60 milletvekilinin imzasıyla 5 Ocak’ta TBMM Başkanlığına sunulan Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı kurulmasına ilişkin kanun teklifi önceki gün TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşüldü. Tartışmalı geçen komisyon görüşmeleri sırasında kanun teklifi üzerine söz alan CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, kanunla kurulmakta olan vakfın kamu tüzel kişiliğine mi özel hukuk tüzel kişiliğine mi sahip olduğunu sorarak, “Kanunla vakıf kurup sonra özel tüzel kişiliği öngören Medeni Kanuna göre vakfı tescil ettirmek, vakfın kuruluşu açısından bir çelişkidir” görüşünü dile getirdi.

AB FONLARININ USULSÜZ KULLANILDIĞI İDDİASI GÜNDEME GELDİ

Belediye kendi bünyesinde bu işleri yapabilecek birimler oluşturabilecekken, neden vakıf kurulduğunu sorgulayan Kaya, vakfın öncesinde AB fonlarından alınan yardım miktarlarını da sorarak, “Alınan fonların usulsüz kullanıldığı iddiası bulunmaktadır ve bu vakıf bu usulsüzlüğün aşılması için bulunmuş bir çözüm müdür?” diye konuştu.

‘ENSTİTÜNÜN MERKEZİ ANKARA’DA OLMALI’

Ulusal ölçekte kurulan ve merkezi idare ağırlıklı bir yapıdan oluşturulan Vakfın faaliyetlerini yürütmekle görevlendirilen Enstitünün merkezinin Gaziantep’te olması yerine Ankara’da olması gerektiğini de savunan Kaya, Gaziantep ve talep eden diğer illerde Enstitü tarafından temsilcilik açılmasının uygun olacağı görüşünü dile getirdi.

AKP’Lİ ŞAHİN: ‘BAKANLIĞIN YAPAMADIĞI YURT DIŞI KAZILARI YÜRÜTÜLECEK’

AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin ise Avrupa Birliği projelerinin AB’nin denetiminde gerçekleştirilen harcamalar olduğunu belirterek proje kapsamında yurt içinden ve yurt dışından kendisini arkeoloji alanında ispat etmiş 430 bilim adamı ile çalıştıklarını söyledi.  Şahin, düzenlemeyle Kültür ve Turizm Bakanlığının kendi yetkilerini devretmediğini, tam tersine daha geniş bir noktaya taşıdığını savunarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yurt dışında sınırların ötesinde herhangi bir kazı çalışması yürütemediğini dile getirdi. Şahin, bir kamu vakfı üzerinden farklı coğrafyalarda bu kazı çalışmalarının yürütülebileceğini savundu.

‘GAZİANTEP’İ SORGULAMAK, 6373 ŞEHİDİ SORGULAMAKTIR’

AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, enstitünün merkezinin Gaziantep’te olmasının sorgulanmasıyla ilgili de şunları dile getirdi: “Gaziantep’i sorgulamanız, ülkenin bekası için 6 bin 317 şehit vermiş bir şehirde böyle güzel bir miras varlığını sorgulamanız açıkçası üzdü. Gaziantep’i sorgulamak, 6 bin 317 şehidi sorgulamaktır.”

BAKAN YARDIMCISI ALPARSLAN: ‘BAŞTA TÜRK-İSLAM COĞRAFYASI’

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan da Kültür ve Turizm Bakanlığının hiçbir görevini, mesuliyetini bu Vakfa aktarmadığını belirterek, “Bu vakfı, başta Türk-İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünyada arkeolojik çalışmalar yapmak üzere bu misyonla görevlendiriyoruz” diye konuştu.

‘NASIL Kİ JAPONLAR KIRŞEHİR KAMAN’DA BÖYLE BİR KAZI YAPIYORLAR’

Türkiye içerisinde arkeolojik kazı yaptırma sorumluluğunun tamamen Bakanlık uhdesinde olduğunu ve burada bir değişiklik yapmadıklarını dile getiren Alpaslan, “Bakanlığımızın bu anlamdaki görevlerine dokunmuyoruz, bu olduğu gibi devam edecek. Ama yurt dışında, özellikle bir sivil inisiyatif üzerinden Türkiye’nin kazılarda daha etkin, daha güçlü olması için, nasıl ki Japonlar Kırşehir’in Kaman’ında böyle bir kazı yapıyorlar, biz de Türk-İslam coğrafyası başta olmak üzere tüm dünyada bu tür faaliyetleri yapmak üzere böyle bir kurum kuruyoruz” ifadelerini kullandı.

AB’DEN 7,8 MİLYON AVRO FON ALINARAK RESTORASYONDA KULLANILDI

Enstitü ile ilgili Avrupa Birliğinden alınan fonlara ilişkin de bilgi veren Bakan Yardımcısı Alpaslan, AB’den 7,8 milyon Avro fon alınarak Kendirli Gazi Kültür Merkezi’nin restorasyonunda kullanıldığı belirterek, “Aynı şekilde Gaziantep Büyükşehir Belediyemiz ile Kültür ve Turizm Bakanlığımız bunun yüzde 25’i oranında bir destekle restorasyona katkı sağlamıştır” dedi.

Vakfın merkezinin Ankara’da olacağına da değinen Alparslan, Vakfın, Yunus Emre Vakfı gibi yurt dışı misyonu üstleneceğini de sözlerine ekledi.

CHP’Lİ ADIGÜZEL’DEN MUHARREM SARIKAYA GÖNDERMESİ

Kanun teklifiyle ilgili çekinceleri dile getiren CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel de Vakfın mütevelli heyetinde Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanının olacağına değinerek,  “Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahin de herhalde Muharrem Sarıkaya’yı seyrettiği gibi seyreder diye düşünüyorum” sözleriyle Aralık 2021’de yaşanan canlı yayında kameraman tokatlama olayına gönderme yaptı.

ENSTİTÜNÜN HATALARLA DOLU BROŞÜRÜ TOPLANTIYA DAMGA VURDU

Konuşmasında, Vakfa dönüştürülmesi için kanun teklifi hazırlanan Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün 2019 yılında İstanbul’daki bir fuarda dağıttığı kitapçığı göstererek içeriğindeki bilgi hatalarını açıklayan Adıgüzel, şunları dile getirdi:

ANİ VAN’DA, NEMRUT DENİZLİ’DE, DİDİM ANTALYA’DA GÖSTERİLMİŞ

“2019 yılında İstanbul’da bir fuarda stantta Avrupa Birliği-Türkiye Anadolu Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü Projesi tanıtıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediye ile Kültür Bakanlığının logoları var. Çünkü bu Fuarda en çok konuşulan bu oldu. Fuardan sonra da bu broşürler çok sayıda talep olduğu fotokopisini yapılarak arkeologların gülmece dergisi olarak kullandıklarını biliyor musunuz. Bundan ben de elde ettim. Biraz da siz gülün diye bazı örnekler vereceğim. Basılan kitapçıkta yer alan maddi hatalara da dikkat çeken Adıgüzel şunları söyledi: “Fuarda en çok konuşulan bu broşür oldu biliyor musunuz? Bu broşürü gören kahkaha attı. Ben bundan elde ettim. Şimdi okuyacağım size. Bütün çağlar ile ilgili tarihler yanlış, Ani Harabeleri herkes bilir ki Kars’tadır, burada Van’da yazıyor. Nemrut Dağı, herkes bilir ki Adıyaman’da burada Denizli’de yazıyor. Malabadi Köprüsü Batman değil Diyarbakır’dadır. Pulur, Elazığ’da değil Tunceli’dedir. Karatepe Kayseri değil Osmaniye’dedir. İlyasos İzmir değil Muğla’da, Midas kenti Denizli değil Eskişehir’de, Afrodisias, İzmir değil Aydın’da, Leto0n antik kenti Antalya değil Muğla’dadır arkadaşlar. Milet, Denizli değil Aydın’da, Assos, Antalya değil Çanakkale’de; burada Antalya’da yazıyor. Miletos yine Aydın’da, Didim, Antalya değil Aydın’da, Efes Antalya’da değil arkadaşlar İzmir’de; hepiniz bunu biliyorsunuz.”

OSMANLI CUMHURİYETİ FİLMİ ENSTİTÜ BROŞÜRÜNDE GERÇEK OLDU

Hepsi bir yana, adı üstünde Ankara Kalesi’ni Side’ye nasıl taşıdınız?” diye soran Adıgüzel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şimdi Osmanlı İmparatorluğu’nun İngilizcesi ‘The Ottoman Republic’ yazılmış yani Osmanlı Cumhuriyeti. Bu aslında bir film ismi. Buradaki bir arkeoloji biliminin, sanatın en üst düzeyinde yapılan fuardaki bir yerde olmaması gerekiyor. Yine Türkiye Cumhuriyeti, İngilizcesi ‘Ottoman Empire’, yani Türkiye Cumhuriyeti’ne, Osmanlı İmparatorluğu denmiş, bunun gibi dünya kadar örnek var. Bu içerisinde aslında ben şöyle baktım, doğruları saymaya çalıştım yüzde 80’i bunun yanlış. Hakikaten buna bakınca bir arkeoloğun gülmemesi mümkün değil, normal insanın biz güldük okuduğumuz zaman, yani bu 7 yıllık bir büyükşehir belediyesi uhdesindeki enstitü faaliyeti olarak söylüyorum. Bunu az önce dediğim yere gelmek istiyorum. Bu işin ehli olmayan insanların, ehli olmayan yerde nasıl yönetildiği ortaya çıkacağı için anlatıyorum.”

ENSTİTÜ 2022’DE VEFAT EDEN DEFİNECİ İÇİN TAZİYE MESAJI YAYINLAMIŞ

Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün 2022’de Erzurum’da vefat eden bir definecinin arkasından taziye mesajı yayınladığına da değinen Komisyon Üyesi Adıgüzel, şunları dile getirdi: “En acısı da ne biliyor musunuz? Bu enstitü 2022 yılında Erzurum’da vefat eden bir defineci için taziye mesajı yayınladı. Yani definecilerin kültür mirasına bu kadar verdiği zararı bildiğimiz halde, bu enstitü sosyal medya hesabına bakın başka da söyleyeyim, Osman Hamdi Bey’in Nemrut Dağı kazı raporu yeniden basıldı değil mi? Kraliyet mezarlığı olması gereken başlık, kral mezarı yazmışsınız, bu kadar büyük hata olur mu? Bu enstitünün liyakatli kişiler tarafından yönetilememesinin sebebi siyaset güdümünde gitmesi, o yüzden diyoruz ki biz, güzel Gaziantep’imizde olsun ama üniversite bünyesinde olsun.”

KOMİSYONDAN GEÇEN TEKLİF, GENEL KURULA SUNULACAK

Tartışmalı geçen komisyon görüşmelerinin ardından AKP’nin hazırladığı kanun teklifi komisyondan geçti. Kanun teklifinin önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor.

FOTOĞRAF: Defineci Erzurum paylaşımı

 

2661060cookie-checkOsmanlı Cumhuriyeti filmi Meclis’te gerçek oldu!
Önceki haberİsveç Başbakanı eylemi kınayarak gönül almaya çalıştı
Sonraki haberİSLAMIN ROCK’LA İMTİHANI 
YUSUF YAVUZ
YUSUF YAVUZ (GAZETECİ-YAZAR) Isparta, Sütçüler'de doğdu. 1990’da edebiyatla ilgilenmeye başladı. Deneme ve inceleme tarzındaki ilk yazıları 1996 yılında 'Atatürkçü Ses' Dergisi’nde yayımlandı. Aynı yıl yerel ölçekte yayın yapan kanallarda 'Dönence' başlıklı radyo ve televizyon programları hazırlayıp sundu. 1999 yılında Antalya'da kurulan Müdafaa-i Hukuk Dergisi’nde yazmaya başladı. 2001’de Gazete Müdafaa-i Hukuk’ta Muhabir-Temsilci olarak görev aldı. Daha sonra adı 'Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk' olan dergiyle bağını temsilci-yazar olarak sürdürdü. 2001-2007 yılları arasında Kaş Kitap Şenliğini organize ederek başta çocuklar ve gençler olmak üzere yöre insanının kültür, sanat ve edebiyat çevreleriyle buluşmasını sağladı. 2005 yılında Muğla ve Antalya arasındaki sahil bandında yaşanan yabancılara toprak satışına ilişkin yaptığı araştırmalar önemli etkiler yarattı. Deneme, inceleme, röportaj, düz yazı, haber ve yorumları; Cumhuriyet Akdeniz, Odatv, Yeni Harman, Edebiyat ve Eleştiri, Yolculuk, Evrensel, Atlas, Magma, Aydınlık, Birgün, Açık Gazete gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. Antalya merkezli VTV Televizyonunda, Pelin Gel Ağan'la birlikte 'İki Ağaç İçin' adıyla 16 bölümden oluşan bir program hazırlayıp ve sundu. Kanal V Televizyonunda, Biyomühendis Çağlar İnce ile birlikte, Yörük kültürünü ve tarihsel köklerini ele alan 'Islak Çarıklar' adlı belgesel haber programı hazırlayıp sundu. Araştırma yazılarından bazıları, 'Yer Bize Çimen Verdi' ve 'Darağacına Takılan Düşler' adıyla belgesel filmlere de konu olan Yavuz, şu sıralar 'Islak Çarıklar' adlı bir belgesel haber programı için çalışmalarını sürdürüyor. Ağırlıklı olarak arkeoloji, çevre, kentsel dönüşüm ve tarım konularını ele alan çalışmalar yapmayı yazılı ve görsel medyada sürdüren Yavuz, yıkım politikalarıyla tarımdan hayvancılığa, kültürden mimariye kırsal yaşamın dönüşümünü ele alan araştırma yazılarıyla tanınıyor. Ziraat Mühendisleri Odası Basın Ödülü, Çağdaş Gazeteciler Derneği Belgesel ödülü, Türkiye Ziraatçılar Derneği Tarım ödülü, Kubaba Derneği kültür hizmeti ödülü'nün yanı sıra Türkiye Ormancılar Derneği gibi çeşitli meslek odası, kurum ve kuruluşlar tarafından ödüle layık görülen Gazeteci Yusuf Yavuz, Likya'dan Teke yöresine uzanan coğrafyadaki su kültürüne ilişkin uluslararası bir sanat projesinin de danışmanlığını ve metin yazarlığını üstleniyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.