Oxfam Raporu: Türkiye’de yüzde 1’lik kesim toplam servetin yüzde 41’ine sahip

Türkiye, en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servetin yüzde 41’ine sahip olduğu ve servet dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biri oldu.

Oxfam ve Development Finance International (DFI) tarafından hazırlanan 2022 eşitsizliği azaltma taahhütleri endeksine (EAT endeksi) göre, 2020’den bu yana devam eden pandemi boyunca hem zengin hem de yoksul ülkelerde ekonomik eşitsizliklerde patlama yaşandı. Türkiye, en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servetin yüzde 41’ine sahip olduğu ve servet dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biri olurken, OECD ülkelerine bakıldığında Türkiye en son sırada yer aldı.

Hükümetlerin büyük çoğunluğu bu süreçte sağlık, eğitim ve sosyal koruma harcamalarının payını azalttı; üstelik aynı dönemde elde edilen olağan dışı kârların ve katlanan servetlerin üzerindeki vergi oranlarını da artırmadılar.

161 ÜLKE İNCELENDİ
2022 eşitsizliği azaltma taahhütleri endeksi (EAT endeksi), pandeminin ilk 2 yılını kapsıyor ve 161 ülkenin hükümetlerinin eşitsizliği azaltmaya yönelik politikalarını ve uygulamalarını detaylı bir şekilde inceliyor.

Endeks, geçtiğimiz yüzyılın en kötü sağlık krizini yaşamamıza rağmen, endeksteki düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerin yarısında sağlık harcamalarının bütçedeki payının düştüğünü gösteriyor. Dünya genelinde ülkelerin yaklaşık yarısı sosyal korumaya ayrılan payı azaltırken, yüzde 70’i eğitime ayrılan payı azalttı.

Bu sürede yoksulluk seviyesi rekor düzeyde yükseldi ve işçiler on yıllardır görülmemiş hızda artan fiyatlarla başa çıkmaya çalıştı. Buna rağmen endeksteki ülkelerin üçte ikisi asgari ücretleri pandemi süresince kaydedilen ekonomik büyüme oranında dahi artırmadılar.

Hükümetlerin maliyesi üzerindeki yüksek baskıya rağmen, 161 ülkenin 143’ü en zengin vatandaşlarının ödediği vergi oranlarını aynı seviyede tuttu, 11 ülke ise bu oranı düşürdü.

TÜRKİYE’DE YÜZDE 1’LİK KESİM, SERVETİN YÜZDE 41’İNE SAHİP
Türkiye, en zengin yüzde 1’lik kesimin toplam servetin yüzde 41’ine sahip olduğu ve servet dağılımının en adaletsiz olduğu 3 ülkeden biri konumunda. Türkiye endeksin genel sıralamasında 161 ülke içerisinde 74. sırada. OECD ülkelerine bakıldığında ise Türkiye en son sırada.

Türkiye son 2 yılda kurumlar vergisi ve gelir vergisi oranlarını artırdığı halde bu vergilerin tahsil oranları çok düşük (sırayla yüzde 17 ve yüzde 16). Bu nedenle de vergilerin eşitsizliği azaltma üzerindeki etkisi hâlâ çok zayıf ve bu kategoride Türkiye 161 ülke arasında 114. sırada.

SENDİKAL HAKLARDA EN KÖTÜ 10 ÜLKEDEN BİRİ
Türkiye sendikal haklar açısından sıralamada en sondaki 10 ülke arasında. Diğer ülkeler Bangladeş, Beyaz Rusya, Brezilya, Mısır, Honduras, Myanmar, Filipinler ve Zimbabve.Kadın işçilerin hakları açısından ise babalık izninin birkaç günle sınırlı olması ve doğum izni sırasında kadının ücretinin 2/3’ünü alabilmesi sıralamadaki yerini düşüren ana maddeler.

ASGARİ ÜCRETLİNİN EKONOMİDEN ALDIĞI PAY YÜZDE 60’DAN YÜZDE 50’YE DÜŞTÜ
Endeksin baktığı bir diğer kriter asgari ücretin kişi başı gayrisafi yurt içi hasılaya oranı. Türkiye’de bu konuda da ciddi bir gerileme görülüyor: Asgari ücretin kişi başı gayrisafi yurt içi gelire oranı son 2 yılda yüzde 60’tan yüzde 50’ye düştü. (EKONOMİ SERVİSİ)

DFI: BU BİR SİYASAL TERCİH
DFI’nin Direktörü Matthew Martin, “Eşitsizlik bir siyasal tercih meselesi. Hükümetler artık zenginlere öncelik vermeyi bırakıp sıradan insanları düşünmeli” dedi.

Oxfam ve DFI’nin çalışmasına göre, IMF verileri tüm ülkelerin dörtte üçünün önümüzdeki beş yılda giderleri daha da kısacağını, azaltılacak tutarın 7.8 trilyon dolar olduğunu kanıtlıyor. 2021’de düşük gelirli ülkeler bütçelerinin yüzde 27.5’ini borç ödemeye ayırdı. Bu oran eğitime harcadıklarının iki katı, sağlık harcamalarının 4 katı ve sosyal koruma harcamalarının 12 katı.

‘SAĞLIK İÇİN HER BİR DOLARIN MALİYETİ 4 DOLAR BORÇ’
Martin, “Gelişmekte olan ülkeler sağlık için harcadıkları her bir dolar karşılığında, zengin kredi kuruluşlarına 4 dolar tutarında borç ödüyor. Bu ülkelerdeki eşitsizliği azaltmanın tek yolu borçların önemli bir kısmının silinmesi ve zenginlerin ödedikleri vergilerin oranının artırılması” dedi.

Ülkelerin hemen hemen hiçbirinde kovid-19 krizi sırasında zenginlerin ödediği ve pandemi sırasında edinilen kârlar üzerinden ödenen vergi oranlarında bir artış görülmedi. Halbuki 1918’deki epidemide, 1930’daki depresyonda ve İkinci Dünya Savaşı’nda birçok zengin ülke servet sahiplerinden aldıkları vergileri artırarak eğitim, sağlık ve sosyal koruma sistemlerini tekrar ayağa kaldırmışlardı.”

2639210cookie-checkOxfam Raporu: Türkiye’de yüzde 1’lik kesim toplam servetin yüzde 41’ine sahip

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.