AP’de Emniyet Müdür Yardımcısı Rıdvan Güler’in neden görevden alındığı da konuşulacak!
Torun sahibi insanlar “bıçak kemiğe dayandığında” sokağa çıkıp protesto gösterisi yapıyorlarsa bunu “terör eylemi” gibi görenlerin demokrasi ile sorunları var demektir.
Dedem, anneannem, babam yaşında insanları kolay, kolay protesto gösterisine götüremezsiniz. Ve giderlerse de haklı nedenleri var demektir.
Büyük umutlarla seçtikleri politikacıların onlara en büyük hayal kırıklığını yaşattığı ve kışı nasıl geçireceklerini kara, kara düşündükleri günlerde dertlerini anlatabilmek için gerekirse neneler ve dedeler de yolu trafiğe kapar.
Ordu’da ülkenin sıradan vatandaşları yolu trafiğe kapamadan önce her demokrasi de olduğu gibi sorunlarını dile getirmek için çok uğraştılar.
Hükümet fındık üreticilerinin çıkarlarını savunmak yerine onlara karşı tavır aldı. Sadece muhalefetten ilgi gördüler. Muhalefetin ise çok cılız olduğu bir ülkede meydanı boş bulan hükümetin tavrı “sadece ve sadece” fındıktan karınlarını doyuran insanları çileden çıkardı.
Ve AKP’li bazı vekillerin de öğrenmesi gereken bir demokrasi kuralını hayata geçirdiler. Dikkat çekebilmek için yolu trafiğe kapadılar. Dilekleri sorumluların gelip karşılarına çıkması idi.
O güya “çok AB yanlısı olan AKP’liler” ise tüm AB kurallarını ayaklar altına alarak ülkenin normal vatandaşlarını ve daha düne kadar seçmenleri olan insanları polis memurları ve TSK mensupları ile karşı karşıya bıraktılar.
AB nezdinde konuştukları kişilere “Türkiye’yi biz demokratikleştirmek istiyoruz ama asker engelliyor” şikayetini yapmaya meraklı olanlar demokrasilere özgü bir kitle eyleminde sıkıntılı vatandaşların karşına emniyet müdür yardımcısı ve komutanları yolladılar.
Oysa yanlış fındık politikasının sorumlusu ne emniyet ne de TSK mensupları!
Karşısına çıkmadıkları eski seçmenlerinin “hükümet istifa” diye bağırmasına tahammülü olmayan “sözde demokrasi yanlıları” emniyet müdür yardımcısı şiddete başvurmadı diye de bozulmuşlar!
AB ülkelerinde binlerce kişinin katıldığı protesto gösterilerinde polisin birinci görevi saldırıp dağıtmak değil tam tersine tansiyonu düşürmektir.
Hele AB ülkelerinde vekiller emniyet müdürlerinin işine hem etik olarak karışmazlar hem de devletin ciddiyeti buna izin vermez. Emniyet müdür yardımcısını tehdit etmek hiçbir vekilin haddine düşmez.
Ordu’da onurlu ve vatandaşa saygılı bir emniyet müdür yardımcısı ise AKP’li bir vekil tarafından görevi sırasında telefonla defalarca rahatsız edilebilinmiş.
Hatta vekil bir de “yolu açın” diye buyurmuş. Sorumluluğunun bilincindeki emniyet müdür yardımcısı ise bu “kendini İç İşleri Bakanı” sanan vekile verilmesi gereken cevabı vermiş.
Ordu (eski) Emniyet Müdür Yardımcısı Rıdvan Güler AB standartlarını uyguladığı ve vekile konumunu hatırlattığı için görevinden oldu. Bu bir skandaldır.
Eğer polisleri vatandaşın üstüne yürütemediği için bir vekil görevini yerine getiren emniyet müdür yardımcısını görevinden aldırtabiliyorsa o zaman “Türkiye ne derece hukuk devleti prensipleri ile yönetiliyor?” diye de sormak gerekir.
Sözde demokrasi yanlıları galiba demokrasiyi “türban ve zina” gibi hedefleri için bir araç olarak görmekteler.
Ordu’da ise fındık üreticileri “türban isteriz” demedikleri için sevilmiyor olsalar gerek.
Söz veriyorum Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye tartışılırken ben de sosyal demokrat bir milletvekili arkadaşım aracılığı ile Ordu Emniyet Müdür Yardımcısı Rıdvan Güler’in niçin görevden alındığını sordurtacağım.
Özellikle sözde demokrasi adına kulisler yaparak “anti-demokratik” diye karaladıkları Org. Yaşar Büyükanıt’ın Genelkurmay Başkanı olmasının ardından Ordu Emniyet Müdür Yardımcısı Rıdvan Güler’in örnek bir “demokrat bürokrat” tavrı nedeniyle cezalandırılması hakkında ne anlatılacak çok merak ediyorum!
