The Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan bir anketin sonuçlarına göre, Londralıların yüzde 90’ı bombalı saldırılar sırasında ve sonrasında takındıkları soğukkanlı, cesur ve ağırbaşlı tutumdan dolayı kendileriyle gurur duyuyor.
Londra’daki bombalı saldırıların halkın Başbakan Tony Blair’e bakış açısını etkilediğini de gösteren YouGov anketi, 2005 yılının Ocak ayında Başbakan’a duyulan saygı ve güvenin yüzde 32 olduğunu, bunun saldırıların ardından bir anda yüzde 49’a yükseldiğini ortaya koydu.
Hükümetin İngiltere’ye yönelik terör tehdidiyle başa çıkıp çıkamadığı sorusunu yanıtlayan İngiliz halkının sadece yüzde 13’ü “evet bu konuda hükümet çok iyi” yanıtını verdi. “Fena değil” diyenlerin oranı yüzde 55 olurken, yüzde 16 oranındaki İngiliz “kötü sayılır” ve yüzde 7 oranındaki İngiliz de “çok kötü” diyerek görüşünü aktardı.
İngiliz halkı, herkes için bir kimlik kartı düzenlenmesi ve bu kartın taşınmasının zorunlu hale getirilmesi yolundaki hazırlıklar konusunda da hükümetin yanında yer aldı. Halkın yüzde 50’si bu tasarıya destek verdiğini belirtirken, yüzde 38’i “kimlik kartı” uygulamasına karşı çıktı.
Halkın yüzde 70’i terörün engellenmesi için bazen özgürlüklerin kısıtlanması gerekebileceğini söylerken, halkın yüzde 81’i de hakkında hiçbir suçlama bulunmayan, ancak topluma terör yoluyla zarar verebileceği yolundaki istihbarat bilgileri bulunan kişilere karşı adli önlemler alınmasını haklı gördüğünü bildirdi.
“MÜSLÜMANLAR BARIŞÇI YASALARA SAYGILI”
Halkın yüzde 61’i som bombalı saldırıların ardından günlük hayatında hiçbir değişiklik yapmadan yaşamayı sürdüreceğini belirtirken, halkın yüzde 64’ü de İngiltere’de yaşayan Müslümanların barışçı ve yasalara saygılı insanlar olduğu görüşünü ortaya koydu.
Bu görüşlerine rağmen, yüzde 60 oranındaki İngiliz yine de güvenlik güçlerinin bütün dikkatlerini İngiltere’de terör yaratan Müslümanlar üzerinde yoğunlaştırmasını istedi. Bu görüşü savunan kesim, “evet bütün Müslümanlar terörist değil ama, bizim ülkemiz için tehdit yaratanların çoğu Müslüman” görüşünü ileri sürdü.
