Savaş karşıtı eylemlerin fotoğrafçısı: Hüsnü Atasoy

Atasoy kuşağının hakkını vermiş bir sanatçı. Sanatçı arkadaşı Aykan Özener, onun dünyayla alay eden, ironik bir fotoğraf gözüne sahip olduğunu söylüyor…Atasoy, bir karanlıktan diğerine yolalırken fotoğrafı ve sevgilisi Öznur’u tanımasını bir şans olarak görüyor. 2000’den buyana gönlünce fotoğraflar çekiyor… Atasoy ile Çanakkale Güzelyalı sahilinde, bir köy kahvesinde melteme karşı sohbet ettik…


– Fotoğraf serüveniniz nasıl başladı?
– 15 yaşından bu yana fotoğraf çekiyorum… Maçka Teknik Lisesi’ndeyken siyasi olaylarda namlunun ucuna kadar geldim… O yıllarda döşediğim taşlar geleceğimi de belirledi. Hani bazen ayağıma takılsa da benim yapı taşlarım da oldu… Üniversiteyi kazanmama karşın bilinçli olarak gitmedim…


– Fotoğrafta alaylısınız. Hani eğitimini alsaydınız bir şeyler değişir miydi?
– Fotoğraf okumak isteyene saygı duyuyorum. Herşeyden önce fotoğrafçılık ya da gazetecilik insanın içinde olmalı… Hiç bir akademi sanatçı yetiştirmez. Yol gösterir… Yeri gelmişken de söyleyeyim bir kaç kişisel iyi niyetli girişim dışında ne yazık ki akademilerde ciddi fotoğraf eğitimi yok. Herşeyden önce devlet desteğinden yoksun…


– Reklam sektöründe uzun yıllar çalışmıştınız…
– Özallı yıllarda reklam sektöründe işe başladım. Cilalı bir iş… 1988’de de kendi stüdyomu kurdum. Türkiye’ye playboy geldiğinde onlarla çalışmaya başladım. Üç sayı sonra aç adamlara et fotoğrafı sunmaktan vaz geçtim. İyi para da veriyorlardı ama ben reddettim… 91’deki ilk Körfez Savaşı Krizi’nde stüdyomda özel dersler vermeye başladım… 95’de hayvan fotoğraflarını çeken “Pet Studuo”yu kurdum. 4 ay sonra papaza kızıp oruç bozdum. 93-95 arasında Barış Manço’nun 7’den 77’ye programının fotoğraflarını çektim…


– Bu arada reklam sektörüne devam ettiniz mi?
– 97’de reklam sektöründen tamemin soğudum… Herşeyi satıp Balmumcu’da bir cafe açtım. Herşeyin en iyisini alınca maliyet hesabından iki yol sonra battım.Bu arada 1 yıllık barda “bodyguard”lık da yaptığımı eklemeliyim. Tanrının bana hediyesi Öznur ile bu dönemde tanıştım… 17 Ağustos 1999 Depremi’nde kurtarma çalışmalarına giderken fotoğraf makinamı da götürdüm. Hayatımın en kötü (teknik olarak da) fotoğraflarını orada çektim. Benim için yol ayrımıydı. Yine fotoğrafcılığı tercih ettim. Öznur benden eve ekmek yerine fotoğraf getirmemi istedi… Öznur’un da teşvikiyle fotoğrafa yeniden sarıldım. İlk iş olarak evde karanlık oda kurduk. Sıra kafamdaki fotoğrafları çekmeye geldi…


– İlk işiniz ne oldu?
– Asos… 6 ay gözlemledikten sonra 4 yıl boyunca 4 ay çalışarak Asos kitabını ortaya çıkardım. 2002’den buyana Nesin Vakfı’nda gönüllü fotoğraf dersleri veriyorum… Yakında çocukların çalışmalarından oluşan bir albüm çıkaracağız…


EYLEM FOTOĞRAFÇISI…


– Sonra ABD sayesinde eylem fotoğrafçılığınız başlıyor olmalı…
– 15 Şubat 2003’te savaş karşıtı gösteriler başladığında Ali Öz ile gösterileri çekmeye başladık. Eylem fotoğrafçısı oldum… Eylem fotoğraflarını 2005’te İFSAK 19’ncu Fotoğraf Günleri’nde “Sıfır Yılı” başlığında sergiledim… Cihangir’de yaşıyorum. Eylemin kokusunu almak da uzmanlaştım artık…


– NTV’de “Ve İnsan”a devam mı?
– Evet. Ve İnsan programında 14-20 fotoğarf kareli foto-röportaj yapıyorum. BBC’den esinlenen bir yöntem bu. Ayrıca NTV, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kodak’ın desteğinde 8 ilde 540 ilkokul öğrencisine fotoğraf dersi projesinde gönüllü eğitim sorumluluğu yaptım…


– Saydam Günleri’ndeki üçlemenizi unutmayalım…
– 2003’ten başlayarak İstanbul Saydam Günleri’nde ilki, “Köpek Gözler”, ikincisi “Merak”, üçüncüsü de “Bizim çocuklar” başlıklı gösterim oldu. Müzisyen arkadaşlarım açılışta gördükleri fotoğraflara özgü besteler yaptı… İstanbulun kaotik hallerini sergiledim…


– “Bizim Çocuklar” denilince akla ne gelmeli?
– 12 Eylül’ün 25’nci kara yıldönümüydü… Bizim kaybolan arkadaşlarımızı yad etmek istedim. Bir başka anlamı da 12 Eylül 1980’de operadaki ABD Başkanı Carter’ın kulağına Türkiye’deki darbenin haberini vermek için “Bizim çocuklar işi becerdiler” diye fısıldamışlar…


– Yurtdışı çalışmalarınızdan da söz eder misiniz?
– 2005’te batı Afrika ülkeleri Benin, Mali, Nijer ve Bulkinasofo’yu gezdim. 2006’da yine Benin ile Gana ve Togo’yu gördüm. Epey fotoğraf çektim… Benin’de çok tanrılı voodoo’yu belgesellemeye karar verdim. Türkiye’de voodoo büyüsü tanınıyor. Hani şu makete iğne batırılan büyü…


– Voodoo belgeseli zor bir iş olsa gerek…
– Evet. Voodoo’ya inananlar ruhların fotoğraf makinasına hapsolmasından korkuyorlar… Bir de batılıların kendilerini maymun gibi görüp fotoğarflamak istemelerinden hoşlanmıyorlar… Ben kişisel ilişkiler geliştirerek projemi gerçekleştireceğim… Bir de Afrika’daki eski Fransız sömürgelerini belgesellek istiyorum…Serde solculuk olunca bu tür işler zor da olsa ilgimi çekiyor…


– Aldığınız övgü ve yergilerden söz etmek ister misiniz?
– Bilmez misin? Türkiye’de kimse yüzüne “beğenmedim” demez ama sergide arkanı dön, “Ben olsam bunu duvara asmam” diyerek riyakarlık eder…


– İngiltere’ye de yolunuz düşer umarım…
– Bir gün yolum düşerse Buckingham Sarayı’nı değil de orada yaşayan Türk işçilerinin hallerini belgesellemek isterim…


FOTOĞRAF (Aykan Özener çekti): Hüsnü Atasoy


DİĞER AYAKÜSTÜ SOHBETLER:


– Ufuk Uras: Desteği için Baykal’a teşekkür ediyorum!
– ‘AKP’yi sola karşı yaratanlar yok edecek’
– ‘Muhabirlerin telifle çalıştırılması yasalara aykırı’
– Yeşiller bağımsızları destekleyecek
– Türkiye sağlık turizminde atakta
– ‘Hayallere tanık olmak istedik’
– ‘İngiltere’de işkence yaptılar…’
– ‘Kürtler, Türkler’i ikna etmeli…’
– ‘Düşünceye militarizm de engel…’
– Boyalı bank nöbetini terkeden ‘sosyalist’ asker
– ‘Kategorizesiz bir dünya hayalim’
– ‘Toplumsal varlıklar elimizden kayıp gidiyor’
– Ermeni tarihçi: Asıl sorumlu emperyalizm
– Hrant Dink: Ruh halimin güvercin tedirginliği
– ‘Vicdansızlığın İslamcısı, solcusu olmuyor…’
– ‘İsrail bir devlet değil, bir projedir’
– Orhan Suda: Yaşasın edebiyat
– Türkiye’nin Papa’ya sormayı unuttukları!
– Sol Kendini Arıyor VII: Ömer Laçiner
– Sol Kendini Arıyor VI: Hayri Kozanoğlu
– Sol Kendini Arıyor V: Aydemir Güler
– Sol Kendini Arıyor IV: Oğuzhan Müftüoğlu
Sol Kendini Arıyor III: Aydın Çubukçu
– Sol Kendini Arıyor II: Çiğdem Çidamlı
– Sol Kendini Arıyor I: Mihri Belli:
– Hayalet yazar Hüdai Nabit
– Çitlembik ağacıyla söyleşi
– ‘Çocuğa şiddet, çok yaygın’
– İran PKK’yi neden bombalıyor?
– Serdar Denktaş: Mal mülk davaları en zor sorun
– ‘Kıbrıs’ta kısa dönemde çözüm olmaz’
– Tayvanlı yazardan ‘Sıcak bir öpücük’
– Kavakçı: Başörtü, dini bir mesele
– Perinçek: MHP tabanını dışlayarak solculuk yapılmaz!
– ‘Tek dileğim iki dengeli bir dünya…’
– ‘Beni en çok korkutan: Google’
– ‘Sorunumuz Yahudiler’le değil, siyonizmle’
– O bir ‘peynir avcısı’
– ‘Çernobil’den ders çıkarmadık’
– Bir kültür taşıyıcısı: Aydın Çukurova…
– Afşar Timuçin ile insana dair ne varsa…
– 12 Eylül iddianamesine ne oldu?
– Akın Birdal: Evren yargılanmalı!
– Hitler ile söyleşi…
– ‘Baş örtüsünü ilk kez Sumerliler taktı’
– ‘Türk solu titreyip kendine gelmeli’ 
– ‘Hepten pusulasız olmadığımız kanaatindeyim…’
– ‘Siyasi güç, her zaman kendi hukukunu yaratır’
– ABD işdünyasında çöküş
– ‘ABD Anayasası Patara’dan’
– Çocuklar öldürülmesin!
‘- ‘Bir Gün Mutlaka’
– ‘Derin devlet sorunları çözmek istemiyor’
– Kaş’taki gözyaşı
– ‘Son 15 yılda bilinçte sıçradık’
– Piref. H. Ökkeş ile ‘dörtköşe’ sohbet…
– Sorgun Ormanı’nı kurtaralım
– Devrim Bize Yakışırdı!
– G-8 protestosundan gözlemler…
– Başkaların hayalleri…
– Hurafeler gölgesinde Gelibolu…
Çokuluslu tekellere karşı ‘Adil Ticaret’
– Kuzey çikolata, Güney ekmek derdinde
– Fokları, katliamdan kurtaralım!
– Nükleer denemelerin faturası: Doğal felaketler
-Türkiye’de de nükleer silah istemiyoruz!
– Faşizm neden Almanya’da kök saldı?
– Demirel davasında tekelci medya da suçludur


 



730870cookie-checkSavaş karşıtı eylemlerin fotoğrafçısı: Hüsnü Atasoy

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.