Sığınma başvurusu tanınmadığı için Ocak ayında imzaya gittiği karakolda gözaltına alınarak Harmondsworth Sığınmacı Gözaltıevi’nde 3 ay tutulan Demir, yaşadıklarının bir kabus olduğunu söyledi.
Tutuklandıktan sonra uçağa bindirilip Türkiye’ye gönderilmek istendiğini belirten Demir şunları söyledi:
“Ailemin ve avukatımın müdahalesiyle göndermekten vazgeçip Harmondsworth Sığınmacı Gözaltıevi’ne attılar. İki kişilik bir odada kaldım. Ne yazık ki odalar çok soğuktu. Güvenlik görevlileri ırkçı ve saldırgandı. Sığınmacılara sürekli hakaret ediliyorlardı. Şikayet edebileceğiniz insanlar da onlardan farksızdı. Yemekleri yenmiyor ve kantinde yalnızca bisküit ve sigara satılıyor…”
“KULLANILMIŞ TRAŞ BIÇAĞI VERİYORLAR”
Demir, güvenlik görevlilerin gözaltındakilere traş olmaları için kullanılmış jilet verdiklerini belirterek, “Kullanılmış jiletten insanlar ölümcül hastalık kapar mı hiç umurlarında değil. Sürekli hakaret ve psikolojik işkence ile gözaltındakileri bezdirip ülkelerine gönüllü dönmelerini sağlamaya çalışıyorlar… Gerçek anlamda bir insanlık dramı yaşanıyor…” dedi.
Gözaltıevi’nde kalanların çoğunun Türkiye’den gelmiş Kürtler ve Pakistanlı Müslümanlar ile Afrikalı siyahlar olduğunu söyleyen Demir, “Çoğu dil bilmediği için şikayet etmek şöyle dursun derdini anlatmaktan bile anlatamıyorlardı… Kendisini öldürmek isteyen ya da açlık grevindekilerin haberleri dış dünyaya duyurulmuyor… İnsan hakları kuruluşları ve sığınmacı dernekleri gözaltındaki mağdurlara yardım etmeli…” diye sözlerini sürdürdü.
ÖZEL ŞİRKETLER İŞLETİYOR…
İngiltere’de sığınmacı gözaltıevleri İçişleri Bakanlığı ile anlaşmalı olarak özel güvenlik şirketleri tarafından işletiliyor.
Sığınmacı gözaltıevlerinin 2006 yılı toplam kapasitesi de 2 bin 663 tek kişi ve 320 aile olarak açıklandı.
