İSVEÇ’TEN… Düşler ülkesine elveda mı?

Yoğun terör günleri insanı, düşlere, derin ruh serpintilerine götürüyor.Kaç gündür  uzak düşüncelere dalıyor, İsveç Dışişleri Bakanı Anna Lindh’in öldürüldüğü  2003 yılının Eylül ayını anımsamaya çalışıyorum.

Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu ile Anna Lindh`in trajik ölümleri aynı günlere denk gelmişti. İkisi de farklı terörlere kurban gitmişlerdi…

Biz, dışarıdakiler, ”yüreği ikiye bölünmüş” insanlarız. Ülkemizde  meydana gelen her olay bizi  derinden etkiler.

Önyargılı, duyarsız, umarsız  insanlar değilsek, yaşadığımız ikinci ülkelerdeki olayları da yadsıyamayız…

İsveç gibi, toprağı bol,insanı az ve soğuk bir ülkede, bizim çocuklarımız, anne – babalarından aldıkları genleri sürdürdüklerini, alabildiğine duygusal olabildiklerini  bilmiyordum.

Bir akşamüstü,okuldan dönen kızlarım, ağlayarak,”Baba, duydun mu, Anna Lindh ölmüş!” dediklerinde,ben Anna Lindh’in  ölümünden çok, onların  bu denli duygusal olabilmelerine şaşmıştım! ..Ağlayamasam da, onların duygularını anlamayabiliyordum. Üstelik de, ”Sana ne elin Dışişleri Bakanından” diyebilecek türden ne çok babanın bulunduğunu bile bile…

Benimsenmesi güç bir durum ama, bilmemiz gerekiyor ki, çocuklarımız, bizden çok yaşadıkları bu ülkelere aittiler…

Yakınlarımızla , dostlarımızla kendi ülkemize; çocuklarımızla, yaşadığımız bu ülkelere bağlıyız.
Ne yaman çelişkidir bu?

 Bir yandan,ülkemizle gönül bağlarımızı sürdürürken,diğer yandan yavaş yavaş yaşadığımız ülkenin birer parçası haline geliyoruz…

Anna Lindh’in ölümünü anlatacaktım, ta nerelere gittim! Anna Lindh de Recep Yazıcıoğlu gibi dışa açık biriydi.ıkisinin acısını aynı anda yaşadık…

Lindh, İsveç’in Dışişleri Bakanı. Yollarda tek başına dolaşıyor.Bisikletine atlayıp parklara  yalnız gidiyor…(1986 yılında,ısveç Başbakanı Olof Palme de gece sinemadan çıktıktan sonra, yanında korumaları olmadan caddelerde eşiyle birlikte dolaşırken öldürülmüştü!)

Anna Lindh de, öldürülmeden birkaç saat önce Parlamento binasından çıkıyor, yakınlardaki bir alış-veriş merkezine uğruyor. Orada bir süre oyalandıktan sonra merdivenlerden büyük bir meydana çıkıyor.Meydan kalabalık, Lindh  ise kalabalıkların içinde yapayalnız…

O anda saldırıya uğruyor! Karnından aldığı bıçak  darbeleriyle ağır yaralanıyor ,hastaneye kaldırılıyor ama  kurtarılamıyor. Ölüm, ne kadar da çabuk ve kolay!

Görgü tanıklarına göre, 1.80-1.85 metre boyundaki katil, daha  önce hastanede ruhsal tedavi görmüş bir Sırp’lı… Daha önce başka olaylara da karışmış, polis kayıtlarında parmak izleri var.Cinayette kullanılan bıçak ve katile ait bazı özel eşyalar olay yerinde bulunuyor. Kısa bir çalışmadan sonra parmak izleri karşılaştırılıyor, katil yakalanıyor…

Anna Lindh’in öldürülmesi, bugün terör saldırısına uğrayan ülkelerde olduğu gibi, İsveç’te de güvenlik alanında büyük bir boşluğu  gündeme getirdi.

Katilin aranma sürecinde  günlerce havada helikopterler uçtu. Cadde ve sokaklardaki polis sayısı,güvenlik önlemleri ve trafik denetimleri arttırıldı.

Anna Lind`in bıçaklı saldırı sonucu öldürülmesi, başka endişeleri de gündeme taşıdı. Son  yıllarda, ısveç’te de gasp ve soygun olaylarının çoğaldığı bir ülke haline geldi. Artık, kapkaç olayları yaşanıyor, maaş günlerinde, banka otomatları sivil güvenlik görevlileri tarafından korunuyor.

Okullarda, İsveç’li ve yabancı öğrenciler arasında çeteleşmeler giderek artıyor. Bıçakla birbirlerini tehdit eden,soyan, kavga eden genç sayısında artış gözleniyor.

Stockholm, Göteborg ve Malmö gibi büyük şehirlerde, hemen her hafta faili meçhul ya da belli  cinayetler  işleniyor.

Cezaevlerindeki tutuklu ve mahkumların çoğunluğunu yabancılar oluşturuyor.Cinayet, uyuşturucu  ve kapkaç olaylarına karışanların da  çoğu yabancı…

Zaten korkak ve edilgen bir yapıya sahip olan İsveç halkı, artan olayların etkisiyle daha güneş batmadan evlerine kapanıyor. Son günlerde, dünyanın çeşitli yerlerinde meydana gelen terör olayları İsveç polisini de harekete geçirdi. Halk,”Sıra İsveç’e de gelir mi?” endişesi içinde.

Türkiye gibi  terör deneyimi olan  bir ülkeden gelmemize karşın, bizler de gelişigüzel akşam gezintilerimize sınırlama getirdik. Mümkün olduğunca kalabalık yerlere girmemeye, çöp sepetlerinin yakınlarında geçmemeye  özen gösteriyoruz.

İsveç’te veya yakın komşusu Danimarka’da meydana gelebilecek bir terör olayı,”Düşler ülkesi” efsanesinin tuz  buz olmasına  yeter de artar bile…

645980cookie-checkİSVEÇ’TEN… Düşler ülkesine elveda mı?

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.