İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, “UBP madem benden uzaklaştı, kendime uygun bir ekibi oradan alarak güçsüz bırakayım” çabasında olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun “sekiz milletvekilinin diğer parti başkanlarıyla görüştüklerinden haberim yoktu” sözlerine de değinen Talat, Eroğlu’nun doğruyu söylemediğini savundu.
Öte yandan Başbakan İrsen Küçük’ün “Silihtar’da oturarak bu davayı halledemezsiniz” demesini de eleştiren Talat, Başbakanın toplum lideri olarak kabul edilemeyeceğini ifade etti. Talat, “beğenseniz de beğenmeseniz de, eleştirseniz de, eleştirmesiniz de Cumhurbaşkanı Eroğlu Kıbrıs Türk halkının uluslararası alandaki temsilcisidir. Kimse hayale kapılmasın, bu süreç onunla yürütülecektir” dedi.
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. UBP içinde son yaşananlarda Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun etkisinin olduğunu kaydeden Talat, Derviş Eroğlu’nun, “madem parti benden uzaklaştı, bende kendime uygun bir ekiple güçsüz bırakırım” düşüncesiyle hareket ettiğini savundu. Talat, Eroğlu’nun dünkü basın toplantısında söylediği, “UBP içindeki sekiz milletvekilinin diğer parti başkanlarıyla görüştüğünden haberim yoktu. En son ben duydum” sözlerini de şu ifadelerle değerlendirdi:
“BİZ ONU BİLMEZMİYİZ”
“Eroğlu doğru söylemiyor. Bu açıktır. Biz kendisini bilmez miyiz? En son Eroğlu duymuş! Kimse inanmaz buna. Bir kere Eroğlu’ndan cesaret almamış olsalar nasıl böyle bir maceraya girsinler? Ben bunu yadırgadım. Eroğlu kurultayda taraf olmasaydı bunlar olur muydu? Kurultayda taraf oldu, mahkemeye düşmesini sağladı. Cumhurbaşkanı Genel sekreterlikle ilgili açıklama yaptı. Demek istedi ki, ‘benim adamları seçin’ Seçilmeyince düğmeye bastı.”
“ÜLKENİN GELECEĞİ İÇİN TEHLİKELİ”
Mehmet Ali Talat, Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun UBP genel sekreteriyle ilgili açıklama yapmasının anayasal olarak yasak olduğunu söyledi. Bu tür yaklaşımların ülkenin geleceği için tehlikeli olduğunun altını çizen Talat, “ülkenin geleceği için tehlikelidir. Cumhurbaşkanı yeni bir gelenek başlattı. Cumhurbaşkanları partinin her işine karışacak! Denktaş Bey bir ara karıştı, ‘dur!’ dediler” dedi.
“GELİNEN NOKTADAN CUMHURBAŞKANI MESUL”
Gelinen noktadan Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu mesul gördüğünü belirten Talat, bu duruma üzüldüğünü, Cumhurbaşkanının rahat bırakması halinde bunların yaşanmayacağını ifade etti. Sekiz UBP milletvekilinin partiden ihracının sorulması üzerine konuşmak istemediğini kaydederek, “her parti yönetimi kendini korumaya çalışır. Burada yapılan da budur” dedi.
***
“RUM TARAFI ERTELEME GAYRETLERİNDEN VAZGEÇMELİ”
Mehmet Ali Talat Kıbrıs sorununun çözümü konusunda, son dönemlerde yaşanan hareketliliğin sorulması üzerine de şöyle dedi: “Kıbrıs sorununun çözümünün gündeme gelmesi, uluslararası faktörlerin öne çıkması, Türkiye’nin AB ile ilişkileri ve uluslararası ilişkiler yönünden çözümü istenciyle hareket etmesi, Rum tarafının erteleme gayretlerinden vazgeçmesi sonucu ivme kazanacaktır.
“ANASTASİADİS, ‘YAKINLAŞMA BELGESİ MÜZAKERELERDE ZEMİN TEŞKİL ETMEZ DEDİ”
Rum lider Anastasiadis, ‘yakınlaşma belgesi müzakerelerde zemin teşkili etmez’ dedi. Rum tarafının destekçisi olan ülkelere sormamız lazım, biz çalıştık, hazırladık, çöpe mi atılacak? Hani devletin devamlılığı uluslararası kuraldı? Devletler geçmiş hükümetlerin taahhütlerine sadık kalır. Bunu kim soracak? Çözüm ihtiyacı olan taraf. Cumhurbaşkanı bu işle uğraşacağını partinin içini karıştırmaya çalışıyor.”
“BAŞBAKAN TOPLUM LİDERİ OLARAK KABUL EDİLMEZ”
Mehmet Ali Talat, Başbakan İrsen Küçük’ün Amerika gezisinde Kıbrıs sorununun çözümü konusunda görüşmeler yaptıklarını vurgulamak amacıyla “Silihtar’da oturarak bu davayı halledemezsiniz” demesini de eleştirdi. Başbakanın toplum lideri olarak kabul edilemeyeceğini ifade eden Talat, “Başbakan toplum lideri olarak kabul edilemez. Eğer Küçük, bir diplomatla konuşursa o diplomat onu toplum lideri olarak değil, UBP genel başkanı olarak görür” dedi. Bu konuda tek bir istisna olduğunu belirten Talat sözlerini şöyle sürdürdü:
“ANNAN PLANININ TEMSİLCİSİYDİM”
“Bu konuda tek bir istisna olmuştur. O da benim Başbakanlık dönemimde, 2004’de. CTP birinci parti oldu, hükümeti kurdu. Müzakere heyetinde bende varım dedim. Rauf Denktaş’ın Burgenstock’a gitmeme olayı çıkmıştı. Serdar Beyle (Denktaş)beni görevlendirdi. O zaman benim toplum liderliğim öne çıktı. Referandumdan yüzde 65 ‘evet’ çıkınca Denktaş (Rauf) Bey’in liderliği zarara uğradı, çünkü o hayırcıydı. O zaman beni Colin Powell’le görüşmek üzere New York’a davet ettiler. O dönem Amerika açıklama yaptı, ‘biz Talat’ı toplum lideri olarak tanıyoruz’ diye. Niye? Annan Planının temsilcisiydim de ondan…
“EROĞLU ULUSLARARASI ALANDA KIBRIS TÜRK HALKININ TEMSİLCİSİDİR”
Cumhurbaşkanı Eroğlu da Kıbrıs Türk halkının uluslararası alandaki temsilcisidir. Eleştirseniz de, eleştirmesiniz de temsilci Eroğlu’dur.
“KİMSE HAYALE KAPILMASIN, BU SÜREÇ EROĞLU’YLA YÜRÜYECEK”
Beğensin, beğenmesin, güven olsun olmasın, bu süreç Eroğlu’yla yürüyecektir. Bununla ilgili kimse hayale kapılmasın. Anastaiadis görüşmeci atayacağım dedi, isterse kendi de atayabilir ama bunun tersini düşünmek mümkün değildir. Bunlar boşuna çabalar. Küçük ne yaparsa yapsın Eroğlu’nun Kıbrıs Türk toplumunu temsil etme pozisyonu değişmeyecektir.”
