Londra’da düzenlenen terör saldırısının ardından İtalyanlar bir hayli tedirgin. Bazı internet sitelerinde İtalya gelecek saldırıların hedefi gösterildi. İtalya İçişleri Bakanlığı bu tehditleri “çok ciddi” olarak yorumladı. 7 temmuz Londra saldırısının ardından başkent Roma ve finans merkezi Milano’da olağanüstü güvenlik önlemleri hemen devreye girdi.
İçişleri Bakanlığı’nın girişimiyle ilk etapta saldırıları düzenleyen gruplarla ilgili bilgi aktaracak kişilere bakan Giuseppe Pisanu hiç beklemeksizin oturma izni verileceğini açıkladı. Bir tür ödül mekanizması devrede. Gerçi bakan yarın kabinede düzenlenecek toplantıda olası bir saldırıya karşı aldıkları önlemleri dile getirecek.
Birkaç gün önce ise Milano ve çevresinde yaşayan yabancı vatandaşlara yönelik çok büyük bir operasyon düzenlendi. Sonuçta İtalyan polisi 142 kişiyi gözaltına aldı. Hedef Milano’daki terör eylemleriyle bağlantıları olabileceği öne sürülen bazı hücrelere ulaşmaktı. Bu operasyonda polis bir evde patlayıcı madde ele geçirdi ancak bunun dışında çarpıcı bir veri elde edemedi.
İtalya’da hükümet kendince bir dizi güvenlik önlemi almaya çalışıyor ya İtalyanlar nasıl yaşıyor bu tedirgin günleri?
Metro Milano’da normal seferini sürdürüyor. Madrid saldırısının ardından olduğu gibi bu kez de Londra’daki eylemin ardından birkaç gün metroyu tercih edenler azaldı. Ama zamanla herkes tekrar gündelik yaşamına ve alışkanlıklarına geri dönmeye başladı.
Çevrelerine daha dikkatliler. Ancak bu dikkat bazen aşırı ya da gereksiz bir kuşkuculukla karışıyor. Örneğin birkaç gün önce Milano’nun en yeni metro hattı sarı hatta yaşanan bir olayı aktarmak istiyorum. Metronun durduğu bir ara istasyonda üç Arap kökenli yolcu iniyor. 0nlar indikten sonra bazı yolcular vagonda sahipsiz bir paket fark ediyorlar. Yolcular arasında bir tartışma patlak veriyor. Bir grup yolcu alarm kolunu çekerek metroyu durduralım teklifinde bulunuyor çünkü bu şüpheli paketin içinde bomba olabilir, zaten bir önceki durakta da üç Arap kökenli vatandaş indi diye yorumda bulunuluyor. Daha serin kanlı olan bir başka grup yolcu ise bu öneriye karşı çıkarak, paniğe ve gereksiz kaygılara kapılmamak gerekli diyor. Ancak sonuçta kaygı ve korku yaşayan grup baskın geliyor ve metro alarm kolu çekilerek durduruluyor. Bu arada tartışmaya devam ediyorlar. Sonuçta şüpheli paketten markette yapılan alışveriş malzemesi çıkıyor.
Madrid saldırısının ardından Milano’da tüm metro istasyonlarının kamerayla izlendiğini herkes biliyordu. Hatta ilk günler Duomo, Cordusio gibi turistik merkezler ve Milano’nun finans merkezlerine çıkan duraklarda güvenlik elemanları dolaşıyordu. Ama zamanla alınan güvenlik önlemleri gevşetildi. Kameralar kesinlikle kaldı ama en azından güvenlik elemanlarına artık rast gelmiyorduk. Şimdi ise Londra’da olan-bitenin ardından yeniden pek çok metro istasyonunda ve bağlantı noktalarında çok daha fazla sayıda güvenlik personeli konumlandı. Bu kez güvenlik personeline bazı hassas noktalarda eşlik eden patlayıcı konusunda eğitim almış köpekler de katıldı. Benzer görünümler her gün yüzlerce trenin gelip gittiği Milano’daki merkez istasyonu, Lombardiya başkentini dünya ülkelerine bağlayan uçuşların gerçekleştiği Malpensa ve Linate havalimanlarında da gözleniyor.
Ama bazı Milanolular ve güvenlik personeli bazen nasıl davranacaklarını bilmiyor. Yine Milano’da bu kez kentin en eski metro hattı kırmızı hatta yaşanan bir başka olayı aktarmak istiyorum. Bu kez olayın geçtiği istasyon San Babila, Duomo’dan bir önceki durak. Birkaç gün önce Kuzey Afrikalı bir vatandaş biletsiz geçiş yapmaya çalışırken kontrolör tarafından fark ediliyor. Kuzey Afrikalı yakalanmamak için kalabalık içinde kaçarken yukarıda çıkış kapılarından birinde polisler tarafından tutuluyor. Londra’da saldırının düzenlendiği gün, Milano’da hassasiyet en uç noktada. Kuzey Afrikalı şaşkın, bilet alacak parası olmadığı için biletsiz geçmeye çalıştığını anlatmaya çalışıyor. Ama polisler son derece sert. Kuzey Afrikalı terörist muamelesi görüyor. Bu sırada oradan geçen bir hakim polisleri kötü davranmamaları için uyarıyor, ama hakimin kendisi polisler tarafından “siz kendi işinizle ilgilenin” diye geri çevriliyor. Sonuçta Kuzey Afrikalı vatandaş, onlarca yolcunun önünde suçlu muamelesi görüyor.
Milano temmuz ayını böyle yaşıyor. Herkes biraz şaşkın, kaygılı ve tedirgin. Halk önyargılı olmamaya çalışsa da en ufak bir şüphe bir anda dev bir korku bulutuna dönüşüyor. Ama şunu da söylemek istiyorum İtalyanlar dışa dönük Akdenizli rolünü sürdürmekten vazgeçmiyorlar. Özellikle Milanolular temmuz gecelerini farklı kültürel etkinliklere katılmaya sürdürerek devam ediyor. Şu sıra kentte o kadar çok farklı etkinlik var ki; gece boyunca ziyarete açık tutulan müzeler, meydanlarda düzenlenen konserler, nice ünlü yazarı konuk eden kitapevleri Naviglio boyunca uzanan restoranlar ve kafeleri Milano halkı boş bırakmıyor.
