Toplumun İngiltere’ye katkısı ve “Diaspora Şehri” önerisi

İngiltere’deki Kıbrıs ve Türkiye’den gelen toplumun ülkeye katkıları saymakla bitmez. Akla ilk gelen ekonomik katkı olsa da 2. Dünya Savaşı sırasında Kıbrıs Alayın Nazi Almanyası’na karşı katkıları saymakla bitmez. Ne yazık ki İngiltere bu kahramanları çok dillendirmiyor, dillendirse hem göçmen karşıtı siyasilere hem de ırkçılara iyi bir yanıt olacaktır. Londra’da Bizim’Kiler kitabımda ayrıntılı anlattığım Kıbrıs Alayı’nı genç bizim kuşaklar da öğrenmeli. Nazi Almanyasını 67 kez bomba yağdıran Mehmet Tayyerici ya da Hitler ve Mussolini’ye karşı savaşan Ramadan kardeşler bu ülkenin ve bizim toplum tarihimizde çok önemli isimler…

İngiltere Türk Kadınları Yardım Derneği (TWPA), 2. Dünya Savaşı sırasında Kıbrıs Alayında gönüllü olarak görev yapan Kıbrıslı Türk kadın ve erkekleri anmak amacıyla 17 Eylül Pazar günü bir sergi düzenledi. İyi düşünülmüş bu sergiye KKTC Londra Konsolosu Namık Cafer, John Oates ve Cemal Mustafa’nın yeğeni Berna Sermet gibi isimler katılarak konuşma yaptı. TWPA başkanı Seyyare Beyzade’nin konuşmasını sizlerle paylaşmak isterim dostlar:

“Atalarımızın tarihini hatırlamamız önemlidir. Cesur erkeklerimizi ve kadınlarımızı hatırlamamız gerekiyor: ebeveynlerimizi, büyükbüyük ebeveynlerimizi, amcalarımızı, teyzelerimizi, kardeşlerimizi, sevdiklerimizi; özgürlüğümüz için gönüllü olarak savaşmaya katılanları. Çoğu zaman geleneksel olarak kabul ettiğimiz özgürlüğü hatırlatmamız gerekiyor. Dünyaya, İngiliz Ordusu’nun bir parçası olduğumuzu ve sadece 2. Dünya Savaşı değil, Kore ve Süveyş Kanalı savaşları gibi sonraki savaşlarda da birlikte savaştığımızı hatırlatmak önemlidir. Genç nesillere Kıbrıs Türklerin müttefik ordu için vazgeçilmez cesur askerlere sahip olduğunu ve anma gününde onurlandırılmayı hak ettiklerini öğretmeliyiz. Atalarımızın tarihi kayboluyor, savaşta savaşan ailelerimizin kayıtlarını tutmamız gerekiyor.”

***

Geçen hafta dikkatimi çeken bir başka konu da “Britanya Kıbrıslı Türk Diaspora Şehri” önerisi. Kuzey Kıbrıs için İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası 3 talepde bulunuldu. Londra’daki Hyatt Regency Churchill Oteli’nde 1 Eylül’de düzenlenen iş toplantısında İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Dr. Muhammet Yaşarata açılış konuşmasında TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a şükran belirttikten sonra kurumun taleplerini şu şekilde sıraladı: “1. KKTC’de yeni bir “devlet ve özel sektör destekli” havayolu şirketi kurulması, 2. KKTC’de “Britanya Kıbrıslı Türk Diaspora Şehri” kurulması 3. İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklere “oy hakkı” verilmesi.”

Yaşarata, 2’nci maddeyle ilgili “Özel sektör arazilerinde belirlenecek bir bölgede, arsaların açılıp satışa sunulmasını öneriyoruz. Bu arsaların sadece İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklere satılmasını ve bu bölgede ‘Britanya Kıbrıslı Türk Diaspora Şehri’ kurulmasını teklif ediyoruz” diyor. Yaşarata bu projenin İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin KKTC ile olan bağlarını güçlendireceğini ve olumlu ekonomik etki yaratacağını iddia ediyor!

Londra’da Kıbrıslı toplumla ilgili tek köşe yazarı Ertanç Hidayettin “Britanya Kıbrıslı Türk Diaspora Şehri” önerisini sert bir dille eleştirdi. Hidayettin şunları yazdı: “Diaspora şehrinin aramızdaki bağları güçlendireceği iddiası gerçekten inanılması güç bir iddiadır. Talep gerçekleşirse tam tersi, diaspora toplumu ile KKTC’de yaşayan halk arasındaki halen varolan gerginliğin tırmanmasına yol açacaktır. Sadece İngiltere’den gidenlerin yaşayacağı bir şehir, ayrıştırma sembolü mü olur, yoksa KKTC halkı ile bağların güçlenmesine mi yol açar? Bu sorunun cevabının ikinci şık olduğunu düşünenler gerçek dünyada değil, hayal dünyasında yaşıyorlar. Sosyal medyada yorum yapan birçok kişi, kişisel çıkarlar için önerinin yapıldığını iddia ediyor. İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odasının toplantısı ve Başkan Muhammet Yaşarata’nın talepleri, özellikle ‘diaspora şehri’ talebi sosyal medyada alay konusu oldu. ‘Boş ambar, dipsiz kile’, ‘aynı boş sözler’, ‘ne alaka’, ‘bir buydu eksik’, ‘devletimiz böyle yerleşim yerleri kursun, başlarına da bir vali atasın’, ‘eyi ya, hep uzaktan gazel okuruz, şimdi da diaspora şehrinden okuyacayık’ gibi yorumlar yapıldı.”

Sosyal medyada rastlamıştım çok da hoşuma gitmişti: Vatandaşı olmasan aslında eğlenceli ülke… Biz Türkiye’ye de isterük: “Britanya Türk Diaspora Şehri.” Tatilde de Londra’daki hemşehrilerimizle sohbeti sürdürmek lazım.

2721490cookie-checkToplumun İngiltere’ye katkısı ve “Diaspora Şehri” önerisi
Önceki haberLondra’da iki toplumlu Kıbrıs Festivali
Sonraki haberMersin’de 728 bin lira otlatma cezası kesilen çoban ifade verdi
FARUK ESKİOĞLU
Faruk Eskioğlu, (1958, Akşehir) gazeteci ve yazar. 1985'ten bu yana yaşadığı Londra'dan Türkiye'deki ulusal medyaya yönelik muhabirlik, temsilcilik yaptı. Londra'da yayınlanan Türkçe toplum gazetelerinde çalıştı ve bazı gazetelerin kuruluşunda yer aldı. Halen sosyolojik değeri olan haber ve araştırmalara ağırlık veren yazar, halen 2004'te kurduğu Açık Gazete'yi (acikgazete.com) yönetiyor ve köşe yazarlığını sürdürüyor.Eskioğlu, 13'üncü yüzyılın sonunda Horasan'dan Akşehir Maruf köyüne yerleşerek tekke kuran Hasan Paşa soyundan geliyor. Hasan Paşa'nın oğlu Şeyh Hacı İbrahim Veli Sultan'ın "Mülk Allahındır" felsefesiyle Anadolu'da bir ilk sayılan kendine adına kurduğu yoksullara yardım vakfı ise halen faaliyettetir.Eskioğlu, ilk ve orta öğrenimini Akşehir'de tamamladıktan sonra 1979’da AİTİA Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1984’te Gazi Üniversitesi Ekonomi Fakültesi’nde "master" yaptı. THA’da gazeteciliğe başladı. Aralık 1985’te kendi deyimiyle "siyasi sürgün" olarak geldiği Londra’da ilk 2 yıl baba mesleği kasaplık yaptı. İngilizce öğrendikten sonra medya okudu. Uzun yıllar Nokta dergisi İngiltere Temsilciliği, Hürriyet Londra bürosunda habercilik yaptı. Gazeteciliğin yanısıra 1986-98 arasında grafiker tasarımcı olarak çalıştı. Ayrıca pek çok siyasi afiş ve logo tasarladı.1998’de Türkiye’ye döndü. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Servisi’nde haberci ve star.com.tr’de ekonomi editörü olarak görev yaptı. “Basında etik ve toplam kalite yönetimi” üzerine araştırmalar yaptı, bu konudaki konferans ve panellere katıldı.Türkiye’deki 2001 ekonomi krizinde Londra’ya dönerek grafiker tasarımcılık ve gazeteciliği sürdürdü. Toplum gazetelerinden Olay’da genel yayın yönetmenliği yaptı. Londra’da ilk Türkçe internet gazetesini çıkardı ve toplum gazetelerine ilk ajans hizmeti sundu. 2004’te dünya haberleri veren acikgazete.com’u kurdu. İki ayrı toplum gazetesini yayına hazırladı. Türkiye’deki bazı tv kanallarına haber geçti, uzun süre Akşam Londra Temsilciliği’ni üstlendi.Londra'da 2004’te "İçimizden Birisi: Vanunu" başlıklı bir kısa film çekti. Londra'daki toplumu anlatması açısından bir ilk sayılan "Aşkolsun! Adı Aşkolsun" başlıklı belgesel romanı 2007’de Türkiye’de yayımlandı. Türkiye'den 150 ve Kıbrıs'tan 100 yıllık İngiltere'ye göçün anlatıldığı 3 ciltlik "Londra'da Bizim'Kiler" başlıklı araştırması 2019 sonunda çıktı. Eskioğlu’nun Su ve Defne (2004) adlı ikiz kızları bulunuyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.