Bu soruya ne yazık ki olumlu yanıt vermek çok zor. Burada yaptığımız açıklamalar da hep belirttiğimiz gibi, sosyal tarafların görüş ve önerileri ile geliştirilmeyerek yapılan düzenlemeler, uygulama da yeni sorunların oluşmasına yol açıyor. Amaç, hukuka uygun bir sistem oluşturma değil de, sistemi hukuka uyuşturma olunca da, işin içinden çıkılmaz oluyor. Son yıllarda da, ısrarlı bir şekilde bu yol tercih edildiğinden, tartışmalar bitmiyor aksine devam ediyor.
Bakanlar Kurulu’ndan TBMM’ne sevkedilen yasa tasarısı, TBMM’nin Genel Kurulu’na gelene kadar, madde sayısı üç misli artarak görüşmeler başladı. İçeriği de böylece adlandırılmasına yakışır şekilde torbaya dönüştü. Çalışma yaşamını ilgilendiren ilgilendirmeyen, bir çok düzenlemenin öngörülmesi sonucu, torba şişti de şişti.
Hükümet’in bu yasayı çıkarma konusunda ısrarlı tutumunun sürmesi halinde, Yasa’nın bu ay içinde yürürlüğe girmesi bekleniyor. Ancak gelişmelere göre bir değişiklik de gündeme gelebilir. Biz olası gelişmeleri aktarmaya çalışacağız. Yasa tasarısı içeriği sürekli değişikliğe uğradığından, düzenlemelere ilişkin açıklama ve değerlendirmeyi daha sonraki yazılarımızda, gelişmelere göre yapacağız.
TBMM’nde ki görüşmelere, Cumhurbaşkanlığı seçimi için ara verilmişti. Görüşmeler şimdi yeniden başlıyor. Madde sayısına göre, öngörülen düzenlemelerin üçte ikisi tamamlandı. Üçte biri kaldı. Görüşülmesi tamamlanan maddelerde de sonradan değişikliğe gidilmesi olasılığı gündeme gelebilir. Çünkü böyle durumları da yaşadık.
Bu arada, sosyal taraflardan işçi kanadından değerlendirmeler farklılıkları içeriyor. Sessiz destek olduğu gibi, karşı çıkışlar da yapılıyor. Karşı tutumda olup da, seyir halinde durum da, söz konusu. O nedenle TBMM’n de görüşeler de muhalefetin tutumu ve de özellikle bazı milletvekillerinin dirençli bir şekilde karşı çıkmaları da, sonucu değiştirmiyor. Özetle, Hükümet ne isterse o olacak.
Görüşmeler bu hafta içinde, maddeleri bitirene kadar, çalışma sonra tatil kararı alınması sonucu tamamlanabilir. Sonra da, yasanın son şekli redakte edilerek, onay için Cumhurbaşkanılığı Makamı’na gönderilecek.
İşte bu arada iki aşamalı bir durum söz konusu olabilir. Bunun için, sendikacıların Cumhurbaşkanılığı ile yapacakları görüşme ve sorunları aktarma trafiğine göre durum gerçekleşecektir.
Birinci aşama Sn.Gül dönemin de olacaktır. Yasa, hemen imzalanıp, yayımı için R.G.’ye gönderilirse, işlem tamam olacaktır. Yeniden TBMM’ne görüşülmesi için geri gönderilirse, yeni yasama dönemine kalacaktır. Böyle bir olasılık olabilir mi. Bu durum ancak bazı sendikacıların, Cumhubaşkanı ile görüşüp, konuya ilişkin aktaracakları bilgi ve ikna durumu belirleyci olabilir. Ya da, son bir olasılık, yeni Cumhurbaşkanı imzalasın diye bekletilebilir. Olur mu, bir ihtimal olarak var.
Bu durumda ikinci aşama gündeme gelecektir. Sn.Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak, ilk kez bir Yasa’ya imza atacaktır. Başbakan olarak, TBMM’ne gönderdiği yasa tasarısı, üç kat büyümüş olarak yasalaştıkdan sonra, yürürlüğe girmesinini de sağlayarak, uygulamaya bu kez Cumhurbaşkanı olarak imza atmış olacaktır.
Sonra bu yasa ile getirilen değişiklikleri yeniden tartışmaya başlayacağız ve yeni yasama yılında da, değişiklikler gündeme gelmeğe başlayınca de şaşırmayacağız.
Evet 2014 sonbaharında, çalışma yaşamındaki sistem yeniden değişiyor. Taşeronluk, yani alt işveren-asıl işveren ilişkisininde ki sorunları çözmek için, 10 yılı aşkın süredir sözü edilen değişiklikler geçekleşmiş olacak.
Başta söylediğmizi yineliyerek, görüşmelerin tamamlanmasını izlemek üzere, yazıya noktayı koyalım.
Sorunlar, çözülmeyecek ve büyük olasılıkla daha da artacak. Buna hazırlıklı olalım.
Yeni Cumhurbaşkanı, Yeni Başbakan, Yeni bir Hükümet. Yeni Bakanlar Kurulu ve de yeni bir Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile yeni bir yasama dönemi, 2015 seçimlerine kadar, bakalım bizi nasıl sürprizler bekliyor. İzliyeceğiz.
________________________
İstanbul. 12 Ağustos 2014. Salı. [email protected]
