İki ülkenin duyarlı aydınları “Kayiki” (kayık) adıyla başlattıkları kampanya ile umut yolcularının tehlikeli serüvenlerinde onlara “yaşamsal” destek sunmak ve kamuoyunun ilgisini çekmek için üzere kolları sıvadı.
Kampanya, Ege ve Akdeniz’in ölüm denizi olmaması temelinden yola çıkıyor. Bir o kadar insan da boğuluyor, yaralanıyor veya insan tacirlerince dövülüyor, tecavüze uğruyor, parası alınıyor. Karşıya geçince de onları bir başka trajedi bekliyor.
Akademisyen, öğrenci, gönüllü, belgeselci, fotoğrafçı ve mülteci örgütlerini bir araya getiren kampanya imece usulüyle sürüyor. İki komşu ülkenin aydınlarının kıvılcımıyla başlayan ateşte İtalya, Avusturya, Almanya, İspanya, USA, Fransa, İngiltere’den gönüllü, eğitici, sanatçı ve sivil toplum kuruluşu çalışanları da yer aldı.
Kampanya’ya Türkiye’den destek verenler arasında Güre Belediyesi, İstanbul Bilgi Üniversitesi bulunuyor.
VİDEO VE KART
“İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Ethem Özgüven ve ekibi kampanyanın videolarını hazırladı.
Özgüven; mültecilerin en çok Altınoluk, Behramkale, Foça ve Güre’den Yunanistan’a geçmek istediklerinden filmlerin ve kartpostalların ham malzemesini de bu yörelerden olduğunu belirtti.
Kayiki’nin ‘Mültecileri gördünüz mü?’ videosu www.kayiki.net’ten izlenebilecek. Ayrıca isteyenler web sitesinden özel olara hazırlanan kartları ücretsiz olarak eşine dostuna ve kampanyaya katmak istediklerine gönderebilecekler.
“ONLAR BURADA”
“Kayiki” 6 dilde hazırlanan kartlarında “onlar burada” başlığı kullanılarak yaşamın her alanına saklanmış ve görülmesi gereken mülteciler olduğu işleniyor. Kartların içinde ise şu değerlendirme yer alıyor:
“Kendi ülkelerindeki hak ihlallerinden, savaşlardan, açlıktan ve zulümden kaçan insanlar çok tehlikeli ve sonu belirsiz bir yolculuğa çıkarlar. Onlar güvenli olduğunu varsaydıkları coğrafyaya giden bu acılı yolda, ülkelerini, bütün ekonomik birikimlerini ve sevdiklerini arkada bırakırlar. Belleklerini ve haklarını değil…”
Geçen Eylül’de Güre’de yapılan çalıştaya katılan ekip
UMUT YOLCULARI İÇİN…
Kampanyanın videolarını hazırlayan Özgüven, Türkiye’den gönüllülerle, ekibin Yunan kanadının Sakız Adası’nda (Chios Adası) buluşması üstüne, projenin ete kemiğe büründüğünü Radikal’e şöyle anlattı:
“Mülteciler en çok Altınoluk, Behramkale, Foça ve Güre’den geçmeye çalışıyor, filmlerin ve kartpostalların ham malzemesini orada oluşturalım istedik. Kampanya, Ege ve Akdeniz’in ölüm denizi olmaması temelinden yola çıkıyor. Bir o kadar insan da boğuluyor, yaralanıyor veya insan tacirlerince dövülüyor, tecavüze uğruyor, parası alınıyor. Karşıya geçince de onları bir başka trajedi bekliyor. Bilgi Üniversitesi’nden Osman Umuroğlu kameraları ve bütün çekim-kurgu ekipmanını getirdi, Çanakkale’den fotoğraf hocası Aykan Özener ve öğrencisi Onur Özen geldi.. Midilli’den Yunanlılar geldi, videoları ve fotoğrafları çektik. Can Aydın, Ömer Öztürk ve Selçuk Erzurumlu ile videoları kurguladık. Kartpostalların grafik tasarımını Süleyman ve Hakan Yılmaz adlı yetenekli ikizler yaptı. ‘Mültecileri görüyor musunuz?’ metnini Petra Holzer düşündü ve metni Elif Selen Ay’ın düzeltmeleriyle son haline getirdik. İstedik ki çok güzel görüntüler olsun, bunları turistik dükkânlara koyalım. İnsanlar karta uzanınca yakalanmış olsun. Hemen sandalyenin arkasında, kumsalın orada mülteci var çünkü. O tarlanın orasından mülteciler geçiyor.”
ÖNCE KAMU OYUNUN İLGİSİ
Çanakkale’den fotoğraf hocası Aykan Özener de Açık Gazete’ye “Kayiki” hakkında bilgi verirken Özgüven’in özverili çalışmalarını anlatarak söze başladı.
Özener kendisi ve öğrencisinin Özgüven’in daveti üzerine ekibe katıldığını ve böyle bir organizasyonun içinde yer almaktan çok mutlu olduğunu söyledi.
Kayiki çalışmasının en güzel yanını “Ekipteki herkesin öne çıkmadan ve ajiteye kaçmadan bir işçi gibi çalışması” diye niteleyen Özener, “Kayiki” için bu aşamada yalnızca kamu oyunun ilgisini çekmeyi amaçladıklarını ve kimseden maddi bir yardım almadıklarını belirtti.
Özener, Eylül’de Karaburun’da Kayiki için biraraya gelerek kampanyanın ikinci aşamasında neler yapabileceklerini kararlaştıracaklarını ve Özgüven’in “göç yollarında jandarmanın yakaladığı mültecilere giysi ve temel gıda yardımı yapabilmek için pilot bölgeler oluşturma” önerisini de geliştireceklerini söyledi.
FOTOĞRAF: Aykan Özener, Edremit Körfezi’ndeki kumsaldaki yaban zambakların da mültecilerin serüvenine tanık olduğunu söyledi…
AÇIK GAZETE: Sermayenin sınırsız dolaşabildiği dünyada emeğin de dolaşma hakkı olduğuna inanıyor. Mülteciler eğer topraklarından kaçmak zorunda kalıyorsa tek sorumlusu bu aç gözlü emperyalist ülkelerdir. İki ülkenin yüz akı sayılabilecek Kayiki kampanyasını destekliyoruz.
