Washington’da Osmanlı kostümleri sergisi

Smithsonian Müzesi’ndeki Freer ve Arthur Sackler Galerileri’nde, Koç Holding’in sponsorluğunda düzenlenen serginin açılışı öncesinde, tanıtım resepsiyonu verildi. Resepsiyona Washington’daki Türk toplumu temsilcilerinin yanı sıra Türkiye’den de çok sayıda davetli katıldı. Resepsiyondan sonra Türk modacı Atıl Kutoğlu, Osmanlı dönemi
kıyafetlerinden esinlenerek hazırladığı giysilerden oluşan defileyi
sundu.

“Stil ve Statü: Osmanlı Türkiye’sinden İmparatorluk Kostümleri” adı altındaki sergi, 29 Ekim-22 Ocak tarihleri arasında açık olacak. Sergide yer alan 68 eserin büyük bir kısmı Topkapı Sarayı Müzesi’nden, geri kalanı ise Konya’daki Mevlana Müzesi ile Rusya’daki St. Petersburg kentinde bulunan Hermitage Müzesi’nden getirildi.
Sergi, Osmanlı sanatı ve yaratıcılığının yanı sıra ipeğin, imparatorluğun güç ve zenginliğini nasıl yansıttığını da gösteriyor.

Sergide, bir kısmı Yavuz Sultan Selim, Sultan Süleyman ve Sultan Bayezıd’a ait kaftanlar bulunuyor. Kaftanlar dışında şalvar, başlık ve kilimler ile bazı gümüş süsler de sergileniyor. Stil ve Statü Sergisi, Dışişleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği, Freer ve Sackler Galerileri’nin işbirliği çerçevesinde gerçekleştiriliyor.

SERGİ HAKKINDA

16. ve 17. yüzyılın görkemli imparatorluk kaftanlarına adanan ilk uluslararası sergi olan, “Stil ve Statü: Osmanlı Türkiyesi’nden İmparatorluk Kostümleri” sergisinde, renklerinin cüretkâr oyunu, cesur motifleri ve zengin ayrıntılarıyla büyüleyici bir görüntü çizen kaftanlar, 29 Ekim 2005– 22 Ocak 2006 tarihleri arasında sanatseverlere sunuluyor.

Sergilenen 68 eserin içinde, dünya çapında en fazla sayıda İslamî tekstil eserini barındıran Topkapı Sarayı Müzesi’nden getirilen imparatorluk kaftanlarına ait zengin koleksiyonunun yanı sıra, Konya Mevlana Müzesi ve St. Petersburg Hermitage Müzesi’nden getirilenler, ayrıca çok sayıda ulusal koleksiyondan seçilen eserler yer alıyor.

KAFTAN HAKKINDA

Katı bir hiyerarşik düzene sahip olan Osmanlı toplumunda, sivil ve dini törenlerin yanı sıra savaş alanında giyilen görkemli kaftanlar da saray yaşamında önemli bir rol oynuyordu.  

En güzel ve en değerli kaftanlar Sultan ve ailesine ayrılırken, yüksek rütbeli yabancılara, saray erkânına ve devlet yetkililerine dağıtılan “onur kaftanları” yani “hilyat”lar da sarayın desteğini, siyasî rütbeyi ve sosyal statüyü simgeliyordu. Yüksek rütbeli bir kişiye verilen kaftanların sayısı ve kalitesi o kişinin sultan karşısındaki statüsünü gösteriyordu.

Kaftanlarda üç farklı dokuma çok yaygın biçimde kullanılıyor, hepsinde altın ve gümüş tel, ipekle birlikte değişik tekniklerde dokunuyordu. Bunlardan birincisi, bazı kısımları havlı, bazıları da metal simli üç boyutlu bir yüzeye sahip olan bir çeşit kadife, yani “çatma”, ikincisi brokar yani “kemha” ve sonuncusu Osmanlı belgelerinde altınım gümüşüm diye de geçen “seraser”di.

Benzer motifleri farklı ölçekler ve modellerde art arda biraraya getiren Osmanlılar, tekrar eden motifleri dramatik ve kendine özgü bir görsel dil yaratacak şekilde ilk kez kullananlar arasında yer aldılar. Bu simgesel “Osmanlı markası” imparatorluğun merkezileşmiş siyasî iktidarı ve büyüyen ekonomik gücü ile yani stil ve statüsüyle özdeşleşir hale geldi.

 

 

 


 

1117060cookie-checkWashington’da Osmanlı kostümleri sergisi

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.