Yaşarız yaşanacak ne varsa bahtımızda…

Rehavetine inen şamardır kendine getirecek seni…  


Yastık yorgan ne varsa toparlan, koca bir hayat var önünde uzanan. Pılını pırtını at, ruhundur seni yarına taşıyan… A evet o çanta gerekli, şu kitap, şu cd. Kabul… Bazen zordur atmak bazı şeyleri, hala taşıyorsa sevdiğin anların izlerini… Aman canım zamanı dolmuşsa at gitsin, bundan böyle güzel anılar biriktirecek yaşgünü takvimleri .. 


Köşedeki pastaneden börek alırız, Erenköy’den süzülünce aşağısı deniz, artık tekne mi buluruz, neye bineriz? Sabah çıktık mı yarın Gümüşlük’teyiz…  Kork… tabi korkacaksın gitmekten, ama boğazlamayalım anlamsız çırpınışlarla birbirimizi..  Bırakalım artık sen mişsin, ben mişsin, kim mişsin kavgalarını. Bak nasıl da güzel kokuyor hanım elleri… Başımızı eğip geçtiğimiz bahçe kapısının kenarından, seyrediyordur bizi gizli gizli… Seviniyordur da üstelik niye sevinmesin?  Boşuna yazılmadı ‘bir kulunu çok sevdim’ diyen şarkı sözleri… 


Çayın suyunu koy yoldayım, birazdan kapındayım… Aç kollarını sımsıkı sar acıt canımı…  Sarılmak tedavi eder bazı hasarları… kayıplarımız olacak… üzüleceğiz… Sen bana kızacaksın ben sana, huysuzlanacağız… Yüzümüz gözümüz düşecek, ihtiyarlayacağız… Yok artık baş edemez miyiz? Bak İstanbul uyanmamış henüz, uykulu her bir yüz. Mahmurluğunu atmadan deniz, hadi gidelim uzundur yolumuz… Boş cümleler kurup bozulmasın huzurumuz… 


Yoruldun biliyorum… Ne yapalım  hayat bu… Yüreğindeki yakıtın var mı başka ateşleme biçimi? hadi hadi… Herşey güllük gülistanlık olsa, ben niye yazayım canım bu şiir bozuntusunu… 


Öleceğiz… elbette öleceğiz, kazık mı çaktık toprağa… Aya çıkan ilk türk olup da, el mi sallayacağız dünyaya? Ne o farklı mı görünecek dışarıdan bakınca? Sanki içinden çok baktık ta…  


Hadi hadi toparlan… kalk giyin, kahvaltıyı hazırla…Demini almış mis gibi bir çay olmadan hayatta çıkılmaz yola. Kara bahtım kör talihim yıkıl artık! Yaşarız yaşanacak ne varsa bahtımızda…  


[email protected]


SİBEL BENGÜ’NÜN DİĞER YAZILARI


– Çok sevgili sevgililer günü için…
– Açık reçete…
– Çocuk
– Sen de kimsin?
– Kar yağarken pencerenden…
– Bayramları nasıl bilirdiniz?
– Ne kadar buradasın?
– Bu hayat nasıl geçer?
– Aşık kimdir?
– Aşk ne değildir?
– Aşk nedir?
– Herşeyin bir şeyi vardır…
– İyi insan kimdir?
– Kaygı çok kaygan bir kelimedir…
– Bumerang aşklar…
– İstanbul’da yine yağmur var…
– Kelimeler, kelimeler, kelimeler…
– Bir şairin bildiği sevgi/ Attila İlhan için…
– Nedir, niyedir? Neyse…
– İnsan bazen kendini bırakıp delice gitmek istiyor…
– 3 kadın 1 kritik…
– Hayatın şablonu mu var?
– Haydi dostlar buyrun kahveye…
– Muhakkak…
Aşk’a herşey dahil…
Bir İstanbul hatırası
Kadın dediğin
– ‘Adam gibi adam’ dedikleri…
– Mantığım intihar, ruhum serseri… 
– Hiç-bir-şey anlamıyorum… 
– Hayal adalar… 
– Kırmızı başlıklı kızın nesi var?  
– İstanbul’a bir günlük firar… 
-Bırak deli desinler… 
-‘Sen benim rüzgar gülümsün…’ 
-Pardon tanışıyor muyuz? 
-İstanbul 
-Kıymık… 
-Siz mağrur musunuz? 
-Ne kadar önemsiyoruz yarınlarımızı? 
-Küçük şeyler… 
-Yürek mahrem bir bölgedir 
-Kiler… 
-Keşke 
-Anne karabiyesi… 
-Tren garları… 
-Yangın yeridir yürek, külleri kelimeler…
-Bir gün… gemiler… geçer… 
-Önsöz 
-O fotoğraf… 
-Durup dururken… 
-İçiyorsam sebebi var…
-Susmak üzerine… 
-Zor…anlatması zor… 
– Ciddi insan… 
-Kalbim Anadolu…
-Aşk niye biter? 
-Oğlum şiir oku…çünkü…
-Ne olmazsa olmasın, içinde sen varsın 
-Ölüm diye bir şey var… 
-Kırmızı başlıklı kızın neyi var?.. 
-Bebek’te gitmek zamanı…
-Kadın…nedir senin aşktan anladığın? 
-Altı üstü bir küre… 
-Aşk seni sordular…
-Atlıkarınca… 
-Dün haberini aldım…
-AY bilmecesi… 
-Karanlıktan korktuğumu nereden bildiniz? 
-Yüreğimin tozunu aldım… 
-Ne zaman yağmur düşse bu şehre… 
-Onlarca onlar…
-Kimsin sen?
-Bir sevgililer günü klasiği…_
-Nakış… 
-Rüya 
-Bilmen gerek… 
-Olgunluk… 
-İlk şiir 
-Kadınlar ne ister? 
-Meraklanınca 
-Sekiz onbeş vapuru 
-Olmayınca bir adamın gözleri 
-Biz İstanbulu sevdik 
-Tatiiil…. gel artık ben delirmeden…
-Ey kalbim…
-Sana yazdığım son şiirin içindesin şimdi…
-Tamiri zor oyuncaklar
-Hayat bir köprüdür oğlum… 
-Kim 
-Kol düğmesi 
-Nasıl anlatsam… 
-Gökte yakut, yerde zift karası… 
-Hadisene 
-Gökte yakut, yerde zift karas -3- (adam) 
-Gökte yakut, yerde zift karası -5 (kör olursun) 
-Gökte yakut,yerde zift karası – 6 (Gardiyan) 
-Gökte yakut, yerde zift karası – 8 (ilaç)
-The Fountain…
-En uzun cümlelerim 
-Öyküler
-Birvarmış, bir yokmuş…
-Buluşma 
-En kısa cümlelerim…
-Eyvallah           
-Of the record

704150cookie-checkYaşarız yaşanacak ne varsa bahtımızda…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.