Provokasyon tutmasa da herkes başbakandan bir açıklama bekler hale de gelmişti. Zaten Başbakan da Cuma günü detaylı bir açıklama yapacağını yüksek perdeden ifade ederek inandırıcı olmaya çalışmıştı.
Yaklaşık iki hafta önce Kabataş’ta olan olayın görüntüsü ortaya çıktı. Bu görüntülere baktığımızda Başbakanın açıkça yalan söylediği netleşti. Halkı galeyana getirerek Provokasyon yarattığı açıklıkla anlaşıldı. O görüntülerde kadına müdahale eden hiçbir vatandaş görüntüsü yoktu. Deyim yerinde ise sapkın görüntülere de rastlanmadı.
Peki Başbakan niçin yalan söyleyerek, halkı galeyana getirmek ister: En başta Başbakan halk tepkisine alışmamış, demokrasiyi hiç kabul etmemiş, halktan korkmuş. İktidardan düşme korkusu onu yalana yönlendirmiş. Yalanlarıyla herkesi yöneteceğini sanmış. Her yalanı ortaya çıktıkça telaşı biraz daha artmış, yalanlarına doğru diyecek insanlar aramaya başlamış.Yalanlarına ortak olmayan, yalanlarına evet demeyen insanları diyar diyar sürgünlere göndermiş.
Gelinen aşamada işler dadada çetrefilli oldu. Bakan çocuklarıyla Başbakanında çocukları da yolsuzluk girdabında yerini aldığı görüntülü ses kasetleriyle netleşti. Başbakan Elhamdülillah diye diye halkı soymakta ne kadar becerikli olduğunu oğluna verdiği nasihatle rüştünü ispatlamakla kalmadı! Bir devlet nasıl soyulacağında pratik olarak göstermiş oldu. Kabataş’tan Dolarcıklara uzanan yolda yalanla soygunun ortaklaşması var. Halka üç çocuk yapın teranesinin arkasında soygun yaparak dolarcıkları koyacak yer bulamama da varmış.
Demek ki bizim muhafazakar zevatların muhafaza ettikleri şey bilumum parasal işlevlermiş. Fakir fukara, dul yetim diyerek kasalarını devletin kasasına dayayarak aktarma işiymiş.
__________________
Tahir CANAN
[email protected]
