Açık Gazete henüz 2 yaşında bile değil… Maratona başladığımızda yolumuzun uzun ve taşlı topraklı olduğunu biliyorduk. Kendimizce açık tartışma platformu oluşturabilecek, Türk medyasında “prestij gazetesi” olarak anılabilecek bir e-gazete yaratmak istedik. Alexa değerlendirmesinde dünyadaki internet sıralamasında ilk 70 binlere yükseldik. Geldiğimiz nokta öngördüğümüz nokta sayılabilir.
Gazetecilik ekip işi… Açık Gazete’nin çizgisini beğenen pek çok dostumuz özveriyle bu alternatif sesin yükselmesi için omuz verdi. Bulundukları ülkelerin gündemini siz değerli okurlarımıza aktardılar. Hepsine buradan özel teşekkür ediyorum. Bu dostlarımızdan birisi de ABD’den Mahmut Şenol’dur… Eski ve deneyimli bir gazeteci olan Mahmut Hoca, bugünlerde ABD’den Türkiye’ye dönme hazırlığında…
ABD büyük bir ülke… İnsanları (fiziksel olarak) büyük, yedikleri içtikleri büyük, oturdukları evler büyük, bindikleri otomobiller büyük… Biz ABD’lileri Hollywood filmlerinden tanıdık önce… Şakacı, hoş insanlar…
ABD’de George W. Bush, Müslümanların toplu oylarının da başkan olunca, Büyük Ortadoğu Projesi için düğmeye basıldı. Ortadoğu kan gölüne döndü. Ukrayna’da Turuncu Devrimi, Asya’da Kadife devrimleriyle ABD yanlısı kukla yönetimler oluşturulmaya başlandı. Bütün bunlar yapılırken sanal “uluslararası terör” yaratıldı. Kanlı operasyonlar, Guantanamo işkenceleri, casus uçakları velakin bütün haksızlıklar güvenlik adına haklı gösterilmeye çalışıldı. Bütün baskıları yaratan güvenlik masrafları da vergi olarak bizden alınmaya başlandı… İşte “2006’da gezegenimizdeki panorama budur” denilebilir…
Türkiye’de ulusal gazetelerin atladığı bir şeyi Açık Gazete, Mahmut Hoca ile yakalamaya çalıştı… Peki bütün bunlar olup biterken bize 1 Mayıs’ı armağan eden ABD halkı ne yapıyordu? Neler düşünüyordu? Öyle ya, ABD halkı kendi yönetimlerini dış dinamiklerden daha kolay alaşağı edebilirdi. Petrol lobisinin başkanı Bushgillere gereken dersi ancak kendi halkı verebilirdi…
Mahmut Hoca bu soruların yanıtı olacak ipucu niteliğinde haberler üretti hep… O büyük ülkede yoksulların hastanesine vurulan kilidi, sokakta yatmanın gündüz yasaklandığını onun haberlerinden öğrendik… ABD’lilerin Bekârlar Haftası ya da Solaklar Günü’ne verdiği öneme, çapkınlık dersi ücretinin 1600 Dolar olmasına gülümsedik… Mahmut Hoca, ikiz kuleleri 2 Türk profesör çözeceğini aktırdığında sevindik…
Onun imzasının altında Amerikan TV’lerinde asparagasa ihtar verildiğini, Küba karşıtı yazı için kalemini satanların teşhir edildiğini, Starbucks telvesinde grev göründüğünü ve TV’yi protesto haftası düzenlendiğini okuduk. Bu haberlerde ABD’lilerde hâlâ 1 Mayıs ruhu olduğu aklımıza geldi… Bu büyük ülkenin birbiriden farklı dilli, farklı tenli halkının üzerine uzaktan tahmin edildiği gibi öyle “ölü toprağı” örtülmediğini düşündük…
Polis Müdürü’nün karısının pornocu olması, 4 milyon evli çift eş değiştirmesi haberlerinde bu büyük ülkenin dış dünyada yarattığı sorunlardan daha büyüğünü içerde yaşadığını anladık. ‘Terminatör’den Ermenilere vergi muafiyeti ile Pakistan kökenli kendi vatandaşını ülkeye sokulmaması haberlerindeki satır altlarından da iktidardaki gücün haksızlığı yasalaştırdığını okuduk.
Mahmut Hoca, (sanırım pek çok okurumuzda benim gibi düşünüyordur) ABD’de bir iç dinamizm olduğunu, medyanın farklı yönlendirmesiyle dış dünyadaki imajlarından pek farkında olmadıklarını bize haberleriyle anlattı. Dostumuz bütün bunları sevgili oğlu Ali Nazım’ın doğumuna gün sayarken anlattı… Doğduğu gün anlattı… Kucağında uyuturken anlattı…
Mahmut Şenol’un Phaselis Adağı ve Bay Konsolos’usunu da mutlaka okuyunuz derim. Bay Konsolos’u bitirdiğimde Cervantes’in Mahmut Şenol ile Don Quixote’un da Bay Konsolos ile kan bağı olduğunu düşünmüştüm…
Bu değerli gazeteci yazar dostumuz şimdi memlekete dönüş hazırlığında. Memleketten çıkarken yapılan belirsizliğe yolculuk, ne yazik ki memlekete doğru yapılırken daha da belirsizleşiyor…
Sevgili Mahmut Hocamız size ailecek iyi yolculuklar dilerken Açık Gazete ailesi adına tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Dünyanın neresinde olursanız olun bize yazmayı unutmayınız…