Amerika’da yayınlanan reklamlar

Amerika’da yayınlanan reklamlarda, acaba Türk sanatçılar oynuyor mu? Türk gelenekleri Amerika’da yayınlana bir reklamda kullanılır mı?

Son yıllarda, Amerikan kökenli firmaların reklamlarında artık Türk oyuncuya ihtiyaç duymadan, kendi orijinal görüntüleri üzerine Türkçe dublaj ile ülkemizde de yayınlanıyor. Globalizm öyle bir şeydir ki, evrensel olarak üretim yapan ve pazarlayan firmalar; Amerikan halkını temel alarak, oranın kültürünün mizahi unsuları içinde çekilmiş olan reklam filmlerini, bir anda bütün dünya kanallarında yayınlıyorlar. Eskiden, ürünün pazarlanan ülkenin kültürüne ve ten rengine dikkat edilirdi, şimdiler de ise bu dikkat tamamı ile çöpe atılmış ve bu firmalar; bütün dünyayı Birleşik Devletler olarak görüyorlar ya da reklam giderlerini minimuma indirmek için tek reklamı bütün dünyaya yazı ve dil çevirileri ile birlikte gönderiyorlar. Bu sayede her ülke için ayrı reklam stratejisi ve planlaması ortadan kalkmış oluyor ve bu da müthiş bir tasarruf anlamına geliyor!

Amerika’da nerede çekildiği belli olmayan, aptalca müzik ve görüntüler eşliğindeki reklamları uzun süredir ülkemizde de yayınlanıyor. Biliyorum ki, aynı reklamlar Avrupa ya da başka kıtalarda yayın yapan tv’lerde de yayınlanıyor. Çünkü bu reklamları pazarlayanlar bütün dünyayı Birleşik Devletler olarak görüyorlar!

Eskiden, eskiden dediğimde TV kanallarının devlet tekelinde olduğu ve tek kanlın ülke saffına ulaşabildiği noktaya kadar ulaştığı, çatılarda anten denen tellerin takıldığı dönemden bahsediyorum. Önceleri siyah beyazdı, renkli TV var dediklerinde; “hadi canım, nasıl oluyormuş?” diye birbirimize sorduğumuz yıllardan bahsediyorum. O dönemlerde; dünya TV’lerinden seçilmiş mizahi kısa görüntüler yayınlanır ve bütün ulusça o yayınlanan görüntülere gülerdik. Bizim için komik görüntülerdi. Örneğin; MR MUSCAL gibi bir deterjanın reklamına ben çok gülerdim. Kaslı bir çizgi film kahramanı geliyor ve her şeyi bir anda temizliyor ve temizledikten sonra kaçışı müthiştir. Elbette bu mr. adı ‘bay kas’ olarak tercüme edilirdi. O dönemlerde Türkçe isim bulma hevesimiz vardı, her yeni çıkan ürüne Türkçe yakıştırmalar aranır ve sonra onların Türkçe dil kurallarına uyup uymadığını milletçe tartışırdık! Hatta o tartışmalar bile ayrılık ve cepheleşeme ile sonlanırdı! Örneğin; National kelimesinin karşılığının, millet mi, ulus mu kavgasına tutuşurduk! Zaman içinde ayrılık nedenlerimizin içinde millet ile ulus kelimeleri girdi, millet diyenler sağcı, ulus diyenler solcu oldu! Çünkü ulus bir sol olduğunu iddia eden partinin yayın organıydı! Onun gibi yüzlerce kelime sıralanabilir, bugün dahi izlerini görmek mümkündür, elbette 78 ve 68 kuşağının ‘dinozorlarını’ bulursanız!

Şimdi geçmişe dönüp baktığımızda, elbette bugünkü kullanılan kelimelerin yarattığı alandan baktığımızda, ne aptalca ayrılıklar yaşamışız, her iki kutubu simgeleyen kelimeler hepten ortadan kalktı! Globalizm öyle bir şey ki, eskiden kimliklerin rengini belirleyen kelimeleri kökten yok etti, yerine İngilizcenin Türkçe okunuş halini bıraktı!

Globalizm, şimdilerde kendisine ait kutuplar yaratmakta ve o kutupları beslemektedir. Bugün o kutupları ciddiye alanlar, ileri bir tarihte kutupları anımsamayacaklardır bile, çünkü o yaşam alanı içinde başka kutuplar içinde, başka kimlikler ile kendilerini ifade etmeye çalışacaklardır diye düşünüyorum. Çünkü Birleşik Devletler için üretilen reklamlar, eskiden bize aptal gelen konuları (temaları, belki bazıları konu kelimesini unutmuş olabilir) şu anda çok doğal olarak görmekteyiz ve gülmeden seyrediyor ve tüketiyoruz!

Globalizmin belki de diğer anlamı bu reklamlarda gizlidir, ne dersiniz? Firmalar tüketici gördükleri halkı ne olarak görüyor dersiniz? Kaç global firma ülkemizde hastane yaptı dersiniz? Artık ben şahsi olarak okul istemiyorum, çünkü bu okullardan yetişen çocukların kimliklerinin, hayallerinin ve kültürlerinin çalındığı yerler olarak görüyorum. Okullar, şimdiki konumu itibari ile global firmaların istedikleri yönde tüketici nesil yetiştirmek için bire bir alanlar olmuş konumdadır, eğitimde kalitenin düşmesinin sebebi olarak da globalizm politikalarını görüyorum.

Siz hiç Amerika’da yayınlanan bir Türk reklamı duydunuz mu, gördünüz mü? Eğer yayınlanmış olsaydı, ülkemizde övünç kaynağı olacağından bütün kanallar o reklamı haber programları içinde ücretsiz yayınlardı diye düşünüyorum! Bir Türk uçak firması bile reklamlarında kendi ülkesinin oyuncusunu kullandırmıyor, bırakalım oyuncuyu teknik alt yapıda dahi bir Türk görmek mucize olur konuma geldi, reklam sektörü sınır tanımadan, küresel firmaların hizmetinde, sadece küresel reklam firmaları yapar konuma geldi. Yerel reklam firmaları ise, onların şimdilik dublaj ve tercüme işi ile ilgilenmektedir!


—————————————
http://cemoezkan.blogcu.com

1586140cookie-checkAmerika’da yayınlanan reklamlar

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.