Anayasa konusu iktidarın tekelinde olamaz

“Parlamento ve halk iradesi dışında hiçbir gücü kabul etmiyoruz!” Bu ifade, Başbakan’ın 20 Mart sabahı radyolardan yayınlanan konuşmasından alınmış bir cümledir. Umarım, yeni anayasa yapımına doğru ilerleyen Türkiye’de, bu ifadesinde başbakan, halkımızın tarikatler kıskacını kırarak kurtuluşu, parlamentonun da hakim parti ve o partinin lider sultasından çıkışı ertesini göz önüne almıştır! Aksi halde, giderek tarikatleşen halk kümelerinin oluşturduğu tek parti ve lider yönetimini serbest iradeli halk iradesi olarak nitelemek olası olamaz!

Türkiye, üç ay sonra Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine gidiyor. 90 gün sonra yapılacak olan seçim, ilk Cumhuriyet’ten kırılma noktasını oluşturan 1950’lerde atılmış temelin üzerinde yükselmiş dokunun meşrulaştırılması yolunu açmış olacak. Son referandum ile gerçekleştirilmiş anayasa değişikliği, seçimlerden sonra yapılacak olan değişikliğin önünde yükselebilecek engellerin temizlenmesini sağlamıştır. Hukuk kurumları yanında, silahlı kuvetler ve üniversiteler üzerindeki operasyonların yandaş medya ile tamamlanması, seçimlerden sonra tasarlanan anayasa değişikliği için her türlü engelin temizlenmiş olduğunu gösterdiği kadar, AKP’nin örtülü niyetinin de önemli bir işaretidir!

Anayasa en temel yasa olarak, hiçbir partinin tek başına yapma yetki ve salahiyeti dahilinde olamaz, olmamalıdır! Bu nedenle, teoride, anayasayı yapma yetkisi ile donatılmış ve anayasayı yaptıktan sonra işlevi biten “Kurucu Meclis” kurumu geliştirilmiştir. İlke şudur ki, oyunun kurallarını bizzat oyuncular koymamalıdır! Hele de bu ilke, Türkiye’de olduğu gibi, % 10 seçim barajı ile parlamentosunu oluşturan, parlamenterlere parti başkanlarının mutlak surette hakim olduğu, temsil yetkisi kısıtlı anti-demokratik siyasal bir ortamda fevkalade büyük bir önemi haizdir.

Seçime çok az süre kalmış ve partiler birbirlerini inanılmaz şantajlarla yıpratmaya çalışırken, ne ilginçtir ki, başta AKP olmak üzere, hemen hiçbir parti seçim sonrasınun bir numaralı konusu olan yeni anayasaya hangi ilkelerin hakim olacağı konusunda tek kelime dahî etmemektedir. AKP’nin suskunluğunu koruması, siyasî etiğe ters olmakla beraber, anlaşılabilir niteliktedir. Seçim öncesinde suskunluğunu koruyan AKP, seçimlerde yüksek oyla iktidara geldikten sonra anayasa ile istediği gibi oynamayı hedeflemektedir. Yanlış ve etik dışı bir zeka oyunu!

Anayasa değişikliği konusunda muhalefet partilerinin de, özellikle de ana muhalefet partisinin suskunluğu ve iktidar partisini fikrini açıkça söylemeye davet etmemesi, hatta zorlamaması dikkat çekici bir noktadır. AKP’nin, kendi konumunu fevkalade güçlü görerek, seçim öncesi bu konuda bir taahhütte bulunmaması anlaşılabilir olmakla beraber, muhalefetin AKP’yi zorlamaması aynı şekilde yorumlanamaz.

İki nedenden dolayı, AKP’nin anayasa konusundaki fikrini açıkça ifade etmesi kaçınılmazdır. Birincisi, tersinin gerçekleşmesini ulusun selameti açısından dilemekle beraber, AKP’nin seçimden en güçlü parti olarak çıkma, böylece anayasanın oluşumunda baş aktör olma olasılığının yüksek olmasıdır. İkinci neden ise, yeni anayasal yapılanmaya temel oluşturmaya aday bazı girişimlerin iktidar partisinden gelmiş olmasıdır. Zira, Kürt açılımı, türban konusu, yerelleşme atılımı gibi bir dizi “açılım” girişimleri AKP tarafından başlatılmış adımlardır. Her ne kadar söz konusu atılımlar güdük kalmış ya da akamete uğratılmış olsalar da, hemen hepsi ilgili çevrelerde ilgi ya da tepki uyandırmış adımlardır ve ilgili çevreler kadar tüm toplum yeni anayasa ile bu alanlarda ne kadar ilerlenebileceği konusunda merak sahibidir.

Halkın beklentileri kadar, etiksel demokrasinin de temel koşutu ve koşulu, siyasal ajanların güce kavuştuktan sonra kafalarındakini eyleme geçirmeleri değil, tam tersine, önce kafalarındakileri açık ederek iktidara geldiklerinde vaad ettiklerini gerçekleştirmektir. Tüm partiler, özellikle de iktidar partisinin bu konuda samimi, ilkeli ve açık davranması zorunludur! Halkımız da, partileri seçim sonrası projelerini samimi olarak açık etme derecesine göre değerlemek ve siyasal tercihini ona göre yapmak durumundadır.

1595610cookie-checkAnayasa konusu iktidarın tekelinde olamaz

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.