Bir ağustos bakıyorsun ki…

…Bir ağustos bakıyorsun ki…  Binlerce filiz fışkırıverecek sanki gözlerinden.  Hep bir sonbahardır oysa her seven…  Sen… ağustos bakıyorsun…  Gözlerin masmavi bir Ege, ağlarından çekilen…  Sen…gece boynuma değen ılık meltem…  Pullarına değiyorsun balıkların…  Uzaktan geçen takaların feri oluyorsun…  Sen bir ömür dinginliği,  Sen alkolün en damıtılmış hali…  Söğütlerin altında iki dirhem…  Avuçlarımda taze badem. Sen kış günü memleketim kar altındayken…  Ağustos kokuyorsun… Pencerede özlenen kumru kuşu,  kapıda beklenen mektubumsun… Kalbim sarıl diyor,  kalbimin elleri mi var,  ellerimi yıkayınca geçer mi ter?..  Kavakta pamuk oluyorsun,  çınarda kök… Ya göğün ucundasın, ya toprağın… Sen konuyorsun üzerine akşam sefalarının…  Olacak iş değil şu yaptığı balıkçıların… Her gün seni çekiyorlar denizden….  Bir taka gümbürtüsü eşliğinde kapıma dayanıyorsun, ‘haydi uyan uyan güneş kaçmasın’. Ben daha atamadan uyku mahmurluğunu üzerimden,  koskoca bir dalga alıyor beni içine,  sürüklüyor sürüklüyorsun…  Artık ne takaların gümbürtüsü var, Ne aşılamayan dağ… ne inilemeyen kuyu…  Ne bir karanlık… Ne bir korku…  Boynumda ılık meltem ve tuzlu deniz kokusu… 


… Bir ağustos bakıyorsun ki kış  günü…  öyle ağustossun ki o saatlerde… ten danlıyor terimden…  Seni doluyorum boynuma,  seni takıyorum başıma,  seni giyiyorum ayaklarıma…  Taze badem kokuyorsun dalında,  uzanıp seni topluyorum koynuma,  sen doluyor koynum…  sen kokuyor koynum… sen oluyor koynum…  


Köpeklerin havlaması,  uğursuz gece baykuşları,  korku kabusları, kader savruluşları bitti…  İçime öyle bir deniz çektim öyle bir deniz çektim ki…  Havuzundan kurtarılmış bir nilüfer çiçeğiyim şimdi …  ve Ege…  Ege seninle coşan bir çocuk.. 


Senle uyumak şimdi…senle uyanmak…  Bir denize sarılır gibi … Ve kucaklamak gökyüzünü müthiş bir hürriyetle…  ve bir ağaç… kökleri sarsılmaz… Kuytusunda gülmek, dalında ağlamak…  Ben seninle kendim..  Sen benimle kendin…  Bir ağustos bakıyoruz ki…  Seninle insan oluyor insan… 


[email protected]


 


SİBEL BENGÜ’NÜN DİĞER YAZILARI


– Çok sevgili sevgililer günü için…
– Açık reçete…
– Çocuk
– Sen de kimsin?
– Kar yağarken pencerenden…
– Bayramları nasıl bilirdiniz?
– Ne kadar buradasın?
– Bu hayat nasıl geçer?
– Aşık kimdir?
– Aşk ne değildir?
– Aşk nedir?
– Herşeyin bir şeyi vardır…
– İyi insan kimdir?
– Kaygı çok kaygan bir kelimedir…
– Bumerang aşklar…
– İstanbul’da yine yağmur var…
– Kelimeler, kelimeler, kelimeler…
– Bir şairin bildiği sevgi/ Attila İlhan için…
– Nedir, niyedir? Neyse…
– İnsan bazen kendini bırakıp delice gitmek istiyor…
– 3 kadın 1 kritik…
– Hayatın şablonu mu var?
– Haydi dostlar buyrun kahveye…
– Muhakkak…
Aşk’a herşey dahil…
Bir İstanbul hatırası
Kadın dediğin
– ‘Adam gibi adam’ dedikleri…
– Mantığım intihar, ruhum serseri… 
– Hiç-bir-şey anlamıyorum… 
– Hayal adalar… 
– Kırmızı başlıklı kızın nesi var?  
– İstanbul’a bir günlük firar… 
-Bırak deli desinler… 
-‘Sen benim rüzgar gülümsün…’ 
-Pardon tanışıyor muyuz? 
-İstanbul 
-Kıymık… 
-Siz mağrur musunuz? 
-Ne kadar önemsiyoruz yarınlarımızı? 
-Küçük şeyler… 
-Yürek mahrem bir bölgedir 
-Kiler… 
-Keşke 
-Anne karabiyesi… 
-Tren garları… 
-Yangın yeridir yürek, külleri kelimeler…
-Bir gün… gemiler… geçer… 
-Önsöz 
-O fotoğraf… 
-Durup dururken… 
-İçiyorsam sebebi var…
-Susmak üzerine… 
-Zor…anlatması zor… 
– Ciddi insan… 
-Kalbim Anadolu…
-Aşk niye biter? 
-Oğlum şiir oku…çünkü…
-Ne olmazsa olmasın, içinde sen varsın 
-Ölüm diye bir şey var… 
-Kırmızı başlıklı kızın neyi var?.. 
-Bebek’te gitmek zamanı…
-Kadın…nedir senin aşktan anladığın? 
-Altı üstü bir küre… 
-Aşk seni sordular…
-Atlıkarınca… 
-Dün haberini aldım…
-AY bilmecesi… 
-Karanlıktan korktuğumu nereden bildiniz? 
-Yüreğimin tozunu aldım… 
-Ne zaman yağmur düşse bu şehre… 
-Onlarca onlar…
-Kimsin sen?
-Bir sevgililer günü klasiği…_
-Nakış… 
-Rüya 
-Bilmen gerek… 
-Olgunluk… 
-İlk şiir 
-Kadınlar ne ister? 
-Meraklanınca 
-Sekiz onbeş vapuru 
-Olmayınca bir adamın gözleri 
-Biz İstanbulu sevdik 
-Tatiiil…. gel artık ben delirmeden…
-Ey kalbim…
-Sana yazdığım son şiirin içindesin şimdi…
-Tamiri zor oyuncaklar
-Hayat bir köprüdür oğlum… 
-Kim 
-Kol düğmesi 
-Nasıl anlatsam… 
-Gökte yakut, yerde zift karası… 
-Hadisene 
-Gökte yakut, yerde zift karas -3- (adam) 
-Gökte yakut, yerde zift karası -5 (kör olursun) 
-Gökte yakut,yerde zift karası – 6 (Gardiyan) 
-Gökte yakut, yerde zift karası – 8 (ilaç)
-The Fountain…
-En uzun cümlelerim 
-Öyküler
-Birvarmış, bir yokmuş…
-Buluşma 
-En kısa cümlelerim…
-Eyvallah           
-Of the record
-Yaşarız yaşanacak ne varsa bahtımızda…
-Çok insani bir takıntı 
-İki kaşın arasından geçiyordu 
-Adı yok 
-Murtaza, Cavidan ve sardunyalar…. 
-Bir hancı bir de yolcu… 
-Sayın İstanbul
-Bir şarkının çağrıştırdıkları…
-Yağmur ikindisi


 

706270cookie-checkBir ağustos bakıyorsun ki…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.