“Bir avuç madenle bir avuç yaşam eşit değildir!”

BİR AVUÇ MADEN İÇİN YAPMAYACAKLARI KIYIM YOK!

Türkiye’nin fıstıkçamı cenneti Bergama Kozak Yaylasındaki altın madeni nedeniyle 8 bin fıstıkçamının yok edilmesine tepkiler sürüyor. 7-8 yıllık bir yatırım süresi olduğu belirtilen ve toplamda 623 milyon Dolarlık altın rezervine karşılık bölgedeki yüzlerce yıllık fıstıkçamlarının 1. 200 milyar Dolar gelir potansiyeli bulunuyor. Kozak Yaylasında yaşanan süreçle ilgili sorularımızı yanıtlayan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği’nden Doç. Dr. Yücel Çağlar, bir avuç madenin bir avuç yaşama eşit kılındığını belirterek, “bir avuç maden için yapmayacakları yıkım yok. Çünkü bir avuç maden hemen paraya dönüştürülebiliyor, çünkü bir avuç maden yalnız bu işe para yatıranlara kâr getiriyor. Çünkü bir avuç madenin ekonomik getirisi ekonomik götürüsünden her zaman daha fazla” dedi.

BU ANLAYIŞA KARŞI DURMAK ANAYASAL GÖREV

Anayasanın 56 Maddesinde yer alan ‘Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir’ ifadelerini anımsatan Çağlar, ‘bir avuç madenin bir avuç yaşama’ eşitlenmesine yol açabilecek her türlü yaklaşıma ve uygulamaya karşı durulmasının, Anayasanın zorunluluğu kıldığı bir görev olduğunu dile getirdi. Madenciler ve destekçileri için, ‘yarınlar’ ve ‘başkaları’ gibi kavramlara yer olmadığını anlatan Çağlar, “onlar için yalnızca ‘bugünler’ ve kendileri var. Böyle olduğu içindir ki her zaman ve her durumda ‘bir avuç maden bir avuç yaşamdan’ her zaman daha değerli görülmüştür” diye konuştu.

Her ekosistem gibi ormanların da getirileri bulunduğunu anımsatan Çağlar, canlıların ortak yararlandığı bir ekosistem olan bu alanların değiştirilemez olduğunu dile getirdi. Ormanların yeterli nitelik ve nicelikte olmamasının yol açabileceği ekolojik, ekonomik ve toplumsal yıkımların, bu yıkımlardan kaçınabilecek olanaklara sahip olanların dışındaki her canlıyı olumsuz etkileyeceğini anlatan Çağlar, “Kozak’taki fıstıkçamı ormanlarının ‘bir avuç maden için’ yok edilmesine yol açabilecek madencilik etkinliklerini de bu genel çerçeve içinde değerlendirilmesi gerekmektedir” diye konuştu.

YOKSULLUK İÇİN GÖZARDI EDİLEMEYECEK SEÇENEK

Çağlar, şöyle devam etti: “Bu değerlendirme yapılırken Kozak’taki fıstıkçamı ormanlarından yararlanma geleneğinin; yörenin görece olarak daha yoksul kesimine onlarca yıldır sağlayabildiği ekonomik yararın ve sonsuza değin devamlılığının, yöredeki toplumsal ve kültürel yapıya kazandırdığı özgünlüklerin, ekolojik koşulların fıstıkçamı yetiştiriciliğine olanak verdiği başka yörelerdeki kırsal yerleşmelerde yaşayan yoksul yurttaşlarımız için göz ardı edilemeyecek olumlu bir ekonomik seçenek örneği olduğunun da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.”

KOZAK’TAKİ YIKIM YALNIZCA EKOLOJİK DEĞİL

Maden işletmeciliğinin yol açtığı ekolojik yıkımların yalnızca yapıldığı alanlardaki ekosistemler ve bu alanlardaki ormanların zarar görmesiyle sınırlandırılmasının geri dönülmesi olanaksız sonuçları olan bir yanılgı olduğunun görülmesi gerektiğinin altını çizen Çağlar, “Kozak’taki fıstıkçamı ormanlarında yapılan madencilik çalışmalarının da yıkıcı etkilerinin madencilik yapılan alanların dışında da ekolojik, ekonomik ve toplumsal etkileri olacaktır. Ki, ancak çok uzun dönemde ortaya çıkabilecek bu etkilerin herhangi bir yolla sınırlandırılması çoğu durumda olanaksızdır” dedi.

1505500cookie-check“Bir avuç madenle bir avuç yaşam eşit değildir!”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.