İdamlar, 6 Mayıs’ta oldu!

Ülkem için bir şeyler düşündüm. Güzel bir gelecek içinde, halklar ile ortak yaşamayı hayal ettim. Bütün renklerimiz ile, bütün dillerin özgürce konuşulduğu bir gelecek! O gelecek; bir düş müydü, bir ütopya mıydı, bir neydi, fakat ne olduğu önemli değildi… Güzel bir gelecekte, bütün halkların omuz omuza halaya durduğu bir şöleni tasarlamıştık… Davulları çaldık, halaya gelin dedik, meydanlar özgürlüğün alanı olsun dedik, gençliğimizin en güzel düşlerini, zamanını halklarımız için verdik ve vermeye devam ediyoruz.

6 Mayıs bizim karanlık günümüz olarak tarihteki yerini aldı. 6 Mayıs olmasın diye Kızıldere’de dayanışmanın en güzel örneği verildi… Halklar ağıt yaktı, yoldaşları yollara düştü. Fakat, ne yazık ki 6 Mayıs sabahı güneş doğmadı!

Üç darağacı, üç yoldaş, üç fidan, üçü de birbirinden yiğit, üçü de Anadolu’nun, Mezopotamya’nın destanlarındaki kahraman yiğitleri gibiydiler. Kötülüğe, zulme başkaldıran, Newroz ateşini yakan bir demirci ustası Kawa’ydılar. Ateş yanmaya görsün, özgürlük türküsü söylenmeye dursun, önüne ne engel olabilir ki? Engeller kısa bir sürede olsa amaca giden yolu uzatabilir ama su ulaşacağı denize ulaşır!

Deniz’in türküsü dilden dile, kulaktan kulağa, yürekten yüreğe dokunarak bugüne geldi. Denizlerin ölüm günü olan 6 Mayıs, idamların günü olarak adlandırılsın, çünkü her günümüz bir darağacıdır tarih içinde. Darağacında ölenler arasında; Pir Sultan, Şeyh Bedreddin ve 12 Eylül zulmünün kurduğu darağaçlarında son nefesini veren yoldaşlarımızdırlar! Her birinin ismini alt alta yazmaya kalksak, ne kağıt dayanır, ne duvar, ne de günler…

6 Mayıs, idamların güncenin tutulduğu gündür. Sabahın çiği henüz yağlı urganın üzerine düştüğü anlar, ipin asılı olduğu alan canlanır. Telaşlıdır her şey, bir cinayete şahit olacaktır duvar ve gri gökyüzü. Güneş, kendisini o gün göstermez, çünkü cinayetin parmak izleri hep karanlıkta kalacaktır. Şahitler dizilir duvarın kenarına, gözler bir babayı, bir anayı arar ama yoktur, çünkü orada olanlar ne anadır, ne de baba, sadece ipi gören göz, nefesi duyan kulaktılar. Bir çığlıktır zaman, kendisini durdurmak ister ama doğa yasasıdır, durmaz, gelir. Zamanın sesi, gökyüzünün ışıltısı, yeryüzünün çiği içinde bir darağacıdır. Ağacın üzerinde bir yağlı urgan, altında bir sandalyedir. Her şey hazırdır, sahne ışıklar ve seyirci. Oyuncusu yoktur bu gösterinin.

İdam sahnesinin bir de celladı vardır. Mesleğidir. İdam ederek para kazanır, idam ederek çocuğuna ekmek götürür, idam ederek emekliliğinin hak kazanmayı düşünür. Cellatlık bir meslektir bizim memleketimizde. Celladın sesi yoktur, görevini yapar. Eli alışıktır, yüreği dayanıklıdır, gözü sadece işini görür, ipi boğaza geçirirken düşünmez. Bir imza atar gibi kullanır elini, canı acımasın diye idam edilecek delikanlının, boğazına ipi iyi yerleştirir. Duygusaldır işini yaparken, tıpkı idamı izlemekle yükümlü memurlar gibidir. Her şey devleti içindir, devleti ne kara verdiyse doğru vermiştir! Görevini yapar, gözleri, yüreği kapalı!

İdam günceleri vardır devletin verdiği kararlar arasında. Kararları imzalayanlar bellidir, karar veren bellidir ama onların isimleri pek bilinmez, idam edilenin destanı kulaktan kulağa, gönülden gönüle gider…

İdam edilenler ölümsüzüdürler, onların günlükleri 6 Mayıs’ta tutulmaya başlar! O yüzden bütün idam edilenleri anma günü olarak 6 Mayıs’ı kabul edelim. Her gün bir idam edilen yoldaşımızı anacağımıza, o gün tüm yoldaşlarımızı analım. Çünkü 6 Mayıs, kara bir gündür, tıpkı diğer idam edilen günlerde olduğu gibi. O gün idam kararı verenleri, idamı onaylayanları, mecliste el kaldıranları nalet ile analım, tarihin izini bugün de gün ışığına çıkaralım.

Kara günün sorumluları aynı zaman da Kızıdere’de, Gazi Mahallesinde ölenlerin de sorumlularıdır… Dink’i, Mumcu’yu öldürenlerde o gün mecliste el kaldıranlardır… Maraş’ın, Çorum’un, Sivas’ın; Bahçelievler’in katillerini alkışladı o gün mecliste el kaldıranlar… “Bana sağcılar cinayet işledi dedirtmezler” dediler… Sorumluları unutmayalım, yoldaşlarımızı anarken…

6 Mayıs günü sadece üç yiğidin boynuna asılmadı yağlı urgan… 6 Mayıs günü, idam edilen güzel insanları anma günüdür…


—————————————
http://cemoezkan.blogcu.com

1586160cookie-checkİdamlar, 6 Mayıs’ta oldu!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.