“yıllarca sulanan toprağa niye inşaat yaptınız?“ diye basit bir soru sormuştu…
Kaldı ki o toprağın altından fay hattı geçiyordu… Ama, fay hatlarının nereden geçtiğini depremden sonra öğrendi kamuoyu…
En hassas fay hatlarından biridir türban… Ve zemin yıllardır sulandırılmıştır… Nasıl oluştuğu tam olarak bilinmeyen kaygan bir tabanın üzerine bunu, hem de yığma tekniklerle, acemi taşeronlarla, oldu bitti şeklinde inşa etmeye kalkarsanız tutmuyor işte…
Sadece fay hattını tetiklemiş olmakla kaldılar… Önce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde söz verdikleri halde, uzlaşma yerine “ yaptım oldu “ metodu uygulayarak kamu vicdanının bir yerlerinde ana kırığı yarattılar, sonra artçıyı saldılar ortaya… Hiç hesaplamadılar bu yarattıkları sarsıntılar kendilerini de sarsar diye…
Ve fay hattının nerede olduğunu, güdümlü tetiklemelerden sonra, yine şimdi öğreniyor o tabanınızı teşkil eden ve de etmeyen kamuoyu… Sarsıntının şiddetini, nerelere yayılabileceğini, nelere malolabileceğini yeni yeni idrak ediyor halkımız… Önce necip, liberal aydınlarımız başladılar idrak etmeye… Şimdi de yarı aydınlar kavramaya başladılar ülkemiz üzerine yazılan ve sistematik şekilde gıdım gıdım sahneye konan, dayatılan senaryoları… Oysa, aydın dediğin, öngörüleri, vizyonları olan kesim olmalı… Bizdekilerin verdiği aydınlık değil alacakaranlık…
Fayları tetikleyen, kırıklara yol açan, parçalara ayıran yeraltı gücü, gaz sıkışmasını çözeyim derken , nasıl bir enerjiyi açığa çıkarabileceğini önceden hesaplamamış gibi görünüyor…
Şimdi panikteler… “ Yarattığımız zemin depreme yol açacak “ paniğindeler… Asabiyet gitgelleri yaşıyorlar… Savurup savurup, dizginleniyorlar… Bu panikle, her konuşmalarında açığa çıkıyor örtülü gerçek zihniyetler…
Çıplak resimlere müdahale etmediklerini söylemek, onu müdahale edilmesi gereken birşey olarak gördüğünün teyididir, demek ki kendince bir lütuftur… Beyaz çarşaf edebiyatı gocunmadır… Bugüne kadar hedefleri doğrultusunda, kamuflajlı giysilerle yol aldılar, şimdi niyetler deşifre olunca artçı niyetler de iyot gibi açığa çıkmakta…
Sonunda yine bir Amerika’lı gelip soracak ne yaptınız diye…
