Çin’le arayı bozmak istemeyen Washington yönetimi bu mesele için nasıl davranılacağını kestiremediğinden iki arada bir derede kaldı. Hâlen, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton başkanlığındaki heyetler ve komisyonlar, Sarı-Çin Denizi adı verilen bölgedeki krizi aşmanın yollarını arıyor.
400 yıl evvel İspanyollar tarafından ele geçirilmiş, toplam 4 km.kare genişliğindeki 5 adacıktan oluşan Shoal adaları İspanya’dan bağımsızlığını almış bulunan Filipin anakarasına 300 km.uzakta bulunuyor. Çin’e ise 800 km.kadar uzakta bulunan adalar üzerinde Çin, bir süreden beri hak iddia etmekteydi. Nüfus yerleşimine açık olmayan kayalık adaların Sarı Çin Denizi’ni kontrol altında tutabilmek için stratejik önemi olduğu da ifade ediliyor.
Geçtiğimiz aylarda Rusya Federasyonu’nu yanına alıp bölgede deniz tatbikatı yapan Çin, dünyanın en yoğun ticarî gemicilik ve balıkçılık geçidi olan burada adalara göz koydu. Tarihsel nedenlerle adalar üzerinde hak iddia eden, ancak bunu uluslararası kuruluşlar önüne getirmeden bölgede askerî gerginlik yaratan Çin, bir süredir Filipin’e göz dağı vermekteydi. II.Dünya Savaşı’ndan beri Pasifik Bölgesi’nde ağırlığını koruyan ¨Büyük abi, Sam Amca, ABD’ye¨ başı sıkıştığı için yardım isteyerek sığınmak isteyen Filipinler’in zor durumda bırakıldığı da açıkça görülüyor. Zira Çin ile ticarî ilişkilerini bozmamak ve bu dev ülkeyle askerî bir çatışmadan uzak durmak isteyen ABD, soruna barışçıl çareler arıyor. Obama’nın yeni bir baş ağrısı olarak ortaya çıkan bu mesele için Filipin Dışişleri Bakanı Voltair Gazmin, ¨Bir file karşı karıncanın yapabileceği fazla bir şey yok!¨ diye benzetme yaparak Washington’dan yardım dilendi.
