Haber kaynağı ülkemiz…

Irkımız acaba başka gezegene mi ait diye düşünmek geliyor insanın içinden…


Yani herşeyimiz olumsuz mu olmak zorunda dünya gözünde?


Kuş gribi sendromunun seçkin görüntülerinin, yurtdışında yaşayan Türkleri, TV’lerde dizi halinde yayınlanan vahşetleri seyrederken yerin dibine sokmasından sonra, “ Papa’yı   vuran Türk serbest bırakıldı “  haberlerinde , hapishane çıkışında üzerine güller serpilerek karşılanan Ağca görüntüleri tuz biber ekti  harika imajımıza bir kere daha…


Abdi İpekçi’nin kemikleri sızlamaktadır… Kendi için değil, ülkesi adına…  Yakalandıktan sonra  hapisten kaçan, hapisten kaçmış vaziyetteyken her nasılsa ülkeden de kaçan, gidip Papa’yı vurarak dünya gündemindeki en meşhur Türk olarak senelerce ülkemizi rezil eden, dengesiz davranışlarıyla zeka özürlü Türk imajını da yayan, süzme şizoitimiz kahramanlar gibi çıktı hapisten dünya medyasının gözü önünde… Hangi kamu vicdanı katlanabilir buna? Başından aşağı güller dökenlerin bu ülkeye verdikleri zarar yetmedi mi? Bu mu milliyetçilik anlayışları?


Kuş gribini izlemek için Türkiye’de olan yabancı medya, harika bir zamanlama organizasyonumuz sonucu bir taşla iki kuş vurdu. İlk kuş bilmeden, ikinci kuş ise cebren ve tahammüden öldürücü idi… Suçları sabitti, katildi, 36 yıl cezası vardı, Papa’yı vurmaktan İtalya’da yediği hükümden yattığı yıllar, Abdi İpekçi’ye tahvil edildi…  Ama ne oldu, ilk kuş devlet eliyle işkence edilerek öldürüldü, ikinci kuş uçtu kafesten yine devlet eliyle…


Uğur Mumcu’ların,  Taner Kışlalı’ların, Çetin Emeç’lerin , Bahriye Üçok’ların faili meçhul katledilişlerinin ayıbını temizleyemeyen devletimizin, hukuku guguk yapan derin yorumlarıyla bundan sonraki Ağca’lara emsal teşkil etmesi, isteyenin istediğini öldürdükten sonra birkaç yılda çıkabileceği özendirici içtihatlar yaratıyor ve zaten müzmin yaralı kamu vicdanı, bir de yaralı halde işkence görüyor kuş yerine konup…


Şimdiden sonra olası olacakları izleyin… Ağca eğer askere alınmazsa iç ve dış medyanın gözbebeği olacak. Ropörtajlarını parayla yapıp zengin olacak. Muhtemelen içerdeyken kitabını yazmıştır… Papa’yı Nasıl Vurdum… Ya da dışarda hemen yazdırılır ve bir kaç dile çevrilip best seller olur. Zaman zaman mesih olduğu aklına geldikçe, kahraman edalarıyla topluma dersler vermeye yeltenecek. Bakarsınız Malatya’dan milletvekili adayı da olur… Yani kısacası, medyatiklik uzmanı çokuluslu katilimiz nezdinde ülkemiz daha çekici bir vitrin olmaya devam edecek dünyaya… Bence Ağca stand up teklifi de alır sergilediği komedilerle… Necip milletimiz de herşeyi seyrettiği gibi gider onu da seyreder…


Geçen yazımızda vurgulamıştık yabancı ekranlarda bir hayırlı haberimize hasretiz diye… Al sana son bomba. Papa’yı vuran Türk serbest… Başından aşağı güller dökülüyor ve yabancı arkadaşlar soruyor, “ Papa’yı vurduğu için mi bu güller ? “  diye… “Yok” , diyoruz, “ bizde her dünya ekranına çıkma başarısını gösterene gül dökülmesi adettir, medyatikliği destekleme derneği tarafından uygulanır…” Zaten Türkiye’den yeni döndüğüm için şaka ile karışık garip garip grip garabeti muamelesi gördüğümden, kuş gibi hissettiğim yetmiyormuş gibi, bir de virüsümüzün biri gidiyor öbürü geliyor TV’lere…


Avrupa’da Türk olmak kolay değil… Hele duyarlı Türkseniz daha zor… Olan her zaman duyarlı olanlara oluyor zaten… Bir de güller değer kaybediyor her zaman… Otlara, dikenlere birşey olmuyor, onlar yurtdışında ülkeyi hakkıyla temsil etmeye devam ediyorlar…


Halkımız bu duyguları ve bir dünya vatandaşı olarak bireysel sorumluluğunu, ilerde kazayla AB’ye girersek yaşayarak anlayacak mı acaba? Bu da bir sonraki yazı konusu…


Metin Sözüçetin

685910cookie-checkHaber kaynağı ülkemiz…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.