Kıbrıslı Neyzen Tevfikler (3)

Kıbrıslı Neyzen Tevfikler yazı dizimin sonuncu konuğu çok önemli bir değer. Böylelikle çok ilgi uyandıran dizinin şimdilik sonuna gelmiş oluyorum.  Şimdilik diyorum çünkü küçücük adamızda bahsettiğim üç değerli kişi gibi geçmişte yaşamış çok insanımız bulunmaktadır. Her gün dostlarımdan eklememi önerdikleri isimler geliyor. İleride bu konuya mutlaka döneceğim.

Bugünkü yazımın konusu Necmi Sagıp Bodamyalızade, namı diğer Felezof.

Bodamyalızade Kadı Ahmet Aziz Efendi ile Lütfiye Hanım’ın oğlu olan Necmi 1897 yılında Baf kasabasında doğdu. Babasının kadı olduğuna göre ailesi varlıklı bir aile idi. 

Kahramanımızın gerçek adı Mahmut Necmi Aziz idi. Necmi Sagıp adını sonradan almıştır. Necm-i sagıp gökyüzünün en yüksek yıldızı anlamına gelir. Bundan anlaşılıyor ki genç Necmi özgüveni çok yüksek birisi idi.

Önceki yazımda demiştim. Bizim kültürümüzde toplumsal normlar dışında hareket eden sıradışı insanımıza “deli” etiketini yakıştırmak ezelden beri moda idi. Sonradan “Felezof” adı verilen Necmi Sagıp da bu olumsuzluktan kurtulamadı.  Egzantrik davranışlarından dolayı kendine “Deli Felezof” denmeye başlandı.

Bu konuda değerli dostum Nazım Beratlı şöyle yazmıştı:

“kıbrıs’ta aykırı olmak, çok kolay iş değildir. adınızın deliye çıkmasına boş verin! kur’anı manzum olarak ingilizce’ye çevirmek, müslümanlığınızı, namık kemal’i ingilizce’ye çevirmiş olmak da türklüğünüzü kurtaramayabilir! lloyd george ile şahsen kavga etmiş olmanızın hükmü de geçmez. ölünüz ortada kalır”


Doğru söze ne denir. Necmi 14 yaşında iken lise eğitimi için Lefkoşa’ya gönderilir. Söylentiye göre orada iken Kıbrıs’ta görev yapan bir İngiliz polis komiserinin Alice isimli kızına aşık olur. Ona caka satmak için İngilizcesini ilerletmek isteği ile İngiltere’ye gitmek için ailesine baskı yapar. Evin tek evladı olduğu için ailesi ne kadar isteksiz olsa da dileği kabul edilir. Birkaç yıl sonra İngiltere’de eğitim için gönderildiği yer neresi, biliyor musunuz? Oxford Üniversitesi. Yanlış duymadınız. 1920li yıllarda bu dünyaca ünlü üniversitede eğitim gören ilk Kıbrıslı Türk ünvanına böylelikle sahip olan genç Necmi orada İngiliz dili ve edebiyatı eğitimi görür.

Necmi, üniversite eğitimi esnasında boş durmaz. Dikkatleri üzerine çeken davranışlarda bulunur. O yıllarda İngiltere’de her yerde olduğu gibi büyük yoksulluk vardır. Necmi, Marksist Leninist ideolojiden etkilenir. Sendikal harekete katılır. Üniversite yıllarında Necmi Gallerde başlayan kömür işçilerinin grevlerini destekleyici mektuplar, şiirler yazar ve polis ile başı belaya girer. Hapse atılır. Bir süre hastanede yatır. Sonradan İngiltere’den ihraç edilir. Geri Kıbrıs’a döner. 

Yazar Mehmet Ertuğ, “Felezof” isimli kitabında Necmi’nin Kıbrıs’a ihraç edilme sebebini değişik anlatır. Kitapdaki açıklama şöyle: 

Zamanın Britanya Başbakanı Lloyd George, üniversite kompozisyon yarışmasını kazanana kızını vereceği sözü verir. Necmi, Mut Podaimlisade takma ismi ile yarışmaya girer ve yarışmayı kazanır. Ancak Türkleri sevmeyen Lloyd George Necmi’nin etnik kimliğini öğrenince kızı ona vermeyi reddeder. Polise Necmi’yi tutuklattırır ve onu İngiltere’ye dönmemek şartıyla adadan ihraç ettirir.  

Binbir gece masallarındaki gibi bir serüven. 

Kıbrıs’a döndükten sonra Necmi Sagıp Bodamyalızade ‘Felezof’un Mektebi’ olarak biinen Shakespeare School adında özel bir okul açar. 1927’de kurup 1952 yılına kadar sürdürdüğü özel okulunda yüzlerce gence ingilizce öğretir. 1934 ile 1938 yılları arasında 167 erkek, 254 kız okulda eğitim görür.

Bu değerli Kıbrıslı hakkında yazacak daha çok şeyler var. Örneğin Kuran-ı Kerimi şiir diliyle Türkçeye çevirdiğine, Namık Kemal’ın Hürriyet Kasidesini “Ode to Liberty” adıyla ve şiir diliyle Türkçe ve İngilizceye çevirdiğinden, edebi yazıları yüzünden onu kutlayanlar arasında Roosevelt, Truman, Eisenhower, Montgomery, George Bernard Shaw ve İsmet İnönü gibi ünlülerin olduğundan bahsetmedim. 

Değerli okurlar, çok üzücüdür ki Kıbrısımızın bu değerine de sahip çıkmayı beceremedik. 25 yıldan sonra okulu kapatmak zorunda kalan ve tüm servetini kaybeden Bodamyalızade Lefkoşa’nın Ledra Caddesi yakınlarında bir pansiyonda kalmaya başlar. Nisan 1964 yılında arkadaşı Necip Hüseyin Demircioğlu, Kızıl Haç’tan Bodamyalızade’nin odasında ölü bulunduğu haberini alır. Defin işlerini üstlenir. Ancak yakındaki cami kefen vermeyi reddettiği için kefenini satın almak zorunda kalır. 

Yukarıdaki yazımın kaynağını Bodamyalızade hakkında yazılmış birçok makaleden sağladım. Özellikle sadece yazının esas kaynağı değil, aynı zamanda aşağıdaki fotoğrafın da kaynağı olan Frozen Cypriots Facebook Grubu yöneticilerine çok teşekkürler. 

Eylül başlangıcında yeniden buluşmak dileğiyle. Tüm okurlarıma güzel bir tatil dilerim.

2706660cookie-checkKıbrıslı Neyzen Tevfikler (3)

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.