“İlk yardım ilkokulda başlamalı”

-Hayrettin bey önce kendinizi tanıtır mısınız? Kızılhaç’ta görev yaptınız? Neler yaptınız orda?

Alman Kızılhaç’ta hem çevirmen hem arama kurtarma olarak görev yaptım. İlk yardım kursunu Almanya’da 1971 senesinde aldım. Bu kurs benim için yeterli olmayınca Alman Kızılhaç’a üye oldum. Onların kurslarına katıldım. 1993 senesinde Türkiye’ye döndüm. Çalışmalarım burada da devam etti. 1999 tarihinde yaşamış olduğumuz talihsiz bir depremle tekrar Alman Kızılhaç’ta görev yapmaya başladım. 6 ay Gölcük’te bulundum, daha doğrusu nerede ihtiyaç varsa orada görev aldım. Arama kurtarma bittikten sonra Alman Kızılhaç’ta ilk yardım kursu vermeye başladım. Alman bir psikologla birlikte kurslar verdik.

-İlk yardım nedir? İlk yardım deyince ne anlamalıyız?

İlkyardım bir hastalık veya kaza durumunda hastanın veya yaralının sağlık durumunun daha kötüye gitmesini engellemek ve yaşam kalitesini üst seviyede tutmak için yapılan ilaçsız girişimlerdir. Yani başka tanımlarda yapabiliriz. Örneğin, ani olarak hastalanan veya kazaya uğrayan kimseye anında, olay yerinde ve çevre imkanlarından yararlanılarak yapılan, tıbbi olmayan geçici müdahaleye ilk yardım diyebiliriz. İlk yardımda hayat kurtarmak, durumunu korumak ve sakatlıkları önlemek amaç olmalıdır.

-Neden okullarda ilk yardım dersleri yoktur? Kesinlikle orta öğretim sırasında bu dersler ciddiye alınarak verilmeli?

Kesinlikle katılıyorum bu düşüncenize. Bence ilkokulda başlamalı ve daha sonraki yıllarda da kademeli olarak devam etmeli. Çünkü ilk yardım bir günde bir ayda bir yılda alınacak bir eğitim değil.

-Kaza ve yaralanma durumunda ilk yardım farklı mıdır? Afet felaket durumunda, söz gelimi göcük altında farklı mıdır? Bunların eğitimi farklı mı verilmelidir?

Kaza durumlarında gözle takip söz konusu iken, göcük altında bu mümkün değildir. Kazalarda en fazla kanamalı kazazedelerle karşılaşırız, göcük altından çıkacak kişi için durum daha komplikedir.

-Aslında ilk yardım eğitimi alan kişinin neredeyse bir sağlık görevlisi kadar bilgi sahibi olması gerekiyor. Kaza durumunda, yangın durumunda, epilepsi durumunda, boğulma durumunda, kalp krizi durumunda, organ kopması durumunda hep farklı şeyler yapılmalı. Bütün bu konulara hakim olmanız gerekir değil mi, yanılıyor muyum?

Güzel özetlediniz. Aslında hangi durumla karşılaşırsak karşılaşalım, ilk önce kendimizi korumamız gerekiyor. İlk yardım uygulamadan önce yapacağınız kısa bir işlem sizi korur. Örneğin cerrahi eldiven kullanmanız şart. İlk yardım konusunda bilgisi olmayan personelin ilk yardım yapmamasını, orada ilk yardımcı varsa ilk yardımcının talimatlarına kulak vermesini öneririm. İlk yardım yapan kişi katiyen yaralıya su ve ilaç tedavisi yapamaz; böyle bir yetkisi de yoktur. Organ kopmalarında yapılacak işlem çok önemlidir. İyi bir eğitim almış veya çok dikkatli bir ilkyardımcı kopan parçanın tekrar kullanılabilmesi için neler yapılması gerektiğini bilir.

-Sıradan bir vatandaşa ilk yardım konusunda ne önerirsiniz? Neler yapsınlar hatta neler yapmasınlar?

Her konuda olduğu gibi önlem almalarını öneririm. Örneğin fırtınalı havada denize açılıyorsunuz ve yüzme bilmiyorsunuz, önlem almak zorundasınız. En azından yanınıza can yeleği almalısınız. Ayrıca Türkiye deprem kuşağı üzerinde, her bireyin deprem öncesi ve deprem sonrası olmak üzere önlemlerini almasını ve bu konuda ilk yardım kursu alması çok iyi olur. İlk yardım konusunda bilgisi olmayan bireyler hastaya veya yaralıyı katiyen yardım etmesinler. Bunun faydasından çok zararı olur. Çökmüş bir binanın altında yaşam belirtileri varken o binanın üstüne çıkıp yürümek, attığınız her adım göcük altında hayat mücadelesi veren insanları zor duruma sokmaktan başka bir şey değildir. Her adımda alttaki bireylerin yutmuş olduğu tozu düşünebiliyor musunuz?

-Maalesef ki afet durumlarında ilk yardımdan önce olay mahalline organ mafyası ya da yağmacılar gidiyor? Bu konularda çok yaramız var aslında. Dile getirmek bile acı veriyor insana.. Bu durumlara engel olmak için neler yapmalıyız, nasıl bir örgütlenmeye gitmeliyiz? Devletin yetişemediği ya da ilgilemediği bir durum bu, sıradan vatandaşlar kendilerini ve ailelerini nasıl koruyacak bu kötü niyetli insanlardan…

Maalesef organ mafyası bizlerden çok daha iyi organize olmuş durumdadır. Bu bizim için büyük bir ayıp. O kadar çok olayla karşılaştım ki… Anlatmasam daha iyi…Aslında bu ayıbı önlemek biraz da bizlerin elinde…

-Felaketlerden nemalananlar sadece bu kadarla sınırlı değil, siz de biliyorsunuz neler yaşandığını… Bazen resmi kurumlar bile bunu yapabiliyor. Hayatını kaybedenlerin ve kayıpların sayıları hep olduğundan az gösterilir. Neden?

Dünya Kızılhaç veya Kızılay gibi kurumların anlaşmalarına göre ölü sayısı yirmi bin bir olursa o bölge afet bölgesi ilan edilmesi gerekir. Afet bölgesi ilan edilirse girişler çıkışlar askeriye tarafından kontrol edilir. Ayrıca yurt dışından gelen yardımlar bire bir halka dağıtılmak zorundadır. Son olarak da o bölgeden 10 sene devlet vergi alamaz. Onun içindir ki ölü sayısı hiçbir zaman 19 bin 99 geçmez.

-Kazalara ve doğal afetlere hazırlıklı olmak diye bir şey var mı?

Kazalara ve doğal afetlere hazırlıklı olmak tabii ki mümkün. Yani bunu en aza indirmek mümkün… Bunun için bireyleri bilgilendirmek gerek, iş yerlerinde yeteri önlem almayan iş verenleri ve onlara bu müsadeyi veren kişileri yeterince ağır ceza uygulaması koyarak caydırıcı duruma getirmek mümkün…

736810cookie-check“İlk yardım ilkokulda başlamalı”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.