‘Mal mülk davaları en zor sorun’

– KKTC’ye uygulanan izolasyonlara karşı son gelişmeler nelerdir?
– 1963 yılından itibaren Kıbrıs Türklerine ve 1983 yılından itibaren de KKTC’ye uygulanmakta olan izolasyonlar 1 Mayıs 2004 tarihinde Rum tarafının işgal etmiş olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında AB üyeliğine geçmesi ile birlikte geçmişe nazaran daha da artan bir şekilde devam etmektedir… Üyelik öncesi AB üyesi ülkelerde gençlerimizin katılabildiği bazı sportif ve kültürel etkinliklere katılabilme imkanımızıda Rum tarafı üyelik güçlerini kullanmak suretiyle engelleyebilmektedir… Dahası kendi elçiliklerinin bulunmadığı ülkeler nezdinde başlattığımız girişimleri de bu kez o ülkede bulunan AB üyesi ülke elçileri vasıtasıyla engelleme imkanını da yakalamışlardır. İngiltere Amerika gibi ülke temsilcilerinin Gerek Cumhurbaşkanı ile yaptıkları görüşmeler ve gerekse bizleri kendi makamlarımızda ziyaret etmeleri her ne kadar geçmişe göre olumlu gelişmeler olarak nitelense de halkımızın isolasyonlar konusunda bir rahatlama içine girmesine olanak tanımamaktadır. Kısacası referandum ile oluşan uluslararası sempati henüz kuru bir sempatiden öteye gidememiştir.
 
– Hükümet ortakları CTP ile DP arasında seçim döneminde gerilim yaşandığı biliniyor. Gerilim sürüyor mu? Sorun nedir? Aşılabilicek nitelikte midir?
– Seçim döneminde meydan söylemleri ile yaratılmış olan suni krizin tansiyonu düşmüş olsada henüz aradaki soğukluk tam anlamı ile giderilmiş değildir. Ortada çok büyük bir sorun bulunmamakla birlikte seçimler sonrasında gazete sayfalarına da yansıyan bazı karşılıklı suçlamalar her iki tarafın tabanı arasında rahatsızlıklar doğurmuştur… Şu anda süreç oluşturulan bu rahatsızlıkları giderme çalışmalarının yapılması sürecidir. Oysa gerek içte gerekse dışta atılması gereken adımlar vardır ve bu suni kriz bir anlamda bu adımların atılmasını da geciktirmektedir… Her iki parti liderliğinin olaya iyi niyetle ve istekle yanaşması halinde yaratılan suni kriz ortamından kurtulmak mümkün olabilecektir.
 
– KKTC’de partizanlık iddiaları, trafik sorunu ve emlak dolandırıcılığı nasıl önlenebilir?
– Hükümet istikrarlı bir şekilde sorunlara eğildiği müddetçe her türlü sorunu çözmeye muktedirdir. Partizanlık konusu bir mentalite sorunudur ve bir anlamda parti taraftarları kendi partilerinin iktidarında kendi leyhlerine taleplerini yoğunlaştırmaktadır. Bu mentalite değişmediği müddetçe ve parti liderlikleri bu tür baskılara karşı boyun eğmekten vazgeçmedikçe partizanlığın önüne geçmek oldukça zordur.Hem vatandaşın hem de idarecinin bizi içten içe kemirmekte olan bu alışkanlıktan vazgeçmesi, Devletin kurumlarının vatandaşa hizmet için oluştuğu bilkincinin zaman içinde güçlenmesi ile bu sorun aşılabilecektir…Trafik hemen her aileyi ürküten bir başka olgudur. Araç artışına yetişemeyen altyapı, agresiv sürat tutkusu, kaza önleme yerine ceza yazma uğraşı varolan yanlışların sadece bazılarıdır. Bu konular hükümet bazında tartışılmaktadır ancak henüz bir mutabakat sağlanabilmiş değildir. Alınan önlemler,artırılan cezalar kazaları önlemekte yetersiz kalmaktadır…
 
– Hükümet genelde kendi başarısını nasıl değerlendiriyor?
– Bu sorunun cevabını bizler değil vatandaş verecektir… Hükümet olarak bizler önümüğze çıkan sorunları aşmak için uğraş veririz. Başarıp başarmadığımızın kararını seçimlerde vatandaş oyları ile takdir edecektir.
 
– Mal mülk davaları sizce nasıl bir seyir izleyecek?
– Kurulan Mal Tazmin Komisyonu bir yere kadar sorunları çözebilecektir… Belli bir aşamaya geldikten sonra bu sorunu izleyen herkes görecektir ki global tazminat yöntemi dışında hiçbir yöntem bu sorunun aşılmasını sağlayamayacaktır… Aradan 40 yılı aşkın süre geçmiştir ve dağal hayatın gereği olarak mülk tanımı da değişmiştir… Bireysel hakları kimse inkar etmemektedir. Ancak geçen bu süre içerisinde ortaya çıkan yeni bireysel hakların varlığı da inkar edilemez bir gerçektir. Dolayısı ile en can alıcı sorun olarak önümüzde duran bu sorunu aşabilmek herhalde Kıbrıs sorununu aşmaktan daha da zor olacaktır.
 
– Türkiye’nin Eylem Planı açıklandığıyla mı kaldı? Bir gelişme var mı?
– Plan açıklanır açıklanmaz Rum tarafının bu planı red etmiş olması nedeniyle henüz bir gelişme sağlanamamıştır. İşin acı tarafı birçok AB üyesinin planın neler içerdiğini hiç irdelememiş olmasında yatmaktadır. Oysa bu plan oluşturacağı yeni iklim içerisinde taraflar arasında güveni sağlayıcı, dolayısı ile çözüme yönelik yeni bir sürecin ve yaklaşımın önünü açabilecek niteliktedir. Ancak çözüm için niyeti ve ihtiyacı bulunmayan Rum tarafı ortaya koyduğu tavır ile bu konuda da yaşanabilecek gelişmelerin önünü tıkamış durumdadır.
 
– Ortadoğu’daki gelişmeler hakkında ne düşünüyorsunuz?
– Ürkütücü boyuta ulaşmıştır.Bu çağda artık savaş olmaz diyenlerde, bu savaşa seyirci kalanlar da yaşananlar ışığında politikalarını gözden geçirmek durumundadır…
 
– Babanız ile özel ve siyasi ilişkileriniz nasıl?
– Siyasi ilişkilerimiz herzaman karşılıklı anlayış ve saygı temelinde yürümüştür.elbette böylesi bir tecrübeden en üst seviyede faydalanabilmek benim en önemli kazancımdır. Yıllarca sadece hafta sonları baba-oğul olarak buluşabilirken artık bunu daha fazla tadabilme imkanını da yakalamış olmaktan son derece mutluyum.
 
– Siyaset dışında özel yaşamınızdan söz eder misiniz? Örneğin nasıl dinlenirsiniz?
– Deniz beni en çok dinlendiren şeydir…Dalış ve deniz altını fotoğraflama en öncelikli hobimdir.Bunun dışında arkadaşlarla bir araya gelmek,gitar çalmak gibi alışkanlıklarımı da devam ettirmeye çalışıyorum.
 
– Londra’da da KKTC nüfusu kadar Kıbrıslı Tük’ün yaşadığı sanılıyor. Onlara mesajınız var mı?
– Siyasal tercihlerimizin ötesinde bir birliktelik içinde olmaları ve birbirlerini desteklemeleri en büyük beklentimizdir….


DİĞER AYAKÜSTÜ SOHBETLER:


– ‘Kıbrıs’ta kısa dönemde çözüm olmaz’
– Tayvanlı yazardan ‘Sıcak bir öpücük’
– Kavakçı: Başörtü, dini bir mesele
– Perinçek: MHP tabanını dışlayarak solculuk yapılmaz!
– ‘Tek dileğim iki dengeli bir dünya…’
– ‘Beni en çok korkutan: Google’
– ‘Sorunumuz Yahudiler’le değil, siyonizmle’
– O bir ‘peynir avcısı’
– ‘Çernobil’den ders çıkarmadık’
– Bir kültür taşıyıcısı: Aydın Çukurova…
– Afşar Timuçin ile insana dair ne varsa…
– 12 Eylül iddianamesine ne oldu?
– Akın Birdal: Evren yargılanmalı!
– Hitler ile söyleşi…
– ‘Baş örtüsünü ilk kez Sumerliler taktı’
– ‘Türk solu titreyip kendine gelmeli’ 
– ‘Hepten pusulasız olmadığımız kanaatindeyim…’
– ‘Siyasi güç, her zaman kendi hukukunu yaratır’
– ABD işdünyasında çöküş
– ‘ABD Anayasası Patara’dan’
– Çocuklar öldürülmesin!
‘- ‘Bir Gün Mutlaka’
– ‘Derin devlet sorunları çözmek istemiyor’
– Kaş’taki gözyaşı
– ‘Son 15 yılda bilinçte sıçradık’
– Piref. H. Ökkeş ile ‘dörtköşe’ sohbet…
– Sorgun Ormanı’nı kurtaralım
– Devrim Bize Yakışırdı!
– G-8 protestosundan gözlemler…
-Başkaların hayalleri…
– Hurafeler gölgesinde Gelibolu…
Çokuluslu tekellere karşı ‘Adil Ticaret’
– Kuzey çikolata, Güney ekmek derdinde
– Fokları, katliamdan kurtaralım!
– Nükleer denemelerin faturası: Doğal felaketler
-Türkiye’de de nükleer silah istemiyoruz!
– Çocuk işçiler
– İsrail dünyanın 6’ncı büyük nükleer silahına sahip!
– Faşizm neden Almanya’da kök saldı? 
– Demirel davasında tekelci medya da suçludur

730210cookie-check‘Mal mülk davaları en zor sorun’

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.