Memleketimden demokrasi manzaraları

Ünlü üstada ait olan bu başlığı kullanmak benim haddime değil! Ama, üstadın manevî müsaadeleri ile bugünkü yazıya böyle bir başlığı uygun gördüm. Zira, memleketimde öyle şeyler yaşıyoruz ki, bu yaşadıklarımız karşısında daha uygun bir başlık bulamadım. Diktatörlüğün dayanılmaz baskısı altında öyle şahane bir demokrasi havası soluyoruz ki, bunu sergilememk, böylece tarihe tanıklık yapmamak için insan kendini zor tutuyor!

O denli demokrasiye susamışız ki, halkımızı bürokrasinin ve yargının zulmünden kurtaracak olan anayasa değişikliği bir çırpıda meclisden geçiverdi. Böylesi bir demokrasi açlığı ortamında tabii ki uzun uzun tartışmalara, ondan bundan fikir almalara gerçekten fazla bir gerek yoktu. Değişikliğin içeriği ve şekli ne olursa olsun, oluşturulmaya çalışılan durum bugünkünden daha iyi olacak idi. Çünkü, bugünkü durum en kötü durumdur! Sonuçta, siyasal erk hiçbir engele takılmadan istediği tüm yasal ya da yönetsel değişiklikleri yapabilecektir. Gerçekten de, bu kadar milletvekilini temsilcimiz olarak seçiyor ve onları baş tâcı yapıyorsak, artık onların aldığı kararları şu bu yargı organına takılması anlaşılır gibi değil! Zaten, demokrasi denen yöntem bir araçtan ibarettir; bugün yapıldığı gibi, gerçek demokrasiye kavuşkam için bir basamaktır. Asıl olan, doğa kanunlarında olduğu gibi, gücün yönetimine tâbi olmaktır. Böylece beyinlerimizi de yormamış, bizim için karar alanlara tâbi olarak gül gibi geçinipi gideriz.

Beyin yorma konusuna girmişken, bunun parlamento içinde de geçerli olması gerçekten inanılmaz bir beyin tasarrufu sağlar. Her hangi bir parti milletvekillerinin ayrı ayrı düşünmesine ve parlamentoda oy izhar etmesine hiçbir gerek olmadığı gibi, zaten böyle bir davranış parti liderine da saygısızlık olur. Böylesi bir beyin tasarrufu sağlayabilmek için, ülkeyi özgürlüğe taşıyacak olan anayasa değişikliğinde lider partisi anlayışının değiştirilmemesi gerekli olduğu gibi, siyasi partiler yasasında da bu yönde zinhar bir değişikliğe gitmek fevkalade yanlış olur. Aksi halde kurumsallaşma denen bir anarşik ortam oluşur ve demokrasi yerleşemez. Örneğin, yılların CHP’sinde yeni bir başkan adayı bulamamak çok önemli bir demokratik göstergedir. Allah korusun eğer CHP başkanı, mesela, ölmüş olsa idi, kimbilir ne yapadık. Demokratik yönetim biçiminin güzel bir sonucu olarak, şu anda içimiz rahat; başkan orada. Eli üzerimizde olur, duasını partiden eksik etmez! Hele de ABD’deki eyalette aldığı ilhamla, patiyi ve ülkeyi yalnız bırakmaz.

Başbakan “karısını aldatan mazlum olmaz” buyurmuş! Acaba kim karısını aldatmış, kim bu hınzır aldatıcıya mazlum dedi ki acaba! Keşka başbakan bunları da açıklasaydı. Ben başbakanın Baykal’ı kasdettiğini hiç düşünmüyorum, ama galiba yanılıyorum. Zira, başbakan yargı organı değil ki, bu olayı kim yaptı diye araştırsın. Başbakan siyasetçi, doğal olarak, halkın nabzını tutar, nabza göre şerbet verir ve halkın düşünce oluşturmasına önayak olur.
İlahi dost ülke Yunanistan gazetecisi. Ülkesini ziyarete gelmiş olan ve fevkalade babacan tavırlarla sohbet eden bir başbakana, “siz bize görevimizi mi öğretiyorsunuz” demiş! Bu davranış protokol dilinde saygısızlığa, halk dilinde de küstahlığa girer. O gazeteciye orada cevabını vermek vardı, ama bizim geleneksel kültürümüze ve ahlak anlayışımıza yakışmaz! Zaten başbakan Yunanlı gazetecilere ne demiş ki, şunu yazmayın, bunu yazmayın demiş. Bunda ne var ki!

Cumhurbaşkanı da anayasa değişikliğini beş günde imzalamış. Bravo, doğrusu! Kaldı ki, beş gün bile çok, silahlı kuvetler solculara karşı harekât yaparken “our boys” demedimi, aynı şey burada oldu. Bizim arkadaşlar talağı onaylamışlar, fazla incelemeye ne gerek var!

Belki de bu yazının başlığını “Ülkemden Demokrasi Manzara Kırıntıları” şeklinde atmak gerekirdi. Zira, demokrasi zenginliği o kadar bol ki, hepsini yazmaya ne benim mecalim yeter, ne de okuyucunun gücü!

1595400cookie-checkMemleketimden demokrasi manzaraları

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.