İTALYA’DAN… Hapishaneler patlama noktasında

İtalya’da hapishaneler patlama noktasında. Ülke bütününde 60 bin kişi demir parmaklıklar ardında. Bu kişilerin yüzde 30’u uyuşturucu madde bağımlısı , yüzde 30’u ise yabancı ülke vatandaşları. Durumun ne denli vahim olduğunu görmek için Sergio adlı bir tutuklunun La Repubblica gazetesinin redaksiyonuna gönderdiği kısa mektubun içeriğine göz atmak yeterli.

Sergio, Favignana’dan yazıyor. Bakan Castelli’nin geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği tutukevinden. Doğrudan Castelli’ye seslenerek soruyor Sergio, “Sayın bakan Castelli’ye ziyaret ettiği bu tutukevinde bulunanların hayvanlar değil insanlar olduğunu hatırlatmak istiyorum”. La Repubblica ise Sergio’nun bu sözlerinden yola çıkarak İtalya’daki tutukevleri konusunda bir soruşturma yapmaya karar veriyor.

Gazetecilerin  araştırması sonucu ortaya çıkan gerçek bir hayli karmaşık ve sorunlu. İtalya bütününde başlangıç-ta da aktardığım gibi şu anda 60 bin tutuklu bulunuyor. Bu rakam baş döndürücü bir hızla artıyor. Durum öylesine karmaşık ki, istatistikler bile demir parmaklıkların ardına düşen yeni tutukluları kaydetmekte zorlanıyor.

Çizmedeki tutukevlerinde balık istifi gibi yaşıyor mahkumlar. 2005 yazında nefes almak mümkün değil hücrelerde. Uzmanların dile getirdiği gibi patlama noktasında İtalyan hapishaneleri. Tutukluların çoğu uyuşturucu madde bağımlısı, bir kısmı ise tecavüz, hırsızlık, tehdit, adam yaralama ve öldürme gibi nedenlerle demir parmaklıkların ardında.

Koşullar oldukça ağır. Sergio adlı mahkumun yazdığı Favignana cezaevinde hücreler deniz seviyesinin 11 metre altında. Pencere yok. Nem nefes aldırmıyor. Boğucu bir hava hakim. Bakan Castelli, “İtalya’daki hapishaneler otelden farksız” diye konuşsa da içeriden seslenen mahkumların dile getirdiği gerçekler bakanın açıklamalarından çok farklı ve uzakta.

Sergio İtalyan vatandaşı, son derece umutsuz, bu güç koşullarda yaşamaya devam ediyor ama en azından yazıyor ve sıkıntılarını dile getirebiliyor. Ya demir parmaklıkların ardında yaşama savaşı veren Fas vatandaşı Ömer, Raşid, Halid kardeşler için ne demeli?  Üç kardeş üç farklı hapishanede. Anneleri çocuklarını ziyaret edebilmek için Roma, Frosinone ve S. Maria Capua Vetere arasında mekik dokuyor. Bir başka mahkum Nijeryalı S ise tek kelime İtalyanca konuşmuyor. Hırsızlık suçunda içeride S ve üç yıl daha içeride kalacak.

İtalya’da temel sorun hapishanelerin yapısının bütünüyle değişmiş olması. Mevcut cezaevi personeli, eğitmen ve mahkumları izleyen psikologlar yeterli gelmiyor. Sorun beş yıl öncesinden çok daha çetrefil ve karmaşık. İtalyan mahkumların yanı sıra sayıları hızla artan yabancı ülke vatandaşı mahkumlar da bu gerçeğin  önemli bir yapı taşı. Çizmedeki hapishanelerde yabancı mahkumlar arasında Fas, Tunus ve Cezayir vatandaşları başı çekiyor. Onların hemen ardında Arnavutlar ve Romenler geliyor.

İtalya’da hapishane artık kurum olarak işlemiyor, görevini yerine getiremiyor. Bu başıboşluk içinde hapisten kaçanların sayısı da hızla artıyor. Temel kazmak gibi klasik yöntemler Milano ve Roma’nın hapishanelerinde en sık başvurulan kaçış yolları. Özgürlüğe kavuşmak için yapılan kaçma denemeleri bir yana hücrelerdeki ağır koşullar mahkumlar arasındaki şiddet olaylarını da körüklemekte. En son geçtiğimiz hafta başkent Roma’nın da bulunduğu Lazio bölgesinde bir cezaevinde Aids hastası ve uyuşturucu madde bağımlısı bir genç hücre arkadaşları tarafından saldırgan tavırları nedeniyle katledildi. Sadece bu yıl boyunca çeşitli cezaevlerinde arkadaşlarınca öldürülen mahkumların sayısı ise 50 dolayında.

İçeriden dışarıya uzanan bir tehlike mevcut. Ne gönüllü kuruluşların ne de  Katolik kilisesinin  yapıcı ve iyi niyetli katkıları sorunları çözmeye yetmiyor. Cezaevi personeli ise bütünüyle şaşkın ve eli kolu bağlanmış durumda. Şimdi demir parmaklıklar ardında yaşanan metamorfozu kavrayacak ve buna göre hücrelerdeki gündelik hayatı yaşanabilir kılacak bir dizi projeyi acilen hayata gerçirmeye gerek var.

2005 yazı  İtalya’yı kavurmaya başladı. Milano, Torino, Bologna, Roma ve Floransa’da 40 dereceyi aşan sıcaklıklar ve aşırı nem şehirde yaşayan insanlara nefes aldırmıyor. İnsanlar evlerinde nefes alamaz ve yakınırken, hücreleri dolduran mahkumların havasız ve boğucu ortamlarda verdiği. yaşam mücadelesini varın siz düşünün.    

 

648680cookie-checkİTALYA’DAN… Hapishaneler patlama noktasında

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.