Türkiye Su Meclisi’nden karalamalara karşı birlik çağrısı

Türkiye Su Meclisi Yürütme Kurulu’ndan yapılan yazılı açıklamada, HES karşıtı mücadele eden bütün taraflara birlik çağrısı yapıldı.

Türkiye Su Meclisi’nin, son zamanlarda artan bir ivme ile sistemli bir karalama kampanyasının odağı haline getirildiğinin belirtildiği açıklamada, ” meclis üyeleri, yapılan ithamları derin bir üzüntü ile izlemektedir denilerek şu görüşlere yer verildi:

HES KARŞITLARININ PARLANMASINDAN ENDİŞE EDİYORUZ!

“Son günlerde sanal ortamda yayımlanan bazı yazılar; doğanın katledilmemesi için alınteri ve yüreğiyle ayağa kalkan Anadolu halkını karşısına alarak, sermayenin uzantısı olmakla suçlamaktadır. Türkiye Su Meclisi, Türkiye’deki HES karşıtlarının topyekün bir rekabet ortamına sürüklenmesinden ve parçalanmasından duyduğu endişe nedeniyle, bu ithamlara yanıt vermek zorunda kalmıştır.

SU, BULUNDUĞU HAVZAYA AİTTİR

Türkiye Su Meclisi’ni bir araya getiren temel belge, 18 Ocak 2010’da Rize İkizdere’de tüm Meclis üyelerince onaylanan Su Manifestosu’dur. Bu manifestoya göre, Türkiye Su Meclisi aşağıdaki temel ilkeleri benimsemiştir:

– Doğa kendi başına vardır ve insan doğanın sadece bir parçasıdır.

– Doğa bir nesne değildir. Kendi kadim kuralları doğrultusunda, değerli bir işleyişe sahiptir.

– Doğa, ticari bir mal haline getirilemez.

– Su, yalnızca doğaya aittir ve onun ayrılmaz bir parçasıdır.

– Su, bulunduğu havzaya aittir. Doğal bir varlıktır, kaynak değildir.

– Su kendini ancak akarak var edebilir ve doğada tek bir damla su boşa akmaz.

– Suyun özelleştirilmesi ve suya efendi atanması kabul edilemez.

– Sürdürülebilir kalkınma, koruma kullanma dengesi gibi ilkeler doğanın sömürülmesi için gerekçe gösterilemez.

– Yaşamın yegâne kaynağı olan doğanın, “çevre” diye tanımlanarak hayatın dışına çıkarılması kabul edilemez.

AB GÜDÜMÜNDE HAREKET EDİLİYOR İDDİALARI MESNETSİZ

Tüm Meclis üyeleri için bağlayıcı nitelikte olan bu ilkelere göre, Türkiye Su Meclisi, suyun ticarileşmesine veya devlet eliyle tüketimine topyekün karşıdır.

Su Meclisi’nin sermayeden beslendiği ve AB veya benzeri uluslar arası kurumların güdümünde hareket ettiği yönündeki iddialar asılsız ve mesnetsizdir. Meclisin Yürütme Kurulu, oylama yapılarak Genel Kurul üyeleri tarafından seçilmekte ve bu iki organ dışında Meclis adına karar alınan başka bir merci bulunmamaktadır.

Türkiye Su Meclisi, hiçbir zaman, hiçbir ticari oluşumla ortaklık kurmamış, şirketlerden ne bağış talep etmiş, ne de kabul etmiştir.

SUYUN TİCARİLEŞMESİNE KARŞI DURAN HERKESE AÇIĞIZ

Kurulduğu günden bu yana Meclis’imiz bir halk meclisidir ve tek gelir kaynağı üyelerimizin aidat ve bağışlarıdır. Meclis’in tüm çalışmaları gönüllü olarak yürütülmektedir.Türkiye Su Meclisi, siyasi düşünce, dil, din, ırk ayırt etmeden HES’lere ve suyun ticarileşmesine topyekün karşı duruş sergileyen tüm sivil oluşumların üyeliğine açıktır. Tüm üyeler, Meclis çalışmaları hakkında eşit oy hakkına sahiptir ve hiçbir üye tek başına Meclis adına belirleyici olamaz.

AB ‘SU ÇERÇEVE DİREKTİFİ’Nİ DESTEKLEMEDİK

Türkiye Su Meclisi, yönergesinde yer alan AB Su Çerçeve Direktifi’ne yönelik eleştirileri Meclis’in Haziran 2010’da Beypazarı’nda gerçekleştirilen toplantısında ele almıştır. AB Su Çerçeve Direktifi ve havza planlaması ile ilgili belirsizlikler nedeniyle bu konu Meclis çalışmalarının tümüyle dışında bırakılmış ve bu karar Genel Kurul’a yazılı olarak iletilmiştir. Özetle, Türkiye Su Meclisi’nin AB Su Çerçeve Direktifi’ni destekleyici bir girişimi hiçbir zaman olmamıştır.

BÜYÜK ANAROLU YÜRÜYÜŞÜ’NÜN YÖNETİCİSİ DEĞİLİZ

Türkiye Su Meclisi ile ilgili söylemlerden biri de, Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün Türkiye Su Meclisi tarafından yönetildiği şeklindedir. Türkiye Su Meclisi, Büyük Anadolu Yürüyüşü’nün yöneticisi veya yürütücüsü değildir.

TSM, ÇALIŞMALARI DEĞERSİZ KILACAK SÖYLEM GELİŞTİRMEDİ

Türkiye Su Meclisi, Ocak 2010’da doğa haklarını anayasal güvenceye almak amacıyla kurulmuştur. Bugün pek çok başka sivil insiyatif tarafından da benimsenen bu amaç, bizlere HES’lere karşı mücadele eden tüm kişi ve kurumlarla saygıya dayalı bir ilişki kurma yükümlülüğü vermektedir. Bu nedenle Türkiye Su Meclisi, bu güne kadar kendisini zaman zaman hakarete varan bir çizgide eleştiren oluşumlar da dahil, hiçbir sivil insiyatifin çalışmalarını değersiz kılacak bir söylem geliştirmemiştir.

HES’lere karşı mücadele eden oluşumlar ortak bir kurumsal çatı altında toplanmak istemeyebilirler. Ancak bu oluşumların birbirine kasten zarar vermeye çalışması, hak mücadelesinin temel etiğine aykırıdır.

HES KARŞITLARINI BİRLİK VE BERABERLİĞE DAVET EDİYORUZ

Meclisimiz’in var oluşuna yönelik haksız eleştiriler ve Türkiye’deki HES karşıtı hareketlerin birbirine adeta düşman edilmek istenmesi, şüphesiz ki yalnızca HES şirketlerini ve onların yandaşlarını sevindirmektedir. Türkiye Su Meclisi, yaşadığımız toprakların acımasızca katledildiği ve kapitalist sistemin emrine sunulduğu bir dönemde, HES’lere karşı mücadele eden tüm tarafları itidal, saygı ve birlik beraberlik içinde hareket etmeye davet etmektedir.”

1525740cookie-checkTürkiye Su Meclisi’nden karalamalara karşı birlik çağrısı

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.