Baba Kurt, Faruk Eskioğlu’nun sorularını şöyle yanıtladı:
– Neden Türkiye?
– İlk gelişim tamamen tesadüf oldu. İlk Türkiye’ye gelişim gelişim 1991’deydi. Majesty Tuana’ya da 1993’te geldim. 1991’de evlilik yıldönümümüzde kızlarımın hediyesi Kanada’ya paket tatildi… Tatilde iki hafta öncesinde aileden birisi hasta olunca Kanada fırsatını kaçırdık ve ancak Türkiye’ye yer bulabildik. O dönemde Yunanistan, İspanya doluydu. Türkiye’ye gönülsüz olarak geldik. İncekum’da Özkaymak Hotel’de kaldık. Türkiye’yi sevdik ve 1992’de de Kemergöynek’deki Sultansaray’a geldik… 1992’de eşim Elfriede tekrar Türkiye’ye gelerek Tekirova’da Palmaliva’da kaldı. 1993’de Düsseldorf motor fuarında yeni yapılan Tuana’nın kataloğunu görmüştüm. İlk kez herşey dahil ile tanıştık. Katalogta çok şey vaat ediliyordu ama fotoğraf yoktu. Rezervasyonu yaptırttık ama hala içimizde bir şüphe vardı. Kızlarım 3 hafta önce tatile geldiler. Ben kendisine gördüklerini video çekmesini istedim. ‘Eğer vaat edilenlerin yarısı doğrusuysa biz de geliriz yoksa iptal ederiz’ diye düşündüm… Kızlarım Sonja, İna ve Vincent telefon etti, ‘Babacım burası bir cennet hemen gel’ dediler. O yıldan bu güne sürekli Marmaris’e Tuana’ya geliyoruz… Bazen yılda birden fazla geldiğimiz de oluyor. Yöneticiler de bizi aileden görüyorlar artık. Bazen otel kapalı olduğu dönemde de gelir kalırız.
– Türkiye’ye kaç kez geldiniz?
– 35’i Marmaris’teki Majesty Tuana olmak üzere 45 kez geldik. Bu belki bir rekordur. Ama ben bu rakamı katlamaya niyetliyim.
– Sanırım iyi arkadaşlıklar da edindiniz…
– Evet çok güzel arkadaşlıklar edindik gerçekten. Bu arkadaşlığın sayesinde sürekli geliyoruz zaten. Bizim Türkiye serüvenimiz bir kitap bile olabilir aslında…
– Türkiye’yi seviyorsunuz peki Türk yemekleriyle aranız nasıl?
– Türk yemeklerine bayılıyoruz. Eşim sigara böreğine ben dolmalara bayılıyorum. Almanya’daki en iyi arkadaşımız da Urfalı. Urfa yemeklerini de çok seviyoruz…
– Türkiye’yi diğer ülkelerle kıyasladığınızda, artısı nedir?
– Türkiye’de insanlar çok misafirsever, güleryüzlü ve yardımcı. Buradaki yardımseverliği dünyanın hiç bir yerinde görmedim.
– Almanya’daki TÜrkler farklı mı?
– (Gülerek) Ooo arasında dağlar kadar fark var. Ama bu kötü anlamda değil. Çok farklı olduğunu söylemek istiyorum yalnızca… Mentaliteleri çok farklı. Türkiye’nin neresinden olursa olsun Almanya’dakiler çok farklı.
– Almanya’da ne iş yapıyorsunuz?
– Fayans ustasıyım. Kendi dükkanımda koşturuyorum. Tuana’da sürekli kaldığımız odaların fayansını da ben yaptım. Yalnız biz karı koca değil kızlarımız da sürekli buraya geliyor. Sonja şimdi hamile olduğu için Türkiye’ye gelemedi ama gözü burada. Bir erkek torun bekliyoruz. O’nun da Türkiye dostu olacağından emin olabilirsiniz. Doğan ve doğacak torunlarımla da burada çok uzun yıllar tatil yapmayı umut ediyorum.
– Türkiye’nin gündemini izleyebiliyor musunuz?
– Evet Almanya’da televizyon izlerken Türkiye’nin hava durumundan politik gündemine neler olup bitiyor merak ediyorsunuz. Hemen söyleyeyim ki Türkiye’nin AB’ye tam üye olarak gecikmeden alınmasından yanayım. Almanya’da Türkiye konusunda söylenenlerin çoğu önyargıdan kaynaklanıyor. Ben kendi çevreme dilim döndüğünce gerçekleri anlatarak önyargıları değiştirmeye çalışıyorum. Çok güzel bir ülkeniz var. Türkiye’yi, Türkleri ve Türk kültürünü ailecek çok seviyoruz…
FOTOĞRAF: Türkiye’de ‘Baba Kurt’ diye anılan Kurt Hunke
