Avrupa ekonomisi şimdiden yüzde 10 küçüldü. ABD ekonomisinin en iyi senaryoya göre yıl sonuna kadar yüzde 40 küçülmesi öngörülüyor. Finans kapitalin şimdilik kârı azalsa da zarar etmeye de tahammülü olmadığını hissettiriyor. Örneğin İngiltere’nin önde gelen bankalarından Barclays’in ilk çeyrekte hissedarlara dağıtılabilir net kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42 azalarak 605 milyon sterlin oldu. Son olarak Almanya Federal Meclis Başkanı Wolfgang Schäuble, devletin ekonomik olanaklarının sınırlı olduğunu ve her açığın kamu kaynakları ile kapatılamayacağını söyledi.
Kapitalizmin salgındaki önceliğini biliyorduk ama şimdi açıkça söylenir oldu: Ekonominin tıkırında olması ve kârlılığın devamı toplum sağlığından daha önemlidir! Bir başka deyişle, “Halk, salgınla birlikte yaşamasını öğrenmeli ve kendi başının çaresine bakmalı!” Önümüzdeki günlerde sermaye ve emek arasındaki “ölümcül” çekişme daha da derinleşecek. Bu yaman çelişkinin farkında olmak ve örgütlü mücadeleyle dişimizi göstermek yaşam kurtaracak. Yoksa her coğrafyada badem bıyıklı diktatörlet mantar gibi bitecek…
***
“Korona sonrasında stres bozukluklarına hazır olmalıyız…”
Sevgili dostum Doç. Dr. Tuncay Bilecen, Psikoterapist İlknur Şahin’le salgının insanlar üzerinde yaratabileceği psikolojik sorunları, salgın sona erdikten sonra yaşanabilecek stres bozukluklarını ve bu sorunlarla baş etme yöntemlerini konuştu. Salgın derdi bittikten sonra ekonominin rayına sokulması baskın olarak konuşulsa da asıl normalleşmenin psikolojik yaraların da sarılmasıyla olacağını söyleyebiliriz.
Psikoterapist Şahin (e-mail: [email protected], instagram ve facebok: letstalk_mental_health) online terapi hizmeti de veren başarılı bir toplum üyesi. Salgın günlerinde stres veren olgulardan kaçınılmasını isteyen psikoterapist, bazı psikolojik sorunların korona sürecinde yeniden tetikleneceği ya da semptomlarının daha yoğun yaşanabileceğini belirtiyor. Şahin, koronadan dolayı yakınlarını kaybeden ve tanık olanlarda stres sonrası travma görülebileceğini vurgulayarak “Bunlar insanları korkutmamalı; çünkü farkındalık, erken teşhis ve yerinde yardımlarla bu sorunlarla baş edilebilir. Böylece kişiler kaldıkları yerden hayatlarına devam edebilirler. Bu konuda bireylere olduğu kadar sivil toplum örgütleri ve devlete de görevler düşüyor” diyor.
***
Mağdurlara vize uzatabilme müjdesi…
Av. Miray Düzgünce Kaplan, salgın nedeniyle Birleşik Krallık’tan dönemeyen ve vizeleri geçen yabancıların vizelerinin uzatılabileceğini sosyal medyadaki hesabından paylaştı. Av. Miray Düzgünce Kaplan’ın verdiği bilgi şöyle: “İçişleri Bakanı Priti Patel tarafından 24 Mart’ta ilan edilen uzatma izni 24 Ocak’tan sonra süresi dolan ve seyahat kısıtlamaları veya kendi kendine tecrit nedeniyle ülkeden ayrılamayan herkes için geçerli olacak. Bu, 31 Mayıs’a kadar sürecek, ancak daha fazla uzatma gerektiğinde düzenli olarak gözden geçirilecektir. UKVI içerisinde süreci olabildiğince basit hale getirmek için özel bir ‘COVID-19 Göç Ekibi’ kuruldu. Bu durumda olanlar e-posta adresi [email protected] aracılığıyla bu ekiple iletişime geçmesi gerekir.”
Bence, uçuş yasağından dolayı Türkiye’den Birleşik Krallık’a gelemeyen Ankara Anlaşmalılar da ‘COVID-19 Göç Ekibi’ne başvurup İngiltere’de kalmaları gereken zorunlu sürede esneklik talep etmeliler.